Pazardan Aldım Bir Tane Eve Geldim Yok!

0
130
vergi

‘Kendilerine bu kadar güvenmeleri aptallıklarından.’

Franz Kafka

Galata Kulesi sizin olsun ister misiniz? Peki ya Boğaz Köprüsü’nün? Eğer Sülün Osman yaşıyor olsaydı size İstanbul’da istediğiniz her şeyi satabilirdi. Ama artık dolandırıcıların kralı Sülün Osman yok. Onun yerine daha ‘modern’ ve ‘elit’ dolandırıcılar var. Şık kıyafetler, cafcaflı hayatlar, parlak gülümsemeler ile yaşayıp giden fakat bir noktada patlak veren dolandırıcılar…

Tanıdık geldi mi? Sosyal medya platformlarının her köşesinden çıkan insanlar bunlar! Kendilerini çok üst bir konuma yerleştiren modern dolandırıcılar çok sevgili takipçilerine ‘daha iyisini’ vaat ettikleri için Sülün Osman’ın tacını almaya aday olur.

Dolandırıcılığın yıllar geçtikçe evrilmesi ve gelişmesi oldukça ilginçtir. Kurnazlıkla donatılan zihinlerin ürünü olan dolandırma süreci yeni örnekleriyle her daim medyayı süsler. Dolandırıcılar bazen polis, savcı kılığına bürünür. İnternette sergilenen kişisel bilgileri de kendilerine destekçi edinir, kurbanlarını avuçlarının içine alırlar. ‘Devlete karşı suç işlemek istemez misiniz değil mi? Harika, öyleyse bütün paranızı bize verin, her şeyi unutalım.’ Neyi unutacaksınız? Ne yaptık ki? Komik ve trajik. Ama dolandırıcılığın işleyişi bu.

Modern kılıfa bürünen dolandırıcılık ise yoğun olarak sosyal medya etrafında ilerler. ‘Fenomen’ adını alan insanlar kurbanlarının güvenini lezzetli bir şerbet gibi yutuverir. Gerçekleşmeyen vaatler, kalitesiz ürünler ya da oynanan duygular fenomen dolandırıcıların kazanç elde etmesini sağlar. Ancak ‘fenomenler’ bununla da kalmaz. Vergi kaçırma ve kara para aklama gibi son dönemlerde fazlasıyla aşina olduğumuz durumlar modern dolandırıcılığın en geniş kapsamıdır. Bu kişiler bizlerin yaptığı gibi vergi ödemek yerine ondan kaçar. Sonrasında ise nereden geldiği meçhul miktarlar ile sahte gülücüklerine devam eder.

Sosyal medyanın hipnoz edici yapısını kullanan bu fenomenler bir zamanların daha popüler olan, şekilden şekle giren dolandırıcıların son halidir.

Girilen kılık kimi zaman değişir, savcı birden üfürükçü olur, etraftaki cinleri kontrol edeceğini söyleyerek dolandırıcılığını sergiler. Ortada yine bir sebep yoktur. Ancak dil cambazları olan dolandırıcılar ortada çok ciddi bir sıkıntı olduğuna kurbanını inandırmayı başarır. Sonuç ise parası uçup gitmiş kurban ve yeni avlarını arayan mutlu dolandırıcı.

Ama dedik ya, dolandırıcılık da artık ‘modernleşti.’ Sosyal medya ise bu modernizm coşkusunun en fazla yaşandığı yer. Bu nedenle modern dolandırıcılık, beklenildiği gibi gizli kapaklı ilerlemez. Kurbanlar sesini cılız bir şekilde duyurmak için uğraşsa da ‘avcıların’ gösterişli kahkahaları arasında işitilmesi imkansızdır. Avcılar mutludur. Neden dolandırıldığını bilmeyen kurbanın ise kafası karışıktır.

Bu tıpkı hakkında dava açılan ama bırakın davayı kimin açtığını, ne ile ilgili olduğunu dahi bilmeyen K’nın sessiz dramına benzer. Ama burada bir fark vardır; K, kendi halinde yaşayıp giderken davaya mahkum olur. Modern dolandırıcıların kurbanlarının birçoğu ise onların ayağına gider. Seneler evvel Sülün Osman’a ‘Galata Kulesi benim olsun.’ diyenler şimdi, gösterişli hayatlarını cam kadehlerde yudumlayanlardan ‘Ben de sizin gibi olmak istiyorum.’ diyerek yeni dolandırıcılık yöntemlerinin içine balıklama atlar. Böylece oyun başlar.

‘Benim bu yasadan haberim yok.’

‘Çok yazık doğrusu.’

‘Herhalde bu yasa yalnızca sizin kafanızda var.’

Göz önünde bulunan bir şeyi ortaya çıkarmak gizli kapaklı olandan çok daha zaman alır. Yavaş yavaş infilak olmaya başlayan ‘fenomen dolandırıcıların’ uzun zamandır zevki sefa hayatlarının sergisinin devam etmesi de bunun örneğidir. Absürt sayılarla oynayıp bunu gururla gösteren modern dolandırıcılar hayatlarını neşeyle sunarken kurbanlarının sesine kulak tıkar.

Bir tür gönüllü dolandırıcılığa evrilen bu durum, kurbanların bu kişilerin ‘hizmetlerini’ kabul etmesi ve büyük bir hevesle kullanmasıyla gerçekleşir. Bunun yanı sıra modern dolandırıcılar, kendisini savcı gibi tanıtıp yüklü para alınmasa bile kimi sorumluluklarını yerine getirmediği için dolandırıcılığa imza atmış sayılır.

Vatandaşlık görevi olarak öğretilen ‘vergi’, modern dolandırıcıların yok saydığı, en minimal düzeyde, yalnızca görüntü olarak ödediği komik miktarlardan ibarettir. Bir nevi bu insanların kendilerine özel yapay bir yasa uydurduğu ve ona göre yaşadığını söylemek mümkündür. Bu, tıpkı Sülün Osman’ın İstanbul’daki neredeyse her şeyi satmasını sağlayan görünmez, gerçekdışı yasaya benzer. Tek fark Sülün Osman size Galata Kulesi’ni sunar. Modern dolandırıcılar ise vergi kaçırarak dolandırdığı herkese gösterişli hayatlarını izleme şansını verir.

‘Adalet rahat olmalı, yoksa terazi sallanır ve adil bir hüküm verilemez.’

Franz Kafka’nın Dava adlı eserinde K, nedenini bilmediği bir dava ile uğraşır, masum olduğunu kanıtlamaya çalışır. Modern dolandırıcılar ise suçlu taraf olmalarına karşın tıpkı K gibi ne kadar masum olduklarını göstermek için uğraşır. Buna karşın dolandırılan kurbanlar K’nın ‘neden’ sorusuna cevap arama serüvenine katılır ancak elleri boş bir şekilde geri döner…

Dolandırıcılığın daha çetrefilli fakat daha fark edilir zamanlarını anımsıyor musunuz? Adalet terazisinin sallanmadığı, dolayısıyla usta dolandırıcıların oyunlarının bedelini ödediği zamanlar… Şimdi ise modern dolandırıcıların yöntemleri çok daha basit ama ilginç bir şekilde fark edilir olmaktan uzak. Nasıl? Fark edildi işte, davalar başladı, hapiste atıldılar. Tamam. Ama bu insanlar hep buradaydı ve hayat gösterilerine devam ediyordu. Bir araya gelen fısıltılar gürültüye dönüştüğü için her şey ‘görünür’ hale geldi.

Adalet terazi sallanırken ‘durması’ gereken haykırışları işiterek modern dolandırıcılığı tartmaya karar verdi. Böylece sosyal medyayı süsleyen dolandırıcı kitlesinin kaçtıkları sorumluluğun bedelini ödeme zamanı geldi.

‘Bir sürü boş şey arasında adalet kaybolup gidiyor.’

‘Daha fazlasını’ arzulamanın sonucu olarak ilmek ilmek işlenen dolandırıcılık insanın açgözlülüğünün en somut hali. Modern avcılar ve kurbanlar… Galata’nın sahipleri ve diğerleri…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz