Hayat kısa! Kelebeklere vodka verin…

0
307

Ulvi Yaman: Sevgili Ulaş Hocam, siz uzun yıllar Rusya’da yaşadınız, gerek iş için gerekse gezmek için sürekli gidip geliyorsunuz, evde yalnızca Rusça konuşuyorsunuz, Doğu Akdeniz Üniversitesinde Rus Dili ve Edebiyatı bölümünde ders veren bir akademisyensiniz, Rusça çeviriler yapıyorsunuz, çok sayıda Rus dostunuz, arkadaşınız var iletişim içerisindesiniz, Rus basınını yakından takip ediyorsunuz bu nedenlerle sizle Putin ve Rusya iç siyaseti, Rusya’nın Karadeniz ve Ortadoğu siyaseti, Rusya-Türkiye ilişkileri, Rusya’nın Akdeniz politikaları, Rusya Ukrayna, Ermenistan ilişkileri gibi önemli konular üzerine söyleşi yapmak isterdim ama bunlardan çok daha önemli bir konu hakkında görüşmeyi özellikle tercih ettim. Tabii ki votkadan bahsediyorum 🙂 Efendim votka nedir, ne votka değildir?

Ulaş Gökçe: Efendim bana sorulabilecek en zor soruyu buldunuz, sizi tebrik ederim. Her şeyden önce vodkaya “votka” denmesine karşıyım, bundan başlayayım. (Okuyucuya not: bu fırçadan sonra metindeki tüm “votka” yazımları “vodka” olarak değiştirilmiştir.)  Rus edebiyatı ve sanatı, felsefesi ve tarihini bu içeceği anlatmak için kullanmak bir roman yazmak olur. Bu nedenle kısaca söylemek gerekirse vodka, bir eşitlik ve kardeşlik içkisidir. Çünkü vodka herkesçe içilir, her bütçeye göre üretilir, her zaman aynı zevki verir. Polonyalılar patatesten vodka üretmek gibi kabul edilemez bir hata yapabilirler. Bu bizi üzer ama vodkanın ne olduğunu biliriz: çok iyi tahıldan rektifikasyon yöntemiyle üretilir. Doğru vodka böyle olur. Vodkanın içine eklenen %60 oranındaki su ise en önemli meseledir. Rus geleneğine göre vodka üretiminde kullanılan su derinlikli, zengin, özel olur. Su ozonlanmaz, kimyasal değişime uğratılarak “öldürülmez”, filtrelenerek kullanılır. Her Rus geleneğiyle üretilen vodka, değerli bir su kaynağının yakınlarında üretilmiştir. Distilasyonla üretilen vodkalar ikiye ayrılır: ev yapımı Samogon ve Ekmek Şarabı denilen Polugar. Samogon, nişasta içeren her şeyden üretilir. Polugar ise tahıldan distile edilir.  Rusya İmparatorluğu’nda vergilendirmek amacıyla ölçümü kolay olsun diye vodka 40 derece alkollüdür. Ancak evde içilen Samogon daha yüksek alkollüdür. Polugar ise 38.5 derece olur. Vesselam teknik açıdan Vodka böyledir. Vodka sadece herkesçe içilmesi nedeniyle bir kardeşlik içkisi değildir. Vodka aynı zamanda halkın tüm kesimlerinin ortak yiyecekleriyle içilmesiyle de insanları kardeş kılar.

Ulvi Yaman: Peki Rusya’nın tarihine baktığımızda vodka ile ilgili kısaca neler söylemek istersiniz?

Ulaş Gökçe: Vodka, Rusya tarihinde, şüphesiz, merkezde yer alan bir içkidir. Tüm tarihsel olayların gerisinde, sevinçlerde, zaferlerde, mağlubiyetlerde ve devrimlerde vodka en öndedir. 22 Ağustos 1941’de Naziler önderliğindeki faşist Avrupa orduları Moskova’ya doğru ilerlerken Stalin her bir askere günlük 100 mililitre vodka verilmesi emrini imzalar. İsyanda ve savaşta, suç ve cezada vodka esas aktördür. Bir Doğu Slav’ın başına her dert vodkadan gelir, her dert vodkayla giderilir.

1
2
3
4
5
6
Önceki İçerikDoğa anayı yazmak…
Sonraki İçerikİp
1966, İstanbul doğumlu. Marmara Üniversitesi, Basın-Yayın Yüksek Okulu,Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Radyo ve Televizyon Bölümü’nde yüksek lisans yaptı ve doktora çalışmasına devam etti, tez aşamasında ayrıldı. 1984-1989 yılları arasında, bir yandan okurken bir yandan Toros Mühendislik şirketinde İthalat ve Pazarlama Müdürü olarak görev yaptı. , yine aynı yıllar arasında UNESCO’ya bağlı, kar amacı gütmeyen uluslararası programlara sahip “The Experiment In International Living in Turkey”de Program Koordinatörlüğü görevini yürüttü. 1991 yılında Şeker Sigorta’da Reorganizasyon, Pazarlama ve Reklam Müdürü olarak mesleki kariyerine başladı. 1993 yılında Oyak Sigorta’da Reklam Müdürü olarak görev aldı. Dream Design Factory’de 7 yıl Genel Koordinatörlük, (dDf'teki son 3 yılında dDf’nin yan kuruluşu olan dda, Dream Design Advertising’de Müşteri İlişkileri Direktörlüğü) Capital Events’de 2 yıl Genel Koordinatörlük görevlerinde bulundu. 2003 yılında X-event’in kurucu ortaklarından biri olarak, şirketinin genel koordinatörlük görevini üstlendi. 2005-14 yılları arasında Farkyeri Reklam Ajansının Kurucu Ortakları arasında yer aldı. Ulusal ve uluslararası müşteriler için yüzlerce başarılı projeyi hayata geçirdi.Reklamcılık ve Etkinlik Yönetimi alanlarında bir çok ödül aldı. İstanbul Modern Sanatlar Galerisi’nde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği Genel Koordinatör olarak görev yaptı. Çeşitli kitap projelerine katkıda bulundu, çeşitli dergi ve gazetelerde yazı, araştırma ve makaleleri yayınlandı. Halen bir çok ajans ve markaya danışmanlık vermektedir. TTNet'in "Yaratıcıya Destek, Yaratıcı Ekonomiye Destek" projesinin eğitmenlerinden oldu. 2006-2011 yılları arasında Bilgi Üniversitesi, Reklamcılık Bölümü’nde, “Etkinlik Yönetimi” dersleri verdi. Fenerbahçe Kulübü, Yüksek Divan Kurulu Üyesidir Specialties: Advertising, Event Management and Marketing, Special Project