Tüm zamanların en büyük otomobil tasarımcısı Marcello Gandini geçtiğimiz ay 85 yaşında hayata gözlerini yumdu ve ardında otomobil sektörünü değiştiren, efsane olmuş bir çok tasarım bıraktı. Geçtiğimiz 60 yılda, çocukların biriktirdiği otomobil kartlarında, duvara astıkları posterlerde, seçtikleri oyuncak arabalarda, koleksiyonerlerin peşinde koştukları otomobillerde en çok beğenilenler arasında açık ara onun imzası var. Diğerleri de ondan esinlenmiş tasarımlar. Lamborghini, Lancia ve Alfa Romeo denilince akla ilk o geliyor.
Marcello Gandini 26 Ağustos 1938 yılında İtalya’nın Torino şehrinde kendisi gibi yaratıcı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası orkestra şefiydi. Gandini o dönem arkadaşlarının yokuş tırmanma yarışlarındaki otomobillerini modifiye ederek amatör olarak sektöre girdi, tasarım ve mühendisliğe olan ilgisi yüzünden 18 yaşında eğitimini bırakacak ve 20 yaşında ilk konsept arabasını tasarlayacaktı. (Yıllar sonra İtalya’daki Torino Politeknik Üniversitesi kendisine makine mühendisliği alanında fahri doktora verecekti.) Anlatılanlara göre bir keresinde daha hızlı gidip gitmeyeceğini görmek için bir Abarth 750 Zagato’nun arkasını kesmiş ve boşluğu kümes teliyle kapatmıştı.
Freelance olarak işler yapmaya başladı ve İtalyan tasarım şirketi Touring için bir coupe tasarladı. 1960’lı yılların başında bir arkadaşanın aracı olması ile tasarım çalışmalarını Bertone’nin tasarım başkanı Nuccio Bertone’ye gösterme şansı yakaladı ve İtalyan endüstriyel tasarım şirketi Gruppo Bertone’ye katıldı. Asıl büyük çıkışını ise 1965 yılının Kasım ayında, henüz 27 yaşındayken Bertone’de Giorgetto Giugiaro’nun yerini almasıyla gerçekleştirecekti. Nuccio Bertone’nin genç yetenekleri keşfetme, yetiştirme ve onlara şans verme konusundaki yaklaşımının bunda büyük etkisi vardı. Gandini Giugiaro ve ondan önce Scaglione’nin izinden emin adımlarla yürüyürdu. VW’nin tasarım grup başkanı Walter De Silva Bertone ile olan ilişkisi için “Gandini solo kemancıydı, ama Bertone orkestra şefiydi.” diyecekti. Gandini Bertone’da geçirdiği 14 yıl boyunca şirketin stil direktörü olarak görev yaptı ve birçoğu artık otomobil tasarımının klasikleri olarak kabul edilen 100’den fazla projeye imza attı.
Otoritelerin günümüzün süper spor otomobillerinin taslağı olarak kabul ettiği 1966 Lamborghini Miura tasarımıyla ününü pekiştiren Gandini 1968 yılında Alfa Carabo konseptindeki ilk “makaslı kapıları” tasarlayacak ve bunu tüm zamanların en önemli ve ünlü tasarımı olan Lamborghini Miura üretiminde kullanacaktı. Miuro motorun sürücü koltuğunun arkasına taşındığı ilk süper spor otomobildi ve ondan sonra sektörün standartlarını bu yerleşim belirleyecekti. 1973 yılında Lamborghini Countach LP400 için tasarladığı gizli A formatındaki motosiklet kaskı vizörü şeklindeki ön cam bugüne kadar en çok kopyalanan tasarım detaylarından biri olmuştur. 1965-1979 yılları arasında Bertone çatısı altında daha sonraları tasarım şahaserleri olarak adlandırılacak bir çok çeşitli stile imza attı; Lamborghini (Miura, Marzal, Espada, Jarama, Urraco, Countach, Bravo), Alfa Romeo (Montreal, Carabo), Lancia (Stratos HF Zero, Stratos HF, Sibilo), BMW (Garmisch, 5 Serisi Mk1) ve ayrıca Fiat X1/9, Audi 50, Volvo Tundra ve Citroen BX.
1979’da Gandini, eşi Claudia ile birlikte kendi şirketi Clama Srl.i kurmak için Bertone’den ayrıldı.Başlangıçta yalnızca Renault ile çalışan Clama, daha sonra Maserati, Nissan, Toyota ve Subaru gibi otomobil üreticileriyle de çalıştı. Gandini, birinci nesil Volkswagen Polo, BMW 5 Serisi, Citroën BX ve ikinci nesil Renault 5 gibi seri üretime yönelik daha pratik otomobiller tasarladı. Renault (5 Mk2 dış mekan, 5 Turbo iç mekan, Magnum kamyon) ve Maserati için egzotik markalar gibi ana markalar için daha çığır açan çalışmalar yarattı. (Shamal, Ghibli Mk2), Bugatti (EB110) ve De Tomaso (Mangusta). 2017 yılında Cenevre Otomobil Fuarı’nda gösterilen TaMo Racemo spor otomobilini yaratmak için Hintli otomobil üreticisi Tata ile işbirliği yaptı.
Gandini, hayatının son döneminde Torino’nun eteklerindeki restore ettirdiği 17.yüzyıldan kalma evinden 21.yüzyılı şekillenderin tasarımlarını yapmaya devam etti. Tasarım ahlakı olarak detayların muhteşem olmasından ziyade zekice ve işlevsel, pratik çözüm önerileri sunuyordu. Tasarım ve işlevselliğin her zaman bir arada olması ve birbirini tamamlaması gerektiğine inanıyordu. Kendi deyişiyle “En heyecan verici tasarımlar her zaman işlevselliği takip eder”. 1990 yılında Maserati Chubasco prototipinin yan aynlarına yerleştirdiği sinyaller bir çok otomobil üreticisi tarafından hala kullanılmaktadır.
Gandini kendinden sonra gelen bir çok otomobil tasarımcısına rol model olmuş ve onun tasarıma bakışı ardılları için önemli bir çerçeve oluşturmuştur. Renault Grubunun tasarım departmanı yöneticisi Laurens van den Acker onun için; “Çocukluğumun kahramanı. Onun süper otomobil tasarımları bana bu mesleğe giden yolu bulmam için ilham verdi.”, Kia Tasarım Başkan Yardımcısı Karim Habib: “Gandini’nin çalışmalarını her zaman tuhaf olduğu için sevdim. Orijinal Countach konsepti çocukluğumdaki ‘poster arabam’dı, kulağa ne kadar sevimsiz gelse de.” Ferrari’nin baş tasarım sorumlusu Flavio Manzoni; “Gandini muhtemelen şimdiye kadarki en büyük otomobil tasarımcısıdır.” diyecekti.
Gandini bir röportajında, ön camını motosiklet kaskı siperliği şeklinde tasarladığı Lancia Stratos için; “Ben otomobillerin yarış kazanıp kazanmadığına bakmaksızın insanların ilgisini çekecek bir otomobil tasarladım. Bir otomobilin yarış kazanamama riski var, o yüzden yarış kazanmak bir anlam ifade etmiyor. Ancak bir otomobil estetik açıdan çekiciyse yarış kazanamasa da her zaman çekici olacaktır” demişti.
Bir çok röportajda sorulmasına rağmen altmış yıllık kariyeri boyunca tasarladığı araçlar arasından hiçbir zaman bir favori belirlemedi. Yalnızca zaman zaman Lamborghini Countach’ı en çok bilinen modeli olarak kabul ettiğini söyledi. Buna rağmen üretimden çıkan son model kendisine teklif edildiğinde geri çevirecek ve “Sürekli cilalamak zorunda kalacağım bir otomobil istemiyorum” diyecekti.
Başarısının ardındaki motivasyon için ise yine başka bir röportajında “Beni harekete geçiren ve ilham veren şey, insanları bir sürprizle şaşırtacak ve “vay be” demelerini sağlayacak bir tasarım yapmam gerektiğini anlamamdır. Başarının temeli budur” demişti.
Ölümünün ardından Bertone’nin söyledikleri çok net bir şekilde Gandini’yi tanımlıyor aslında; “Gandini sadece bir tasarımcı değildi.Yeteneği ve yaratıcılığı, spor ve lüks otomobillerin estetik standartlarını yeniden tanımlayan, nesiller boyu tasarımcıları ve meraklıları etkileyen vizyon sahibi bir insandı.Onun yaratımları, dört tekerlekli gerçek sanat eserleri olarak tarihte silinmez bir iz bıraktı ve ilham vermeye ve büyülemeye devam edecek. Onun eşsiz vizyonu ve eşsiz yeteneği sonsuza kadar sektörde kilometre taşları olarak kalacak.”
Tüm zamanların en iyi tasarımlı tek bir otomobili seçilecek olsaydı mutlaka Gandini’nin tasarımlarından biri olurdu. O dünyaya bir otomobilin aynı zamanda seksi bir arzu nesnesi olabileceğini gösterdi.