Pandemi sürecinde kapanan iş yerleri ve uzun süre faaliyetleri askıya alınan iş kolları, sektörler beraberinde işsiz kitleleri getirdi. Buna karşı geçici çözümler bulma yolunda atılan adımlar oldu; farklı ülkeler çeşitli destekleme paketleriyle pandeminin olumsuz etkileriyle mücadele etmeye çalıştı. Henüz pandeminin yarattığı ağır tahribatın gerçek tablosunu bilemiyoruz. İşsizlik rakamlarının belirginleşmesinin ardından yeniden istihdamın sağlanabilmesi meselesi, en büyük sorunlardan biri olarak ülkelerin karşısına çıkacak.
Pandemi öncesinde, 2019’un başlarına kadar Sanayi 4.0 ile birlikte ve dijital devrimin beraberinde getirdiği yenilikler ve iş hayatında değişen koşullar konuşulurken Pandemi her şeyi değiştirdi. Neredeyse tüm işletmelerin kapanması, mal ve hizmet üretiminin sekteye uğramasıyla birlikte ekonomik aktivitenin sıfırlanma noktasına gelmesi, her şeyin önüne bir set çekti.
Ancak değişimin önüne geçmek imkansız ve aksine Pandemi ile birlikte birçok değişim ve dönüşüm de hızlandı ve daha kalıcı hale geldi. Sanayi alanında ve online ticaret konusunda yaşanan büyümeyle birlikte alışkanlıkların değişimini de hep birlikte test ettik.
Hemen hızlıca o dönemde neler konuştuğumuzu hatırlayalım; Robotik gelişmeler ve Yapay Zekanın (AI) kullanımının artıyor olması, çalışan kitlelerde ‘’işimi robotlara mı kaptırıyorum.?’ endişesi uyandırırken, bir diğer boyutta “telefonuma baktığımda benim tüm sağlık sorunlarımı izleyebilecek mi?” şaşkınlığına neden oldu. Ancak elbette mesele bundan çok daha ciddi ve derin.
Yapay Zeka hayatımızın birçok noktasında zaten yıllardır var. İnternet aracılığıyla günlük hayatımızdaki bir çok konuyu artık bizim yerimize takip etme özelliği kazanan çoğu araç gereç çoktandır evlerimizde boy göstermiş durumda. IOT, yani nesnelerin interneti kavramına çoktandır aşinayız hepimiz.
Bir yanda işsiz nüfusların artması diğer yandan değişen ve gelişen ekonomik koşullar ve iş dünyasının ihtiyacı olan istihdam birbiriyle çelişir noktaya geldi. İşsizlik kavramının yanı sıra “iş yoksunluğu” kavramını da sıklıkla duyuyoruz artık.
Yeni doğan iş kolları ve bunlara ileride doğacak ihtiyaç doğrultusunda yeni eğitim alanlarının açılması gibi konuların hepsini artık günümüzde daha fazla duyar ve okur olduk. Yani “aslında ortada iş var ama buna uygun çalışan bulunamıyor” gibi bir durum var .
Garip geliyor ama Dünya da birçok ülke farklı biçim ve düzeylerde bu sorunu yaşıyor aslında.
Finlandiya, yaşlanan nüfusu ile beraber belli başlı iş kollarında çok fazla iş gücü sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında Japonya dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
Sağlık, Bilişim, Denizcilik ve Metal işçiliği gibi alanlarda iş gücü konusunda acilen çözümler üretmeye çalışıyorlar. Ancak bunu çözerken birçok handikapları da var. Coğrafi dezavantajlarından sosyal yapıya kadar birçok alanda aslında göçmenlere cazip gelemeyecek noktaları var. Detaylar için linkten faydalanabilirsiniz.
Ekonomide birçok faktörün ve oyuncunun birbirine bağlı ve bağımlı hareket ettiğini düşünürsek üretim konusunda nasıl bir aksaklık veya hammadde bulmada sıkıntı yaşandığında veya lojistik problemlerin nasıl hayatımıza etki ettiğini gördüğümüzde tablonun ne kadar geniş ve büyük olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Mikroçip krizi konusunda halen çözülemeyen ve devletlerin de işin içine dahil olduğu durumlar söz konusu..
Muhtemelen şunu çok duyuyorsunuz bu dönemde;’ ’Pandemi sonrasında ülkeler ekonomik olarak daha fazla korumacı politikalar yürütecekler.’’
Belki öyle ama Dünyanın geldiği noktada hem üretim hem de ülkelerin birbirleri ile olan ticareti konusunda herkesin birbirine diş geçirme konusunda ellerinde tuttukları kozlar var.
Bazı ülkeler daha genç nüfusları ile ön plana çıkmaya çalışırken bazıları üretimdeki inovatif ve ucuz maliyet konusunu öne çıkarıyor, bazıları da hammadde konusundaki doğal avantajlarını kullanıyor.
Ancak önümüzdeki dönemde bu savaşın daha da kızışacağı ortada. Son NATO zirvesinin sonuç bildirgesinde yer alan ve Çin i açık bir tehdit olarak gösteren açıklama ile dünya aleme bunu duyurmuş oldular.
Olaya işsizlik ve iş gücünden yoksunluktan girip Ticaret Savaşından çıktım ancak Pandemi sürecinde, bu kadar anomaliyi okur olarak hoş görürsünüz sanırım. Kripto para ile ilgili konular birikiyor. Haftaya biraz da bunlara değineceğim.