Taktım bir kere yine ‘enflasyon’…

0
264

Yine Enflasyon Yine Enflasyon Yine…

Ne kadar uzaklaşmaya çalışsam da gündem değişmiyor. Geçen haftalada “Kalıcı mı geçici mi?” diyerek biraz daha konuyu deşmiştik.

O halde buradan başlayalım; 3 Eylül tarihinde açıklanan rakamlara göre TÜFE aylıkta %1.12 ve yıllıkta da %19,25 arttı. ÜFE de ise rakam biraz daha yüksek; aylık artış oranı %2.77 ve yıllık rakam da 45.52% ye ulaştı. TÜFE ve ÜFE arasındaki makasta yeni rekora imza atarak %26.27 oldu.

Bunlar içinden aslında siz, beni yani sade vatandaşı en fazla ilgilendiren kısım TÜFE rakamı. Yaz aylarında genelde düşüş eğiliminde olan rakamlar bu sene pek öyle olmadı. Pandemi etkisinde kalan ekonomiler, yarı açık kalan sektörler ve birikmiş, ötelenmiş zamlar derken rakamlar ülkede aylık %1’ler civarında seyretti.

İTO’nun İstanbul’da ki fiyat artış oranları ve diğer hesaplanan enflasyon rakamları arasındaki farkları sorabilirsiniz ancak ben burada devletin açıkladığı resmi enflasyon rakamı üzerinden gidiyorum. Bu konu ile ilgili çok yazdım, dileyen reportare’den geçmiş yazılarıma bakabilir. Ama sadece İTO’nun açıkladığı rakam ağustos ayı Tüketici rakamı %1.88 idi…

Önümüzdeki aylarda, bir miktar geçen seneki yüksek rakamların endeksten çıkması ile düşecek olan yıllık enflasyonun tek haneli rakamlara inmesi zor gibi gözüküyor. Sakın aklınıza “ama fiyat artış hızı düşüyor” gibi klişeleri getirmeyin. Okul için kitap, kırtasiye, kıyafet alışverişi yaptıktan sonra görüşelim sizinle bir daha…

Türkiye’nin önündeki en büyük ekonomik sorunların başında enflasyon gelmektedir ve buna kalıcı şekilde çözüm üretilmesi gerekiyor. Tüm vatandaşlarımızın yaşam standardını ve toplumsal yaşayışı derinden etkileyecek olan bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğim.

Buradan hemen ‘Sıcak Yaz’ aylarından sonbahara doğru geçen ve göç ettiği yerlerden şehre geri dönenleri ilgilendirecek konulara girelim. Yaz ayları çabuk geçti evden çalışmalar filan da bitti, şimdi önümüzde geçen kıştan daha normalleşmiş ve vaka sayılarının belli aralıkta kaldığı ancak hastanelik olanların sayısında ve can kayıplarının giderek düştüğü bir seneye geçme ümidi var.

Ancak durum gerçekten öyle mi?

Öncelikle aşılanma oranları ve aşılı-aşısız çalışanların durumları önümüzdeki birkaç ay konuşulacak gibi duruyor. İş yerlerinin buna ilişkin uygulamalarını yavaş yavaş duymaya başladık.

En önemli konulardan birisi de okullar; öğrencilerin eğitim yılını eksiksiz ve sağlıklı bir şekilde tamamlamaları çok önemli.

Ayrıca iş ve istihdam rakamları ile ilgili beklentiler giderek artıyor. Ertelenmiş ve zorunlu harcamaların bol olduğu aylar geldi ve bunların bir şekilde karşılanması gerekecek. Eğer iş sahibi değilseniz ve hemen acilen bir işe ihtiyaç duyuyorsanız sizin için en kritik aylar geldi çattı.

Bunun yanı sıra ekonomide büyüme rakamları oldukça yüksek geliyor ancak bu rakamların sizin cebinizdeki paraya bir artı etkisi yok. Geçtiğimiz üç aya bakarsanız sadece %0,9 büyüme yaşanmış ekonomide ancak ne zaman siz daha kolay iş bulabiliyorsunuz ve geçmiş yıl ile bu yıl arasında cebinizde kalan para miktarı daha fazla olacak o zaman ekonomi ile ilgili daha somut şeyler konuşuyor olabiliriz.

Ufukta bir erken seçim görünürken ve ekim ayında Meclis’in çalışmaya başlaması ile birlikte siyaset konularında daha hararetli tartışmaların içerisine girecekken bu konular gündemin birinci sırasında kalmaya devam edecek.

Aksi durumda hem durgunluk hem de yüksek enflasyon dönemi, yani Stagflasyon çok sancılı geçecek bir dönem olacak. Hem vatandaş hem de ekonomi yönetimi bu durumdan fazlasıyla olumsuz etkilenecek. Stagflasyon’a bu aralar daha fazla rastlıyorsunuz değil mi sağda solda… bir ara buna da değiniriz.

Bu kadar olumsuz tablonun içinde iyi şeyler yok mu? Olmaz mı? Ağustos ayının 2. yarısından Eylül’ün ilk haftasına kadar gelen bazı haberlerde yeni projelere yatırımları okuduk.

Mesela Getir’in, N11 ile stratejik ortaklık görüşmeleri;

https://mediacat.com/getirden-n11e-stratejik-yatirim/

Ardından Fuudy‘nin (premium markaların yer aldığı yemek sipariş sitesi)  almış olduğu yeni yatırım ile değerlemesinin 7 milyon doların  üzerine çıkmış olması…

Ve daha birçok irili ufaklı projelerin yeni ortaklar ve yatırımlar ile büyüme stratejilerine devamlarını görüyoruz

Ülkede yatırım ikliminin kalıcı olması ve daha çok girişimcinin cesaretle piyasaya ve kendi projelerine güvenerek yaratıcı olmaları, yukarıda saydığımız her bir endişeyi birer birer yok eder.

Yeter ki bu ortamın bozulmasına neden olacak, gündemi gereksiz işgal edecek konular yeniden ortaya çıkmasın…

Haftaya görüşmek üzere