Endüstri Bölgeleri Kanunu Meclisten Sessizce Nasıl Geçebildi?

0
193

Daha sansür yasasını konuşuyorduk ki geçen hafta bir kanun daha geçti. Ama bu sefer işaretle değil, açık oylama yapıldı. Bu kanunun içeriğini pek konuşamadık. Bunların yerine muhalefetin zaten sayısının az olduğunu, bu yüzden oylamalara katılmadığına dair açıklamaları konuştuk. Peşinden siyasilerin birbirlerine sarf ettikleri sözler siyaset biraz daha bulandı.

Peki neydi bu kanun? Kısa adı “Endüstri Bölgelerine Dair Kanun”, tam adı ise “Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”.

Pek konuşulmadı, pek bahsi geçmedi. Künyesine de bakalım mı? Teklifin 7 Haziran’da Meclis başkanlığına verildiğini, 20 Haziran’da da komisyon raporunun teslim edildiğini öğrendik. Tam 4 aydır komisyon raporu TBMM’de raflarda bekliyormuş.

Pek haberimiz olmadı, belki iyi bir şeydir. Olabilir. Ama bakıyoruz ki CHP altı sayfa, HDP 8 sayfa, İYİP 5 sayfa şerh koymuş.

Demek ki sütten çıkmış ak kaşık değil.

Sanayi Bölgelerine İmtiyazlar, Muafiyetler …

Peki ne içeriyor? Kanun teklifi (i) özel endüstri bölgesi olma şartını hafifletiyor, (ii) ÇED’den muaf kılıyor, (iii) kamulaştırma gücünü arkasına alıyor, (iv) hazine arazilerine mülkiyet devri getirerek (v) yerel yönetimler devre dışı bırakılarak (vi) Cumhurbaşkanı’na fazladan teşvik verilmesi sağlanarak (vii) üzümün şirketler ve hükümet tarafından yenilmesini ve çöpünün de yerel yönetimler ve halka bırakılmasına olanak sağlıyor. Benim anladığım bu. Komisyon raporunda bunu çok daha derinlikli okuyabilirsiniz. Az sayıda haberden de biraz fikir edinebilirsiniz (Haber: 1, 2, 3)

Çok özetle hükümet özel endüstri bölgesi ilan ederek – ki bu yeni bir silah anlamına geliyor- şirketlere istedikleri hazine arazilerini devredip halkın malını da kamulaştırabileceği mevcut uygulamaları bir kat daha derinleştirip halkın vergilerinden bolca teşvik dağıtıp, bu arada belediyeleri planlamada ve gelirde yok sayarak bu işi yürütecek. Biraz bakınca böylesi bir senaryo çok uzak gelmiyor. Hatta yıkmak istediği bölgeyi özel endüstri bölgesi ilan edip üstüne çökebilir.

Partilerden Bolca Şerh, Az Oy

5 aydır mecliste bulunan bu kanun hakkında neredeyse pek konuşulmadı. Muhtemelen iş çevreleri konuştu ama belediyelerin ve halkın haberi olmadı. Böylesi bir konuya dair altı sayfalık şerhi olan CHP, sekiz sayfalık şerhi olan HDP ve 5 sayfalık şerhi olan İYİP basında ve örgütlerinde bunu anlatmadı.

Peki ülkede siyasi fırtınalar kopartılırken pek haberimizin olmadığı ve muhtemelen birkaç yıl sonra başımıza bela açtığında fark edeceğimiz düzenleme geçti mi, açık mı yoksa işaret oylaması ile mi geçti?

20 Ekim saat 21.41’de 271 vekilin katıldığı ve 311 vekilin ise katılmadığı açık oylama ile geçti. Muhalafetin “zaten sayımız az, gelmesek de olur” söyleminin açık ifade edildiği şu günlerde, iktidar cephesi sadece 224 vekili ile katıldı ve kanunu Meclis’ten geçirdi.

Red cephesinde durum neydi?

6 sayfa şerh veren CHP 28 vekil ile RET verdi ve 107 vekili ise katılmadı.

8 sayfa şerh veren HDP 7 vekil ile RED oyu verdi ve 49 vekili ise katılmadı.

5 sayfa şerh veren İYİP 11 vekil ile RED oyu verdi ve 26 vekili ise katılmadı.

TİP, Memleket Partisi, Saadet, Demokratik Bölgeler Partisi başta olmak üzere diğerleri katılmadı.

İktidar üyesi olmayan 246 vekilin sadece 46’sı katılınca ve 200’ü katılmayınca bir gün evinize, arsanıza, tarlanıza ve cüzdanınıza çökecek endüstri bölgelerine özel kıyak düzenlemesi geçmiş oldu.

Çok açık ki 5 ay boyunca konu topluma anlatılmayarak, partiler örgütlerinde bunu tartışmayarak, meclis genel kuruluna halkı ve vekilleri katmayarak, bir avuç vekille red oyu vererek bu kanunun 224 KABUL oyu ile geçmesinin yolu muhalafet tarafından açıldı.

Veriler bize bu kanunun bu kadar kolay geçmesinin verilen avanslar ile olduğunu gösteriyor. Ayrıca örgütsüz bir muhalafet yerine az bir örgütlü muhalefet ile bu kanunun geçmesinin kolay olmayacağını gösteriyor. 

Belli ki yasama konusunda siyasetin sessizliği iktidara çok yarıyor.