Kriptopara merkezli faaliyetler kriminal hadiseleri son yıllarda daha da fazla duymaya başladık. Fakat bu durumda şaşırılacak bir durum yok. Blokzinciri tabanlı projeler, varlıklar ve sistemler gündelik hayatımıza girdikçe, her sektörün seyrinde yaşandığı gibi bu alanlarda da çeşitli yüz kızartıcı olaylar oluyor ve kötü niyetli faaliyetler yürütülüyor. İşin içine para girdiğinde serbest piyasa çok yaratıcı. Özellikle dolandırıcılık konusunda…
Borsalara yatırım yapan kullanıcıların hem ekonomik olarak borsacılık ve alım-satım süreçleri ile yetersiz bilgiye sahip olmaları hem de bu tip borsalara yatırım yaparken bu faaliyetlerin ardındaki şirketler hakkında hiçbir araştırma yapmamaları, kendilerinin hem kişisel hem de maddi varlıkları açısından ciddi bir güvenlik açığına dönüşebiliyor. Siz durup dururken yoldan geçen birisine herhangi bir meblağda yatırım amaçlı bir varlık ya da para vermiyorken, hiçbir bilgi sahibi olmadığınız ya da sadece size sunulan vaatlere kanıp etraflıca bir araştırma yapmadığınız şirkete nasıl güvenebilirsiniz?
Hisse, varlık, döviz gibi yatırım araçlarına yönelmek yaşadığımız dünyada bir gerçeklik. Fakat ciddi bir iktisadi ve dijital okuryazarlık olamdan bu faaliyetlere girişmemek gerekiyor.
Peki mesele kriptoparalar olunca ne olacak? Bankacılık ve finans bilgisine bile sahip olmadan daha çok yeni ve dijital dünyayla ilgili insanların bile anlamakta zorluk çektiği kriptoparalara yatırım yapıp borsalara girmek inanın çok riskli. Temel finans okuryazarlığınız ve dijital okuyazarlığınız da yoksa resmen göle maya çalmaya benziyor bu iş. Ya tutarsa?
Son zamanlarda birçok kiriptoparanın dolar karşısında değer kazanması, yurttaşın altın gibi değerli madenlere ve döviz gibi itibari paralara ilgi göstermesine neden oldu. Çünkü Türk Lirası eriyor. Örneğin çeyrek altın 2011’de 150 TL civarındayken bugün 950 TL civarında. (Bu yazı taslaktayken 750 lira diye not etmişim) Dolar 2011’de 1.5 TL civarındayken şu an 10 TL civarında geziniyor. (Bu yazı taslaktayken 8 TL diye not düşmüşüm) Ama örneğin binlerce kriptoparadan biri olan ve ilk kriptopara olan Bitcoin 2011’de 1 Dolar’ken bugün 65.000 Dolar yani kabaca 650.000 TL civarında. Şimdi siz bu tabloyu görseniz neye yatırım yaparsınız?
Lakin kriptoparalar blokzinciri üzerinde geliştirilmiş ve belirli bir teknolojik altyapı ve kullanımı bilgisi olmadan takibi zor ve karmaşık olabiliyor birçok internet kullanıcısı ve yatırımcısı için. Belki yakın gelecekte ülkemizde de gündelik hayatımızın bir parçası olacak bu teknolojiler şu an birçoklarımız için çok yeni.
İşte tam da bu noktada sanki değerli bir maden veya sürekli artan bir döviz gibi kriptoparalara oluşan yatırım ilgisini ticari çıkarları için kullanan bir sürü kriptopara borsası ve alım-satım platformları türedi. İnsanlar bu borsalarla blokzinciri ve kriptopara sistemleri hakkında herhangi bir bilgi edinmeden ve hiçbir uygulama pratiği deneyimlemeden, sadece varlık değeri üzerinden al-sat yapabileceği platformlara kavuşunca akın etti.
Blokzinciri ve kriptoparalar borsa altyapılarıyla birleşince en ufak hatada veya yanlış bir uygulamada ateşle barut gibi yanyana duramayacak karmaşıklıkta sistemler. Güçlü bir teknolojik ve finans altyapınız yok, alanında en uzman kişilerle çalışmıyorsanız ve güvenlik ve denetleme mekanizmalarınız yoksa aslında büyük bir kumar oynuyorsunuz demektir. Bunun sonuçlarını da ardı ardına batan, dijital güvenlik açıkları sebebiyle hacklenen yerli borsalarda bir bir deneyimliyoruz. Ayrıca bazı borsa sahipleri de paraları toplayıp kaçabiliyor. Thodex adlı borsada gerçekleşen büyük vurgun böyle oldu mesela.
Kullanıcılar neye dikkat etmeli?
İllâ hiç bilmedikleri bir yatırım alanında paralarına değer kazandırmak isteyen insanlar varsa şunu bilsinlerki, bu borsaların hâlâ ülkemizde yeterli derecede denetlenebileceği ve yurttaşı koruyan regülasyonlar tamamlanmamış durumda. Ayrıca kriptopaları edinmek isteyenlere öncelikle blokzinciri teknolojisi anlamaya, kriptopara edinme ve saklama için yeterlli bir dijital okuryazarlık edinerek kendi soğuk, sıcak ya da kağıt cüzdanlarında kriptoparaları bulundurmalarını salık veririm. Uluslararası toplumda rüştünü ispatlamış ve blokzinciri teknolojisi geliştiren kişi ve kurumların önerileri doğrultusunda kriptopara alım-satımı yapılan pazaryerleri ve borsalar dışında özellikle şu aşamada yatırımlarını riske etmemeleri önemli.
Son günlerde ülkemizde ne idüğü belirsiz kriptopara borsalarına para yatıran insanların yaşadıkları mağduriyetlerden sonra kriptoparalara yönelik inanılmaz bir önyargı oluştu aynı zamanda. Lakin nasıl ki Çiftlikbank soygununda mesele inekler değilse, insanların borsada herhangi bir kriptoparayı yatırım nesnesi olarak görmesinde mesele ne Bitcoin ne de kriptopara. Blokzinciri ve bağlantılı teknolojiler daha masrafsız, daha az emek gücü gerektiren, daha kaynaklara erişilebilir ve şeffaf bir gelecek sunarken, kriptoparalarla masraflar, vergiler ve bürokratik işlemlerle kaybettiğimiz varlıklarımızın yerine konması olasıyken, bu teknolojiler ve bağlantılı teknolojileri dünyayı değiştirirken ve en önemlisi daha adil bir dünya fikrinde çok işlevli enstrümanlar olabilecekken kamu tarafından yeterince denetlenmeyen ve yatırımcıların güvenliğinin sağlanamadığı borsalar maalesef insanların canını acıtmaya devam edecek.
Bitcoin ve diğer kriptoparaların değerini çıkarları için kullanan insanlar da var aynı itibari paralarda olduğu gibi. Tüm teknolojik gelişmeler, inovasyonların kullanım pratiklerine ters veya bu pratikleri manipüle eden kişi ve gruplar her zaman olacaktır serbest piyasa ekonomileri var oldukça.
Bu yüzden tekrarlamakta fayda görüyorum, blokzinciri ve kriptopara kavramlarına hakim olamadan, en azından herhangi bir kriptopara cüzdanını sorunsuz bir şekilde kullanıp birbirine kriptopara transferi yapabilecek bir seviyeye gelmeden, sizin adınıza herhangi bir borsaya yatırım yapmamanızı öneririm.
Ayrıca okumanızı öneririm: