Ciddi sayılabilecek bir kitap arşivine sahip biri olarak, bir Kadıköylü, üstelik Modalı biri olarak, Kadıköy’de, üstelik ismi “Moda Kitap” olan bir yere ilgisiz kalmam söz konusu olamazdı tahmin edilebileceği üzere… Yıllar önce Twitter’da bir cumartesi, erken saatlerde paylaştığı; “çay demlendi, kahvaltı hazırlanıyor, bekleriz” paylaşımı üzerine Moda’daki evimden kalkıp kahvaltıya gitmemle başladı dostluğumuz. Kitapla haşır neşir olanlar iyi bilir, bazı dükkânlar vardır sahipleri ilgisizdir, varlığınızla ilgilenmezler dükkânda dolaşıp kitapları karıştırırken, soru sormazlar, bakışlarını üzerinizde hissetmezsiniz. Bazı dükkânlar vardır, girer girmez sorguya çekilirsiniz, üzerinizdeki gözlerden rahatsız olursunuz. Bazı dükkânlar vardır güler yüzlü sahibiyle zamanla ahbap olursunuz, ya ayak üstü ya bir bardak çay ve sigara eşliğinde sohbet edersiniz gittiğinizde. Fakat çok ender de olsa bazı yerler vardır ki, girdiğiniz ilk andan itibaren orası sizindir, size aittir, oraya aitsinizdir. Kızıltoprak’taki 6.45 yayınevi, sonrasında Bahariye’deki yerleri, 6.45 dükkan ya da sevgili Şenol ve Murat’ın Bahariye’deki Sub Dükkanı gibi. İlk günden itibaren Moda Kitap öyle bir yer oldu benim için. Sadece kitap için gitmediğim, sırf Hakan’ı görmek için gittiğim, biriyle buluşmak için randevu verdiğim, Kadıköy’e indiğimde soluklanmak için uğradığım, iki toplantı arası çalışmak için, toplantı yapmak için gittiğim bir yer.
Dostlukla kitap aynı zeminde buluştuğunda, kitabın değeri, ederi hala Türk Lirası cinsinden ölçülse de, fiyat an’a, o güne, bazen akşama göre biçimleniyor. Kimi zaman otuz liralık bir kitap iki yüz lira edebiliyor, ay sonu kira zamanıysa dostuna destek olmak için. Kimi zaman ikiyüz liralık bir kitap hediyeye dönüşebiliyor, sen seversin diye incelikle saklanmışsa. Kimi zaman bir kitap birlikte keyifle esnaf lokantasında yenilecek bir öğle yemeğinin bedeli olabiliyor kimi zaman ise akşam kurulacak çilingir sofrası için payına düşene…Kimi zaman ise, keyifle içilen bir akşamın ardından üç beş kitap yolluk olabiliyor.
Moda Kitap bir kitabevi değil, bir sahaf hiç değil bana göre. Moda Kitap ortak noktası kitap olan her yaştan her kesimden insanın hemzemini, ortak yaşam alanı. Moda Kitap; burası yaşasın, böyle bir mekanı kaybetmeyelim diye yeni çıkan kitapları bile herhangi bir kitabevinden almak yerine Hakan’a sipariş verenlerin dost meclisi…
Moda Kitap tüm değerlerin silikleşmeye başladığı günümüzde kaybedilmemesi geren bir değer alanı…
Ulvi Yaman, 12 Mayıs 2021