Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 2017 yılında “Biz 14 yıldır kesintisiz iktidarız. Ama hâlâ sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var” demişti. Benzer bir serzenişi 2020 şöyle dillendirdi: “İktidarlarımız döneminde en çok hayıflandığım hususlardan birinin, kültür alanında arzu ettiğimiz gelişmeyi gösterememek olduğunu söylüyorum.” Ve 13 Ocak 2023 gününe geliyoruz, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada şöyle diyordu: “Kültür ve sanatta geldiğimiz yeri de önemli görüyoruz ancak bu alanlarda arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamadığımızın da farkındayız.”
Erdoğan tüm bu konuşmaları yaptığı yıllar boyunca muhalif olarak gördüğü sanatçılara baskıyı artırdı. 2022 yılının en belirgin baskı alanı konser ve festival yasaklarıydı; toplam 51 etkinlik yasaklandı. 2022 yılındaki ilk hedefi bu kez oldukça büyüktü: Sezen Aksu. Ardından popüler müzik alanının en bilinen isimlerinden Gülşen, bir konser sırasında yaptığı konuşma nedeniyle gözaltına alınıp tutuklandı, ardından serbest bırakıldı.
Türkiye’nin sanat alanı bir yandan daraltılıp baskı altına alınıyor, diğer yandan AKP iktidarı kültürel hegemonyasını kuramadığından şikâyetçi. Türkiye’nin bu duruma nasıl ve neden geldiğini, iktidarın tutumunu ve nedenlerini Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiler Dursun ile konuştuk.
Haluk Kalafat, SÖZ, Mart 2023