Bir hafta aradan sonra yeniden merhaba; geçen hafta iş ve seyahat yoğunluğum nedeniyle yazamadım. Dün Reportare’de yayınlanan yazılarıma baktım, enflasyon konusunda yeterince yazdığımı, konunun herkesin gündeminde ilk sıralara oturduğunu düşünüyorum. Fiyat artışları, özellikle şu sıralarda gıda ve enerji alanındaki artışlar tüm dünya gündeminin ilk sırasına yerleşmiş durumda.
TCMB nin Eylül ayında yapmış olduğu 1 puanlık faiz indirimi ile başlayan ve döviz kurlarındaki hareketlilik ile devam eden tartışmalar; enflasyon rakamları ve süpermarketler konusuyla derinleşirken sorunu tanzim satış marketleri ile çözme yaklaşımının ne kadar çözüm olabileceğini ilgiyle izleyeceğiz.
Gündem her ne kadar bu konulara odaklandıysa da ben bu hafta sosyal medyada yaşanan kesintiler ve ekonomiye etkilerini tartışmak istedim:
Hafta başında yaşanan ve mükemmel üçleme adını verdiğim; Whatsapp, Instagram ve Facebook un aynı anda kesintisi…
Bir anda kendimizi yalnız ve iş yapamaz halde bulmadık mı.? Hadi, itiraf edin ; hele whatsapp gidince ne yapacağımızı bilemez halde kalakaldık. Elimizdeki akıllı cihazların aslında birer telefon olduğunu ve bazı şeyleri “eskisi gibi” konuşarak da halledebileceğimizi unutmuşuz anlaşılan…
Facebook’un kullanıcı sayısının 3 milyara yaklaşmış olmasının bunda payı da büyük tabi ancak iletişimin her kanalını kullanarak hem kişisel hem de iş ile alakalı günlük akışımızı akıllı telefonlar ve buradaki uygulamalar ile halledince en ufak bir aksama, haliyle günlük akışı da olumsuz etkiliyor.
Tabi bu kesintiler akla hemen, bir hacklenme, yani sisteme gizli yollardan girerek kullanıcı bilgilerinin çalınması ve bunların gayri yasal işlemlerde kullanılabilmesi ihtimalinin gelmesi, tüm kullanıcıların canını sıkıyor.
Bu aralar Facebook’un eski bir çalışanının yapmış olduğu açıklamalar ve şirketin kar amacıyla, kullanıcıların zararına olsa da bazı uygulamalara devam etmesine ilişkin delillerin ortaya çıkmış olması, şirketin değerinin bir gecede % 5 düşmesine neden oldu.
Ardından bu değer kaybının bir kısmını telafi etse de şirketin şu aralar güvenlik endişeleri ile piyasada oluşan olumsuz havadan dolayı bazı yeni ürünlerin sunumlarını askıya aldığı belirtildi.
Özellikle Instagram’da çocuklara yönelik sürümü askıya aldığını açıkladılar.
Uygulamalara yapılan harcama her sene düzenli bir artış gösteriyor ve 2021 in ilk yarısında Google Play ve App store dan yapılan uygulama harcamaları 64,9 milyar dolara ulaştı. 2020 yılına göre artış yaklaşık %25 oldu ve bunun yaklaşık 44 milyar doları mobil oyun uygulamaları ve uygulama için satın almalar oldu. Buradaki artış ise yaklaşık % 18 oldu.
Tam bu noktada Eylül ayının son haftasında Çin in kripto paralar ile ilgili almış olduğu yasaklara da değinmek gerekiyor.
Her türlü dijital madenciliği ve kripto para işlemini yasaklayarak şu zamana kadar en sert ve net duruşu sergileyen Çin’in bu hareketinden sonra doğal olarak kripto para piyasasında sert düşüşler yaşandı ancak ardından yeniden toparlanarak uzun zamandır gelmediği seviyelere kadar yükseldi.
Kripto para piyasasında işlem gören 10.000 in üzerinde kripto para ve alt coinler içinde merkeziyetsiz teknolojiyi sunan coinler bu dönemde biraz daha fazla ön plana çıktı ve bunlara da yatırımcı ilgisi devam etti.
Teknoloji her koldan hayatımızın içinde ve iş hayatımızı da sosyal hayatımızı da şekillendiriyor. Bunu yaparken de gizlilik, kişisel hakların korunması ve reklam mecrası olarak kullanılıyor olmak gibi konular sıradan vatandaşları endişelendiriyor. Özellikle çocukların da bu pazarlama pastasında gizliden gizliye kullanılıyor olmasına karşı gösterilen tepkiler haklı olarak daha fazla oluyor. Ancak buradaki pazarın ve pastanın büyüklüğünün şirketlere cazip gelmesi nedeniyle taktiksel olarak sürekli bir deneme geri çekilme şeklinde ilerleyeceği görülüyor.
Haftaya görüşmek üzere,