Bankacılıktan Marangozluğa, Marangozluktan Vitraya Bir Yaşam Öyküsü: Temel Yolgeçenli İle Söyleşi

0
449

“Emekli olup güneyde bir sahil kasabasına yerleşme planı olan beyaz yakalı” uzun zamandır alışık olduğumuz hoş bir klişe ama çevreme bakınca bu hayali gerçekleştirmiş insan sayısı maalesef klişenin kendisi kadar yaygın değil. Belki de bir çoğumuz kendimize böyle yalanlar söylemeyi aslında istemediğimiz hayallerden bahsetmeyi sevdiğimiz, gerçekten istediğimiz yönü hayal dahi edemediğimizden böyle. Her neyse bugün sizleri tam da bu “güneyde bir sahil kasabasına yerleşmiş” ama emekli olmamış Temel Yolgeçenli ile tanıştırmak istiyorum. Temel Yolgeçenli uzun yıllar süren bankacılık kariyerinin ardından önce İstanbul’da motosiklet sevdasını marangozluk ile birleştirdi, daha sonra 2017’de yerleştiği Ayvalık’ta vitray sanatına başladı.Ben Temel Yolgeçenli ile tanıştığımda eşi Sedef Yolgeçenli ile birlikte İstanbul’dan Ayvalık’a taşınmak üzereydi. Aradan geçen 5 yıldan sonra bu hafta Ayvalık’taki evlerinde buluştuk ve lise hayatından kariyer seçimine, Ayvalık’ta yaşamdan, vitray sanatının inceliklerine, marangozluk ile vitrayın benzerliklerine çok keyifli bir söyleşi yaptık. Temel Yolgeçenli için yaptığım bu söyleşinin benim açından en özel yanı, çoğu zaman hayallerini gerçekleştirmiş insanlarla konuşurken hissettiğimiz o üstten bakış, nasihat veren, kendini büyük gören havanın yerine, hayalini yaşayan ama her an bambaşka hayallerin peşine takılmaya hazır, hayatın keyfini süren ve andan mutlu olan bir insanla konuşmaktı.

Tamer Durak

Ayvalık

10 Temmuz 2022

Tamer Durak: Temel Bey siz uzun süre bankacılık sektöründe, bankacılığın alternatif dağıtım kanallarında yöneticilik yaptıktan sonra, emekli oldunuz ve önce marangozlukla daha sonra Ayvalık’a yerleştiniz ve Ayvalık’ta Vitray sanatıyla uğraşmaya başladınız.  Vitraya ve marangozluğa yöneldiğinizde geçmişteki yöneticilik deneyimleriniz bu sanatlara bu zanaatlara nasıl yansıdı size nasıl etki etti?

Temel Yolgeçenli: Ben bu marangozluk olsun vitray olsun bu uğraşlara ileri yaşlarda başladım. Daha önceden ufak tefek el işi şeyler yaptığım oldu. Evdeki tamiratları da daima kendim yapmaya çalışırım eğer aklımın ereceği, becerebileceğim bir şey olduğunu düşünürsem. Hobi olarak marangozluk yapmaya başladığımda eski hayatımın bana ne faydası oldu? Eski hayatım bana insanlarla ilişki kurmayı öğretti bana daha çok. Daha bir kurumsal ilişki onlarla nasıl konuşmam gerekir, nasıl onlardan en iyi performansı alabilirim gibi. Marangozluğa başladığım zaman ise bunu dışarıdan bilgi almak için kullandım daha çok. Bu konuda daha bilgili kişilerle temas kurarak, onlardan bir şeyler öğrenerek kullanmaya çalıştım ama eninde sonunda marangozluk dediğiniz şeyi tek başınıza yapıyorsanız, o anda siz ne biliyorsanız, el becerisi olarak ne becerebiliyorsanız onu yapıyorsunuz. Yani yöneticilik döneminden gelen bazı yetenekler, bilgiler tecrübeler, bu tarafta o kadar işinize yaramıyor olabilir ama bir insan olarak gelişmekte kendinizi iyi kullandıysanız o dönemlerde, bunu marangozlukta da kullanmak son derece mümkün. Yaptığınız ürünlerle, yaptığınız şeylerle alakalı küçük marangozluk objeleri de yapabilirsiniz, küçük ahşap objelerde yapıyor olabilirsiniz, benim tercih ettiğim gibi büyük masalar sandalyeler gibi şeyler yapmayı tercih ediyorsanız, oralarda biraz el beceriniz varsa ve el becerinizi geliştirdiyseniz daha çok yardımcı olduğunu söylemem lazım bunun.  Vitray da aynı şekilde aslında, onda da tek başına yapıyorsunuz bazı şeyleri ama insanlarla ilişki kurmak farklı bir boyuta götürüyor. Vitrayda ilişki kurduğunuz insanların formasyonu ile marangozlukta ilişki kurduğunuz insanların formasyonu hayli farklı. İki farklı türde insanla karşı karşıya kaldığınızı bilmelisiniz. Bir tek şeyi vurgulamam lazım, öğrenmeniz gerekiyor. Marangozlukta da olsa vitrayda da olsa başka bir şeyde de olsa öğrenmeniz gerekiyor. Öğrenmeniz için de sabırla ve sabırla bu işin nasıl yapıldığını bilen kişilerin bugün itibarı ile YouTube’da olan bilhassa ağırlıklı olarak videolarını izlemekte büyük fayda var. Eskiden olsa bunu ansiklopedilerden, kitaplardan öğreneceksiniz diyebilirdim. Daha farklı yöntemlerle birisinin yanında çırak olarak yetişmek mümkün. Bu yaşta dahi mümkün bu. Bu konuda çok iyi ustalar var. Eğer sizin bir çırak olarak bu işi öğrenmek ile ilgili bir isteğiniz olduğunu düşünürlerse size öğretiyorlar ama sistematik bir şekilde bilgi kaynaklarına ulaşıp bunları öğrenebilmek, özümseyebilmek diyeyim önemli.