Hayat kısa! Kelebeklere vodka verin…

0
573

Ulvi Yaman: Vodka ile ilgili çok duyduğumuz bir takım adetler var; “Ştraf” ceza, yemeğe geç gelen ceza olarak bir şat içer, birinci şat ve ikinci şat arasında bir şey yenmez, arka arkaya içilir, bizim yolluk dediğimiz kalkmadan önce son şat; “napasoşok”, boşalan şişenin masaya konmaması, vodka üç kişi içindir; “Saabrazit na trayih”, yine bizdeki tabiriyle yeni bir şey alındığında ıslatmak; “Obmıt pakupku”, içki hangi elle dolduruluyorsa hep aynı elle doldurulması sağ else sağ, sol else sol, vodka içtikten sonra ekmek koklamak, şişenin kapağı açılınca kapatılmaması gibi… Bunlar şehir efsanesi midir? Değilse hala geçerliğini koruyan adetler midir?

Ulaş Gökçe: Doğu Slav halkları dünyada pek görülemeyecek çelişkileri bir ahenk içinde sürdürülebilen insanlardan oluşur. Rusya’da şehir kültürünün sembolü klasik musikinin, felsefenin, bilimin en iyi örnekleri görülürken köylülük tüm unsurlarıyla yaşar. Bir yandan şehirli Puşkin veya Mayakovskiy vardır, diğer bir yandan köylü genci Yesenin vardır. Mayakovskiy proleterden, yeni insandan bahseder, Yesenin Ryazan ovalarından bahseder. Her iki şair de Rus kültürünü oluşturur. Kendi müziğini, felsefesini, edebiyatını üreten bir köy kültürü ile şehir kültürü Rus kültürünün ayrılmaz parçalarıdır. Bu nedenle yukarıda sıralanan tüm gelenekler farklı sınıflarca halen uygulanır. Bu bilim dışı yaklaşım, cehalet değil bir gelenek olarak görülür.

Ulvi Yaman: Rusya’nın Prens Vladimir zamanında İslam yerine Hristiyanlığı seçmesinin temel sebebinin İslam’da içkinin haram olduğu tarihsel bir gerçeklik midir?

Ulaş Gökçe: Her şeyden önce Kiev Rus devleti dönemine ait yazılı metinlerin günümüze çok az sayıda ulaştığını söylemekle bu soruya cevap vermeye başlamalıyım. Yani bu dönemle ilgili kesin iddialarda bulunmak bilim dışıdır. Meşhur Kievli kronikçi Nestor’un Povest vremmenih let eserinde Bulgar devletinden gelen Müslümanlara Prens Vladimir’in “Rus’ta (Devlet) eğlence vardır: içki” dediği söylenir. Vladimir, aynı eserde, diğer dinlerden gelenlere veya farklı Hıristiyan kiliselerinin temsilcilerine de farklı cevaplar verdiği söylenir. Görüşüme göre Doğu Slavların Hıristiyanlaşması ile Türki halkların İslamlaşması veya Hıristiyanlaşması, Avrupa’da ve Bizans’ta Hıristiyanlaşmasının arasında fark yoktur. Mesele tamamen siyasidir. Alkolün bu noktada temel rol oynadığın düşünmüyorum.

Ulaş Gökçe

Ulvi Yaman: Bolşevik devriminin sebeplerinden biri olarak vodkanın yasaklanmasını sayabilir miyiz?

Ulaş Gökçe: Hayır. Bu tarih bilmemek demektir. Bolşevik devriminden önce 1917 Şubat devrimi olmuştur. İçki ise Şubat 17’de değil 1914 yılında yasaklanmıştır. Bolşeviklerin iktidarı almasından sonra da içki yasağı devam etmiş ve içki satışı iç savaştan yıllar sonra,  1925’te yeniden tam anlamıyla başlamıştır.

Ulvi Yaman: Vodka ile ilgili söylenmiş en güzel söz ne sizce?

Ulaş Gökçe: “Tanrı görüyor, kahrolası sarhoşluk için içmiyoruz. Alışkanlığımızı yitirmemek için içiyoruz” Büyük Petro

Ulvi Yaman: “Vodka iki kere alınır, çünkü bir şişe asla yetmez” sözüne katılıyor musunuz? Gerçi katıldığınızı biliyorum asla bir şişe ile misafir olmadınız 🙂

Ulaş Gökçe: “Hiçbir zaman vodka fazla olmaz” lafına inanırım. Ender içerim, her zaman güzel içki içerim, güzel içkiyi de çok içerim. İçki güzel olunca arkadaşlarım da içer. En sevdiğim şey de içkiyi paylaşmaktır. Böyle olunca çok şişeyle hareket etmek mecburiyet oluyor.

Ulvi Yaman: Rus siyasetçilerin vodka ile araları nasıldı, geçmişten günümüze? Stalin’in vodka sevmediğini Gürcü şaraplarına düşkün olduğunu biliyorum, sizin de Gürcü şaraplarına olan düşkünlüğünüzü ve uzmanlığınızı biliyorum, Gürcü şarapları ayrı bir söyleşi konumuz olacak ilerleyen zamanlarda 🙂

Ulaş Gökçe: Lenin bir entelektüeldi. Çok az içerdi. Stalin sadece önemli durumlarda vodka içerdi. Stalin Kindzmarauli ve Hvançkara şarapları içerdi. Hruşyov Ukraynalı bir köylüydü. Çok ve sadece vodka içerdi. Ama alkolik değildi. Brejnev sadece Zubrowka vodkası içerdi. Brejnev sonrası gelenler ise zaten çok yaşlı ve hastaydı. Gorbaçov içki içmeyen biri. Yeltsin sadece vodka içen bir alkolikti. Putin sporcu biri ve alkol kullanmıyor. Arkadaşı Angela Merkel ona sevdiği Alman birasını gönderiyor zaman zaman. Medvedev de alkol kullanan biri değil. Çağdaş Rusya’da alkol kullanmak, bunu kült haline getirmek artık itibarlı bir iş değil. Bu nedenle siyaset de alkolden uzak duruyor.

Ulvi Yaman: Son olarak bu kadar vodka konuştuktan sonra sormadan edemeyeceğim hocam, arası çok uzadı ne zaman vodka içeceğiz ve ne içeceğiz 🙂

Ulaş Gökçe: Pandemi bize Bulgakov’un lafını ispatladı: İnsan ölümlüdür ve en kötüsü aniden ölümlüdür. Bu nedenle derginiz/siteniz aracılığıyla sizi ve tüm Bolşevikleri 5 Haziran günü içmeye davet ediyorum. Şu vodkaları içeceğiz: Tsarskaya ve Beluga.

Ulvi Yaman: Muhteşem, Salo, kendi yaptığım kereviz sapı turşusu ve vakit bulup yetiştirebilirsem kendi yapacağım Ciabatta ekmeği de benden o zaman. Çok teşekkür ediyorum bu güzel sohbet için, başka bir zaman Gürcü şaraplarını konuşacağız…

1
2
3
4
5
6
Önceki İçerikDoğa anayı yazmak…
Sonraki İçerikİp
1966, İstanbul doğumlu. Marmara Üniversitesi, Basın-Yayın Yüksek Okulu,Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Radyo ve Televizyon Bölümü’nde yüksek lisans yaptı ve doktora çalışmasına devam etti, tez aşamasında ayrıldı. 1984-1989 yılları arasında, bir yandan okurken bir yandan Toros Mühendislik şirketinde İthalat ve Pazarlama Müdürü olarak görev yaptı. , yine aynı yıllar arasında UNESCO’ya bağlı, kar amacı gütmeyen uluslararası programlara sahip “The Experiment In International Living in Turkey”de Program Koordinatörlüğü görevini yürüttü. 1991 yılında Şeker Sigorta’da Reorganizasyon, Pazarlama ve Reklam Müdürü olarak mesleki kariyerine başladı. 1993 yılında Oyak Sigorta’da Reklam Müdürü olarak görev aldı. Dream Design Factory’de 7 yıl Genel Koordinatörlük, (dDf'teki son 3 yılında dDf’nin yan kuruluşu olan dda, Dream Design Advertising’de Müşteri İlişkileri Direktörlüğü) Capital Events’de 2 yıl Genel Koordinatörlük görevlerinde bulundu. 2003 yılında X-event’in kurucu ortaklarından biri olarak, şirketinin genel koordinatörlük görevini üstlendi. 2005-14 yılları arasında Farkyeri Reklam Ajansının Kurucu Ortakları arasında yer aldı. Ulusal ve uluslararası müşteriler için yüzlerce başarılı projeyi hayata geçirdi.Reklamcılık ve Etkinlik Yönetimi alanlarında bir çok ödül aldı. İstanbul Modern Sanatlar Galerisi’nde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği Genel Koordinatör olarak görev yaptı. Çeşitli kitap projelerine katkıda bulundu, çeşitli dergi ve gazetelerde yazı, araştırma ve makaleleri yayınlandı. Halen bir çok ajans ve markaya danışmanlık vermektedir. TTNet'in "Yaratıcıya Destek, Yaratıcı Ekonomiye Destek" projesinin eğitmenlerinden oldu. 2006-2011 yılları arasında Bilgi Üniversitesi, Reklamcılık Bölümü’nde, “Etkinlik Yönetimi” dersleri verdi. Fenerbahçe Kulübü, Yüksek Divan Kurulu Üyesidir Specialties: Advertising, Event Management and Marketing, Special Project