Yaşlandın! Varsa torun torba arada bayramlarda gelir elini öper, harçlık alır. Yoksa tamamen yalnızsın aman aman! Biraz daha yaşlandın! Artık yürümekte zorlanıyorsun. İş göremez halde başkalarına muhtaçsın. Başkaları… Var mı yüksünmeden, söylenmeden, ölse de kurtulsak diye gözünün içine bakmadan, seve-okşaya sana bakacak biri yanında? Varsa, senden zengini, senden güçlüsü, senden huzurlusu yok… Ömrünü boşa geçirmediğini işte o zaman anlayacaksın.
Geleceği görebilme gücü olsaydı herkes sonunu böyle hazırlamak isterdi herhalde. Ama böyle bir gücümüz yok. Nasıl bir gücümüz var? Düşünmek diye bir güç var elimizde. Düşünce gücüyle geleceğimizi görebiliriz. Görebilir miyiz? Elbette gerçekten düşünebiliyorsanız görürsünüz.
Oysa gençlik, hızla geçen zaman, gözümüzü kapatan olaylar, yaşamın kendi hızı bizi bu düşünceden alıkoyabilir. Güç, para ve haz için zamanımızı harcarken bir bakmışız yatakta bir yudum suya muhtaç haldeyiz. O gün düşünmeye başlarız “ne yaptım hayatımı boşa mı harcadım” diye. Aman aman geçmiş olsun!
İnsanlık düşünce tarihi binlerce yıldır bu tecrübelerden geçen filozofların öğütleriyle doludur. Aman şimdi kim okuyacak onları keyfine bak deriz gençlikte. Yaşlanınca da sen sana verilenleri oku yeter derler. Keyfine bak dede üç beş güne öleceksin! Kim koydu bu konuşmanın arasına “iki kekliği” aman aman…
İnsanlık tarihi güç için ülkesini yakan, ülkesi için kendini yakanlarla doludur. Bazen taptığı şeyi ateşli konuşmalarla savunurken, silkeleyeceğim diye uğraşırken alayına silkilenlerle doludur aman aman!
İnsanlık tarihinde halkını aşağılarken “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” diyenler gibi ”Paris’te heralde… Ney o? Paris’te birisi bi şey diyor… Paris’te sokma yemeye, şey yemeye hazırlanıyor” diyen ve “pasta yemeye alışkın olmadığımız için dilimiz dönmüyor” diye halkı salak yerine koymaya kalkanlar da var. Siz yine de yaşlanınca somun ekmek sıcaklığında bir hayat için hazırlanın aman aman! Necmet Erdiman’dan,Şampuanlığa ulaşan Galatasaray’dan, Deniz balkayın beyden uzak durun aman aman!
Yaşlanınca alaya alınmayacağınız bir ortam için çalışın gençliğinizde. Çevrenizi güzel insanlar, dostlar sarmalasın çıkarcı tayfa değil aman aman! Kurt kocayınca köpeklerin maskarası olur derler. Oysa bu kurda haksızlık… Kurt kocayınca doğasına uyar ve köpeklerin yanına bile yaklaşmaz. Kendini neredeyse açlığa terk ederek ölür. Yaşlanınca birilerinin maskarası olmak maalesef biz insanlara mahsus… Gözümüzü güç hırsı o kadar kör eder ki ne yaşlandığımızı ne maskara olduğumuzu fark edebiliriz aman aman.
Hey yaşlılar! Bu yazıyı okuyup anladıysanız alayınızı saygı ile selamlıyorum!