Savaş Sanatlarında Sıkça Sorulan Sorular

0
491

Merak etmeyin. Overlok makinesi ayağınıza geldi. Bu yazıyı okuduktan sonra hayatınız değişecek. 3 vurup 1 sayacak, su altında 26 gün nefessiz kalabilecek, göz önünde görünmez olacak, fizik kurallarını alt üst edecek ve gelir vergilerinizde indirim sahibi olacaksınız. Ayrıca pirinç pilavınız daha tane tane olacak ve cildiniz parlaklaşacak. Savaş Sanatlarına başlayan insanlarda büyük bir beklenti olur ve az önce okuduğunuz gibi yüksek açılışlara inanma eğilimine girerler. 3 ayda komando olmak, 5 kişiyi tek elle etkisiz hale getirmek gibi gerçeklikle uzaktan yakından alakası olmayan hurafelere gönülden bağlanabilme ihtimalleri oluşur.

Genel anlamda Savaş Sanatlarına baktığımızda insanüstü bir durumla karşı karşıyaymışız hissine kapılırız ancak işin özü şudur; Dünya üzerindeki tüm savaş sanatları, mücadele ve dövüş sporları tıp ve fizik ilkeleri üzerine kurgulanmıştır. Daha derine inmeden önce savaş sanatları ile alakalı bu bilgilere nasıl ulaştığıma bir açıklık getirmek isterim ki 2-3 film izleyip ahkam kesiyor denmesin. 2005 yılından beri farklı branşlar ve farklı hocalarla birkaç dövüş sporu çalışma şansı buldum. Aikido, Wing-Tsun, Escrima, Muay-Thai, Brazilian Jiu-Jitsu gibi branşlarda Türkiye’nin en iyi hocalarıyla çok keyifli antrenmanlar yaptım. Çeşitli gruplara dersler verdim, yüksek lisansımı “Çağdaş İşletmelerde Savaş Sanatları” isimli bir proje tasarlayarak tamamladım. Projede işletmelerin Pazar stratejilerini, ürün konumlandırmalarını ve rekabet anlayışlarını savaş sanatları perspektifinden değerlendirdim ki çok ilginç benzerliklerle karşılaştığımı söyleyebilirim. (Konu ilginizi çektiyse bu çalışmayı ayrıca anlatacağım bir kitap üzerinde çalışıyorum, çıkınca tartışırız.)

Savaş Sanatları rakibin açıklarını kullanmak, hassas noktalara saldırmak, karşındakinin atak yaparken kullandığı momenti yönlendirmek, sert uzuvlarımızı kullanarak hasarı maksimize etmek gibi konseptlerle problemi durdurmayı-yok etmeyi amaçlar. İşin içine girdikçe birçok sistemin temel prensiplerinin birbirine çok benzediğini fark edersiniz. Ancak başlarken çok standart bazı sorular sorulur. Bazen utanılıp sorulmaz ama düşünüldüğünü biliyorum. Aşağıda birkaçını sıralayarak aslında neye başladığınızı açıklamaya çalışacağım;

Soru; Ne kadar zamanda öğrenebilirim?

Yaşanılan travmatik bir olay sonrasında yetenekli ve disiplinli bir hocayla çalışarak, taytlarımızı çekip 6 ayda suçla savaşabilecek seviyeye gelmek mümkün değildir. Herhangi bir branş için bir süre kısıtı oluşturmak afaki bir yaklaşım. Çünkü dövüş sporlarında kas hafızası çalışır. Yani hareketleri beyninizle değil kas hafızanızla yaparsınız. Bu kas hafızasına ulaşmak ise aynı hareketi binlerce kez tekrarlamakla oluşur. Bu sebeple ne kadar zamanda öğrenebilirim sorusu yerine her ders bir önceki dersten iyi olmaya çalışmak, bir hareketi daha iyi yapmaya odaklanmak gelişmenize muazzam bir katkı sağlayacaktır.

Soru; Karşımdaki bana şöyle bir hareket yaparsa ne yaparım? (Burada öğrenci tarafından kafa atmak, diz atmaya çalışmak, şaşırtma amaçlı yumruklar gibi bazı hareketler gösterilir.)

Her branşta her hareketin bir karşılığı vardır, yani mutlaka sorunuzun cevabını alacaksınız. Ancak her şeyin bir sırası var. Savunmayı anlamadan, düşmeyi öğrenemeden hocanın göstermeye çalıştığından farklı bir harekete odaklandığınızda öğrenme hızınız yavaşlar, sakatlanma riskiniz artar. O sebeple aklınızdaki hareketi birkaç ay geçtikten sonra sorun. Zaten mantığını kavramaya başladığınızda yüksek ihtimalle sormayacaksınız.

Soru; Dövüş Sporları ile kilo verebilir miyim?

Bence bir diyetisyene gitmek daha etkili olacaktır. Savaş Sanatları kondisyon açısından yüksek efor isteyen branşlardır. Gerek ısınmaları gerekse antrenman esnasında kullandığınız enerji ciddi boyutlardadır. Ancak kilo verdirme amacı birincil önceliği değildir. Yani kilo vermenize odaklanmaz. Kilo verebilmek için düzenli ve dengeli beslenmek gerekir. Bu yüzden sadece kilo vermek için yapılan dövüş sporları amacına ulaşmayacaktır.

Soru; Sakatlanır mıyım?

Önceliğinizi rakibe zarar vermek değil tekniği öğrenmek olarak belirlerseniz, sadece hocanın gösterdiğine odaklanırsanız, tüm dikkatinizi derse verirseniz, antrenmandan önce vücudunuzu gereken şekilde ve gerektiği kadar hazırlayabilirseniz yani tam olarak ısınabilirseniz sakatlanma ihtimali düşük olacaktır. Bunca yıllık tecrübeme dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki en büyük sakatlıklar öğrencinin hareketi öğrendiğini ve hızlıca yapabileceğini varsayması sonucunda aşırı kendine güven ile gerçekleşiyor. Bu sebeple dövüş sporları çalışırken kontrolü hiçbir zaman kaybetmemek önemlidir.

Soru; En etkili branş hangisi?

Ne aradığınız çok önemli. Tüm branşlar odaklandığı alanlarda etkilidir. Ancak branştan daha etkili olan eğitmendir. Vuruşlu, tutuşlu, tekmeli veya yumruklu bir branş seçmeden önce bir süre sistemi ve eğitmeni gözlemleyin, ortamı beğenirseniz zaten kalıyorsunuz. Eğer sorununuz sokakta hangisi daha etkilidir ise lütfen ilk soruya tekrar dönün. Sokakta yaşayacağınız bir durumda denklemde çok fazla değişken vardır. En önemlisi hızlıca oradan uzaklaşmaktır. Gereksiz kahramanlıklara gerek yok. Delici, kesici aletler, beklemediğiniz anda çıkarılan bir yumruk ya da atağın geleceği yönü varsaymak ciddi zarar görmenize sebep olacaktır. Bu sebeple yaptığınız branşa güvenerek afacanlık yapmayın. Çok sevdiğim bir Hocamın lafı; iyi branş yoktur, iyi hoca vardır. Hocanız iyiyse sokak dövüşü konfigürasyonlarını rahatça öğrenirsiniz.

Savaş sanatları çok geniş bir konu. Bu konuda en ufak merakınız varsa hemen bir kursa gidin bence. Çünkü pratik teoriyi kahvaltıda yiyor. Ancak şunu da unutmayın; şiddet hiçbir şeyi çözmüyor.

Fotoğraf: Jason Britcoe/unsplash.com