Yıllar önce İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın tanıtım işlerini yaparken tanışma fırsatı bulduğum ve çok sevdiğim Orhan abi (Topçuoğlu) ile her buluştuğumuzda sohbet konularımızdan biri olmuştur Klasik Müzik ve dinleyici kitlesi. Eleştirmen Greg Sandow ‘un “yaş ortalaması 70’e yaklaşan dinleyicimiz öldüğünde ne yapacağız?” sorusunun cevabı aslında bir tek Türkiye için değil tüm dünyada cevabı aranan bir soru olarak karşımıza çıkıyor. Mesleki bir meraktan olsa gerek bu sorunun cevabı ile ilgili olarak internette rastladığım makalelere, tartışmalara kayıtsız kalmadım yıllarca.
Günümüzün yeni “asosyal olarak sosyalleşme” alanı twitter’da tanıştığım sadece sanatçı olarak değil toplumsal olaylara duyarlılığıyla da dikkatleri çeken bir isim İklim. Onu kimi zaman öfkeli ama öte yandan seviyeli ve sağduyulu olarak bir şeyler anlatmaya çalışırken gördük kimi zaman espirili cevaparıyla kimi zaman ise kendisine bir şey soran, itişmeye çalışanlara sabırla bir şeyler anlatmaya çalışırken.
“İklim kimdir?”i burada uzun uzun anlatmayacağım, meraklısı zaten konserlerinden, çalışmalarından biliyordur, bilmeyenler bu keyifli söyleşiyi okuduktan sonra web sitesinden bakabilirler.
Benim için ise İklim, Türkiye için oldukça zor bir sanat dalında evrensel iyi işlere imza atan, minik öğrencilerine piyano eğitiminin yanı sıra bir vizyon katma çabasıyla uğraşan, yaşadığı toprakların sorunlarına duyarsız kalmayan ve tüm bunları yaparken içtenliğini kaybetmeyen bizden biri, evet çok bizden biri…
Umarım röportaj kadar, kırmızı linkleri tıklarken de keyif alırsınız….
Röportaj: Ulvi Yaman / İstanbul, 28 Ekim 2016