Sevgili Ortak, senin bu dünyaya gözlerini açmandan yaklaşık 38 sene önce ben açtım gözlerimi dünyaya. Ancak bundan yaklaşık üç sene öncesine kadar ne yalan söyleyeyim ablan ve abilerin ile aram limoniydi. Evet, severdim onları ancak uzaktan uzaktan bakışırdık. Ancak her şeyden ümidimi kestiğim ve artık hayatımın rutine bindiğini düşündüğüm bir anda her şey değişti. Hayatıma kendi çocuklarıyla kah eğlenceli kah hüzünlü hikayeleri olan bir abin girdi. Ve bu, benim için değişimin başlangıcı oldu. Artık kendi türünden ablaların ve abilerin ile aramızdaki buzlar eridi ve inanır mısın şu an evimizde iki tane muhteşem diyebileceğin iki ablan var. Ve senin gibi sokak çocuğuydu onlar da.
Büyük ablan Süreyya’yı almadan önce ismini düşündük hem de çok düşündük. Çünkü bizim için anlamı çok büyük olacaktı. Süreyya, Ülker takımyıldızının diğer adı eğer bilmek istersen. Astronomiye kendimizi adamış abin ve ablan olarak bu isim önemliydi bizim için. Ve bir gün öyle bir kıza denk geldik ki gerçekten bir Süreyya idi o. Yaklaşık 2,5 aylıktı ve senin geçtiğin yolların büyük bir kısmını geçmişti o da. Ama bilmiyorduk ki kızımızın aşması gereken daha büyük zorluklar varmış. Daha dört aylık iken meme tümörü çıktı ablanda. Ve ameliyat olması gerekiyordu. Bu ameliyat onun yaşındaki bir kız için hem zor hem de riskli idi. Üstelik kısırlaştırılması da gerekiyordu ki bir daha tekrarlamasın. Bütün dualarımızı yanımıza aldık ve ablanı hekimimize teslim ettik. Çok şükür ki her şey yolunda gitti Ortak…
Eve getirdiğimiz gece bize uyku yoktu aynı babanda da olmadığı gibi. Geceyi iyi geçirdik ancak bu her şeyin iyi devam edeceğinin göstergesi değildi elbet. Ablan biraz yaramazlık yaptı maalesef ve bazı yaraları açıldı. Sürekli doktora gitmek zorunda kaldı sevgili Ortak… Bazen iltihaplı su alındı bazen de yaralarına zımba yapıldı. Ama neyse ki endişelendiğin gibi olmadı ve ablan her şeyi atlattı. Senin gibi o kadar güçlüydü ki hayata tutundu. Her şeyin üstesinden geldi ve şu an sapasağlam çok şükür.
Diğer ablan Feraye’nin hikayesi biraz daha sıradan. Ancak o da senin gibi o kadar güçlü ve inatçı ki şu an sekiz aylık olmasına rağmen hala kendisini ablası Süreyya’ya sevdirmeye çalışıyor. Kısırlaştırma ameliyatı olduktan sonra ablası Süreyya üzerindeki kokulardan o kadar korktu, o kadar eski yaşanmışlıkları hatırladı ki tekrar eski abla kardeş ilişkisine dönmeleri çok zor oldu. Eminim senin abin Badem daha sıcakkanlıdır. Eğer öyle ise ne kadar şanslısın… Belli ki harika bir abiye sahipsin. Kıymetini bil… Birlikte geçireceğiniz çok güzel günler olacak. Bu arada Feraye ablanın adı da özel. O da bizim “Ay ışığı”mız.
Ama Ortak, sen de çok özelsin. Çünkü baban seni bulduğunda hiçbir şeyden haberin yoktu, anneni bilmiyordun. Ama baban ortaya çıktı ve seni hayata döndürdü. Ve babaannen ile birlikte sana o kadar güzel bakıyorlar ki benim de umutsuzluğa tam yol giden hayata dair ufak bir umut getirdi senin varlığın. Sen hep iyi ol… Sen hep var ol… Sen hep mutlu ol…
Burcu Ergül Emecan