SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) ülkemizde de ilgi görmeye başlamış bir kavram. Pazarlama tekniklerinin teknolojinin hızlı gelişimi ile birlikte uğradığı değişikliklerden sonra dijital mecralara doğru kaymış olması, SEO’nun daha da büyük önem kazanmasını sağlıyor.
Markalar arama motorlarında üst sıralarda yer alabilmek için etkili SEO tekniklerini yakından araştırarak işin uzmanları ile çalışmak istiyorlar. Ancak SEO dünyasını yakından takip edebilmek sandığınız kadar kolay değil.
Zeo’nun bu yıl dördüncüsünü gerçekleştirdiği Doğu Avrupa’nın En Büyük Dijital Pazarlama Konferansı olan “Digitalzone’16” etkinliğine katılan dünyanın önde gelen uzmanları SEO konusunda bilgilenmek isteyenlerle buluştular. Etkinlikte SEO dünyasındaki gelişmeler, dijital pazarlamanın önemi ve etkili biçimde uygulanışı konularının yanı sıra içerik pazarlaması ve SEO’nun dijital pazarlama içerisindeki önemi de konuşuldu.
Tuğçe Seven, kurucusu olduğu icerik.com ile sektörün Türkiye’deki genç öncülerinden biri. SEO ve SEO danışmanlığı konusunda görüşlerine başvurduk.
Röportaj: Hozan Adar
Hozan Adar: İçerik.com projesi nasıl oluştu ve hayata geçti?
Tuğçe Seven: 2011’de, henüz ODTÜ İşletme bölümünden mezun olmadan 3 yıl önce SEOzeo’yu kurduk ve büyüttük. Bu süreçte SEO danışmanlığı verdiğimiz firmaların içerik yönünden oldukça sıkıntılı süreçlerden geçtiğini fark ettiğimizden icerik.com projesini hayata geçirmeye karar verdik. Icerik.com’da markalara online veya basılı olarak kullanabilecekleri içerik hizmeti sunuyoruz. E-ticaret sitelerinden kurumsal kimliklerini yenilemek isteyen büyük müşterilerimize kadar hemen her segmentten irili ufaklı birçok projeye içerik desteği sağlıyoruz.
Hozan Adar: Başlarda “içerik kraldır” yaklaşımı çok da anlaşılan ve benimsenen bir yaklaşım değildi. Altyapı önemsenirken içerik ikinci planda gibi görünüyordu. Ama artık durum çok değişti. İçerik pazarlaması önem kazandı. İçerik pazarlamasından ne anlamalıyız?
Tuğçe Seven: İçerik Pazarlaması, doğru hedef kitleye belirlenen pazarlama amacına ulaşmak adına kaliteli ilgili ve tutarlı içerik sunan pazarlama aktivitelerinin tamamı. İçerik pazarlaması aktiviteleri, hedef kitleye direkt fayda sağladığı ve hedef kitlenin hayatını kolaylaştırdığı için oldukça önemli.
Hozan Adar: Howard Gossage “İnsanlar reklamları okumaz. İnsanlar sadece ilgilerini çeken şeyleri okur ve ilginç gelen şey bazen bir reklam olur!” diyerek içeriğin önemini vurgulamıştı.
Tuğçe Seven: Gerçekten çok yerinde bir söz. Siz, o konuyla ilgilenmeyen bir kitleye o konu özelinde ne kadar içerik veya reklam ulaştırırsanız ulaştırın bunu o kitle kendine veya ihtiyaçlarına uygun görüp değerlendirmiyorsa içeriğiniz de reklamınız da ne yazık ki amaçlarına ulaşamıyorlar. Markaların asıl amacı, ilgili kitleye kaliteli ve onlara değer katacak içeriği ulaştırmak olmalıdır. Ancak bu koşulda içerik pazarlaması uygulamalarını yerinde gerçekleştirmiş olacaklardır.
Hozan Adar: İçerik pazarlaması öne çıktıkça başarılı örneklere de daha sık rastlıyoruz artık. Sizin başarılı bulduğunuz örnekler neler?
Tuğçe Seven: Samsung’un Duyan Eller videosu bana en çok dokunan İçerik Pazarlaması projelerinden biri olmuştu. Geçtiğimiz yıl videoda Samsung’un yeni projesi tanıtılıyordu ve bunu gerçekten kitleyle iyi bir iletişimle başardılar. Videoda Samsung’un görüntülü çağrı merkezi samsungduyaneller.com tanıtıldı ve bu yapılırken gerçek bir akış ve kurgu videoda işlendi. Samsung bu video içerikle bu alana olan duyarlılığını tüm hedef kitlesiyle paylaştı.
Hozan Adar: Dijital pazarlamanın dünyadaki ve Türkiye’deki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünya ve Türkiye paralel mi ilerliyor yoksa makas açık mı?
Tuğçe Seven: Dijital hayatımızın bir seçeneği değil artık, ta kendisi! Neredeyse her şeyimiz online ve bu böyle de sürecek. Bu bir trend değil gerçeklik. Dünyada ve Türkiye’de de artık hemen her markanın bir dijital departmanı var. Dünyada bu daha çok analiz ve ölçümleme üzerine yoğunlaşmış durumda. Türkiye’de de büyük markalar adına analiz ve ölçümleme çok önemli. İçerik anlamında ise dünyanın ne yazık ki oldukça gerisindeyiz ancak içerik pazarı bu arayı kapatmak istercesine hızlı büyümekte.
Hozan Adar: Dijital cihazlarla erişebileceğimiz içerik aşağı yukarı aynı iken, bu içeriğin ne şekilde tüketileceği çok farklılık gösteriyor. Bir pazarlamacı bütün bu yeni platform ve cihazlarla nasıl başa çıkabilir?
Tuğçe Seven: Her platformun nasıl ilgi çektiğine odaklanarak. Örneğin aynı içeriği mobilde tüketecek hedef kitleye de uyumlu ve keyifli hale getirerek, oldukça bol veriden yararlanarak ve içeriği tüketecek kitlenin ihtiyaçlarını analiz ederek başa çıkabilir.
Hozan Adar: Dijital mecralar iletişim sektörüne geleneksel mecraya kıyasla ne gibi avantajlar sunuyor? Markalar neden dijitale yatırım yapmalı ya da uzak durmalı?
Tuğçe Seven: Dijital mecralar iletişimde yayılma ve ölçümleme anlamında inanılmaz bir rekabet avantajına sahip. Klasik örnek olarak bir billboard’un önünden geçenlerden nasıl bir geri dönüş alacağınızı hiçbir şekilde ölçümleyemiyorsunuz ancak en basitinden bir Google veya Facebook reklamından o kadar çok veri elde edebiliyorsunuz ki bu veriler pazarlama çalışmalarınız için çok faydalı oluyor. Bir diğer avantaj olarak dijital mecrada gerçekten faydalı içerik ürettiğinizde yayılma hızı 10 saniyelik TV reklamından daha etkili şekilde olabiliyor. Markalar hem maliyet avantajı hem de sonucu ölçümleme avantajı nedeniyle dijital dünyada yerlerini almaktan hiç çekinmemeliler. Günün sonunda harcadıkları her bir yatırımı oldukça şeffaf bir şekilde değerlendirme imkânı sunan bir platform dijital.
Hozan Adar: Sizce dijital dünyadaki yeni tip alışkanlıkları ve olanakları e-ticaret şirketleri ve genel olarak markalar anlıyorlar mı?
Tuğçe Seven: Evet özellikle büyük e-ticaret şirketleri dijital yatırımlarının geri dönüş olarak kitlesine nasıl yansıdığının farkında ve hedef kitleleri için bu platforma ayak uydurmanın her şeyleri olduğunun bilincindeler. Ancak online satış yapmayan markalar için ne yazık ki aynısını söylemek pek mümkün değil. Bu markalar, hala içeriğin geri dönüşünü ölçümlemekte zorlanmakta. Bunun nedeni de pazarlama aktivitelerinin direkt olarak bir hedefinin olmaması.
Hozan Adar: Dijital alanda çalışmanın pek çok cazip tarafı var, peki olumsuz tarafları neler?
Tuğçe Seven: Olumsuz diyemeyeceğim ama dijitalde çalışmak her gün tüm dünyadaki gelişmelerin sıkı takipçisi olmak demek. Bu da biraz sizleri teknolojiye fazlaca maruz bırakabilir. Bu sektörde çalışacak kişilerin bir kez işe girip hep aynı işi yapacaklarını düşünmemeleri gerek. Sürekli bir gelişim ve buna uygun hızda koşabilmek gerek. Çünkü her gün bu tarafta dünyada bir gelişme oluyor ve takip edip çalışmalarınıza yansıtmazsanız hep eksik kalıyorsunuz.
Hozan Adar: Dijital kanallar ile ilgili gelebileceği en son yer ya da verebileceğiniz en uç örnek nedir? Bu alandaki trendleri değiştiren gelişmeler neler sizce?
Tuğçe Seven: Bu alandaki trendleri değiştiren gelişmeler bence Nesnelerin İnterneti tarafında oluyor. Artık en uç örnekleri günümüzde yaşıyoruz. Reel hayatımızda kullandığımız birçok ürünü internetle bağlayarak hayat kolaylaştıran birçok ürün tasarlanıyor ve piyasaya çıkıyor. Bu ürünlerden insanlar olarak veriler alıyoruz gündelik hayatımıza yön veriyoruz. Bence bu zaten dijital kanallarla etkileşimi arttıkça hepimizin hayranlıkla izlemeye devam edeceği bir durum.
Hozan Adar: E-Ticaret stratejileri oluştururken öncelikle nelere dikkat edilmeli? Ve tabii içeriğin e-ticaret pazarındaki yeri nasıl olmalı?
Tuğçe Seven: İçerik, şu anda neredeyse tüm e-ticaret şirketlerinin kanayan yarası. Dikkat edilmesi gerekenler eğer bir ürün açıklaması içeriği hazırlanıyorsa, doğru sorulara yanıt verebiliyor olması, okunabiliyor olması ve kullanıcıya satın alma sırasında kendini o ürünü kullanıyormuş gibi hissettirmesi. İçerik, önümüzdeki yıllarda hem arama motorlarındaki görünürlüğü hem de satış oranlarını arttırması nedeniyle e-ticaret sitelerinin vazgeçilmezi konumunda olacak.
Hozan Adar: İş ilanlarında genellikle “en az 2-3 yıl deneyimli eleman” aranıyor. Dijital kanallarda deneyim nasıl oluşturulur? Sizin bu konudaki deneyimleriniz neler?
Tuğçe Seven: Dijital kanalda deneyim, dünyayı çok iyi takip ederek, okuyarak ve yazarak oluşuyor. Tabi ki de reel projelerde çalışmak oldukça önemli. Ben dijital dünyaya bulduğum her şeyi okuyarak adım attım. Sonrasında bu okuduklarımı müşterilerimizin vakalarına uyguladık sonuçlara göre doğru ve yanlışlarımızı görerek ilerledik ve hala ilerliyoruz çünkü dijitalde durmak diye bir durum yok. Her gün, dünden farklı bir şeyle uyanabiliyoruz. En basitinden arama motorlarının algoritmaları değişiyor ve SEO uzmanları buna göre hareket etmek durumunda kalıyor. Dijital hızla değişiyor, ayak uydurmak için de çok sıkı koşmak gerekiyor.