Umuda ne kadar açmışız meğer…

0
188

Herkesin birbirine, her tür canlıya kötülük edebildiği, kendimizi güvende hissetmediğimiz, çocuğumu emanet edebileceğim hiç kimse kalmadı, boğuluyorum artık dediğimiz bir ortamda, küçücük ve çaresiz bir canlıya deva olunabilmesi, bu ülkede birlikte yürüyebileceğim güzel insanlar da var yahu dedirtti… Ne kadar ihtiyacımız varmış böyle bir insani tavrın ortaya çıkmasına… Ne kadar umutsuzmuşuz/ Füsun Aytaç

Merhaba Sinan Bey. Adım Tuna. Ortak’ı ilk günden beri takip ediyorum. Zaman zaman tavsiye istediğinizde tweet altına destek için bilgi paylaşıyorum diğer takipçileriniz gibi. Benim takip etme sebebim ise oğlumuz Robin’in hikayesine benzer bir hikayesi olması. Oğlumuz Robin’i ilk sahiplendiğimizde Ortak kadardı hemen hemen. Tam anlamıyla iki avcumun içinde kayboluyordu, kapattığım zaman avuçlarımı, görünmüyordu. Eşim ile birlikte her gece uyanıp biberon ile besledik. Çok üzerine titredik hatta biberon ucunu koparıp yuttuğunda veteriner kapısında ağlamaktan gözlerimiz kurudu. Çünkü “anesteziyi kaldıramayabilir, çok küçük, her şeye hazırlıklı” olun demişlerdi operasyon öncesi. Ama şimdi oğlumuz kocaman bir sevgi yumağı oldu. O verdiği mücadele ile yaşam enerjisi ile bize hep örnek oldu. Umarım Ortak da büyüyecek türlü yaramazlık ve şirinlik ile size ve ailenize yoldaş olur. Selamlar, saygılar, sevgiler. Tuna Kırca

Merhaba. Ortak’ın serüvenine dahil olmaktan ziyade yıllardır kedilerle yaşayan birisi olarak bir tecrübemi yazmak istedim. Şimdiye kadar dört kedim oldu. İlk kedimle, sizin Ortak’la olan videolarınızdan gördüğüm gibi, elimle oyunlar oynatıyordum. Büyümeye başlayınca elimi oyuncak sanıp saldırma/avlamaya başladı, çok zordu uzaklaştırmak. Çok can da yakıcı bir deneyimdi. Sonraki kedilerimle hiç elimle, parmaklarımla oynamadım küçüklüklerinde. Bir daha elime saldıran kedim olmadı. Naçizane, acısını çektiğim için yazmak istedim, minik bir ip, tüy, ayıcık vb. ile oynayacağınız oyunlarınız ileride elinizin acısından  koruyacaktır. Çok sevgiler, kolaylıklar/ Esra Ertan

Merhaba uzun uzadıya anlatıp canınızı sıkmayayım. 18 yaşında bir kedim var. Onun vasıtası ile kediler dünyasına adım attım. Sonra tüm canlıları anlamaya çalıştım. Hepsi için ayrı ayrı attı yüreğim. Umarım iyi bir insan olmuşumdur onlara. 4 sene öncesine kadar elimin değdiği her cana yetişmeye çalıştım. 1 günlük kedi de geldi elime yuvadan düşmüş bir kuş da. Ama hepsine yetemedim. Ama artık ilgilenemiyorum. Öncelikli nedenim sağlık problemlerim. İşte tüm bu yetişemem çaresizliği ile sadece izliyorum. Günden güne hayata tutulmasının güzelliğini görüp umut doldum. Dünyanın daha iyi bir yer olacağına inancıyla izledim. Bizler gelip geçiciyiz. Ancak sevgi büyükten küçüğe bir miras. Binlerce kişiye bu umudu verdiği için Ortak’ın hikayesine Ortak oldum ben. Kendisine kocaman öpücüklerimle sarılıyorum -ki biliyorum ardından yalanacak- size de teşekkür ediyorum. İyi çalışmalar/ Berrin Cantürk

Aylar var, yıllar demeye dilim de içim de elvermediğinden ay dedim, siz yıl anlayın.. Bizi bir ortak paydada birleştiren bu sevimli, bir o kadar da azimli yavru kedi… Ah ne yaptığını sana, senin dilinden anlatabilmeyi çok ama çok isterdim.. Benim için uzun ama senin için eminim meşakkatli bir serüvendi yaşama tutunman.. Şanslısın Sinan babanın elinde babaanne tecrübesi ve şefkatine denk geldin.. Sen büyüdün ben olgunlaştım.. Sen uyudun ben rüyalara daldım.. Bir masum deliliğe ne kadar da çok ihtiyacım varmış. Şu an sen topunla oynayıp babanın kucağında uyuklarken senden başka kardeşlere mama bakım desteği sağlarken, insan olmanın ille de bu olmasının altını çiziyorsun.. Mutluyum ortak olduğum için.. Sevinçliyim sana rastladığım için.. Her şeye rağmen yaşamak güzel, her şeye inat tutunmak gerek doğaya canlıya umuda.. Seni seviyorum ortağım.. Sevgiler/ Sude Koyuncu