Artan maliyetler kültür sanat sektörünün gittikçe daralmasına neden oluyor. Kadıköy’ün tanınmış sahaflarından İmge Sahaf, zorlu piyasa koşullarına dayanamadı ve kapanma kararı aldı.
(Haluk Kalafat) Kadıköy’ün en bilinen ve en büyük sahaflarından biri olan İmge Sahaf, bugün kapandı. Bir zamanlar onlarca sahafın bulunduğu Kadıköy Çarşı’da kalan birkaç sahaftan biriydi İmge Sahaf. Artık yeme içme mekânlarıyla dolan Güneşlibahçe Soka’taki ise son sahaftı. Sokağı iki taraftan masalarıyla daraltan mekânların arasında kapısında kitap, dergi standıyla son yıllarda nasıl direndiği kitapseverler tarafından merak ediliyordu. En sonunda İmge Sahaf da pes etti.
İmge Sahaf 1998 yılında kurulmuş. Sahafın sahiplerinden Gökhan Demiray “Öncesi de var. İmge Sahaf dayım Haluk Ceylandağ’ın çok daha uzun yıllara dayanan sahaflık bilgisi ve birikimi üzerine kurulmuştu” diyor. Parmağıyla karşı kaldırımda şimdi lokanta olan dükkânı işaret ederken ekliyor: “Hemen şurada sahaf işletirdi. 1998’de buraya geçtik.” İmge Sahaf’ı dayısıyla beraber bugünlere getirmişler.
Biz konuşurken içeride hummalı bir çalışma var; kitaplar dergiler tasnif ediliyor ve paketleniyor. Rafların bir kısmı boşalmış. Daha çok iş var. İmge Sahaf iki katlı. Alt kat da kitap, dergi ve belge dolu. Kapı girişinde ayaküstü konuşuyoruz. İki genç geliyor, “Açık mı” diye soruyorlar. “Maalesef kapattık” diye yanıt veriyor.
İmge Sahaf’ın kapanacağı haberini Bahtiyar Sahaf, Twitter adresinden duyurunca öğrendik. Paylaşımında “Bir sahafın son günü! Kadıköy’ün en büyük sahafı İmge Sahaf, kira zorluğu sebebiyle kapandı! Barlar, meyhaneler Kadıköy Çarşısını neredeyse yutmuş, İmge Sahaf arada, bir ada gibi kalmıştı; nihayet o da daha fazla rekabet edemeyerek kapandı! Sonumuz hayrolsun” diyordu.
Bu mesajı okuyup geldiğimi söylediğimde Gökhan Demiray, acı acı gülümsüyor. “Sonuçta 25 yıllık bir emeğin sonu. Ama şimdi olmuyorsa da olmuyor artık. Bu gördüğünüz sahaf konsepti artık çok zor. Bizimle alakalı bir durum değil. Buraya kimi koysanız sahaflık yapamaz artık. Bu piyasa şartlarında aylık 100 bin lira maliyet, ancak sahaflık yapan birisinin anlayacağı bir şeydir.”
Artan kira maliyetleri tüm esnaf için büyük bir sorun. Twitter’daki paylaşımın ardından, “kirayı ödeyemediği için kapanıyor” algısının çok doğru olmadığını söylüyor: “Kirayı ödeyemediğimiz için değil, bu kadar yüksek kirayı ödemek istemediğimiz için kapatıyoruz. Baktık ki, bu böyle devam ederse iş sahaflıktan çıkıp iyice ticarete dönecek. Sonuçta tabii bir ticaret bu, ama sadece para kazanmak değil. Ne kadar dirensek de bu piyasa koşulları sürdüğü müddetçe sonumuz belliydi. Sizden önce bir beyefendi geldi. Haberi duymuş, ne kadar üzüldüğünü anlattı. Moda’lıymış, yaşlıca biri. Belli ki okumuş, yazmış, sormadım ama belki profesör emeklisi. ‘Bugüne kadar verdiğiniz emekler için teşekkür ederim’ dedi. Beyefendi gitti, ben ağlamaya başladım. Sahaflık böyle bir meslek, kitapla, okuruyla bağ kurarsın. Kitap alıp satmak değil bu; iğneyle kuyu kazdık, yok olması muhtemel nice belgeyi, bilgiyi, kitabı kurtardık. Bunca emeğin sonucunda zengin olmadık, çok kazanıp bir dükkân almış olsak kiracı olmazdık zaten; İmge Sahaf da hayatına devam ederdi.”
Bir süre Kadıköy Çarşı’daki Sahaf Kafe, Bahçeli Sahaf gibi kapanmış sahaflardan konuşuyoruz. Anlaşılan kapanan sahaf sayısı daha da artacak. “Kâh İstanbul’dan, kâh Anadolu’dan sürekli kapanan sahaf haberleri alıyoruz bir süredir. Kitaplarını devretmeye çalışıyorlar” diyor.
İmge Sahaf ise kitap ve belge birikimini bir eğitim kurumuna devretmiş. “İçimiz o konuda rahat, kullanılacağı, yaşamaya devam edeceğini biliyoruz emeğimizin.” Dayısı Haluk Ceylandağ ile geleceğe dair plan yapmamışlar kapatma kararı aldıklarında “Bir süre dinleneceğiz” diyor.
“Online kitap satışını düşünmüyor musunuz?” diye soruyorum. Kafasını sallıyor “Bizim anladığımız türden bir sahaflık değil o” diyor. Tasnif edilen dergilerden birini alıp gösteriyor: “Bakın bu Servet-i Fünun Dergisi. Okur gelip bunu sorduğunda, ne olduğunu anlatırım, lise yıllarından hatırlar belki dergiyi; mesela şaşırır, Türkçe harflerle çıktığını sanıyordur belki. Sohbet ederiz. Belki alır belki almaz, bir şey öğrenip çıkar buradan. Sahaflık iletişim işi, sohbet işi, internetten ha kitap satmışım ha patates satmışım gibi geliyor bana.”