Dr. Savash Porgham

0
299

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Bir bibliyoman mısınız yoksa iyi bir okur musunuz? Bu e-postayı aldıysanız zaten sizi iyi bir okur olarak kabul etmişiz demektir 🙂 Bu iki kavramı nasıl tanımlarsınız?

Dr.Savash Porgham: Bibliyomani derecesine varacak kadar kitaplara bağlı değilim artık. “Artık” kelimesini kasten kullanıyorum çünkü eskiden bir bibliyomandım; kitap kokusunu hatta sayfaların parmaklarımı kesmesini bile okuma serüveni içerisinde anlamlı ve bana haz veren bir ritüelin parçası olarak görürdüm. Ancak dijitalleşme olgusu ve mesleğim benim okuma alışkanlıklarımı ve okuma biçimimi değiştirdi. Ben gazetecilik ve akademisyenlik yanında profesyonel olarak çevirmenlik yapıyorum; bu durum beni yıllar içerisinde mürekkep baskı kitaptan uzaklaştırıp daha çok elektronik ortamlarda bulunan kitaplara, makalelere ve yazılı dijital materyallere yönlendirdi. Ben artık okumalarımın %80’inin akıllı cihazlarımın vasıtasıyla yapıyorum. Okuma yöntemim değişse de okuma eylemim hiç azalmadı ve benim gün içerisinde sürekli olarak saatlerce yaptığım bir şey; yani artık kendimi bibliyoman olarak değil de çok iyi bir okur olarak görüyorum.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Sahip olduğunuz kitaplar sizin için bir kitaplık mı yoksa bir kütüphane mi? Ayrımı nerede koyuyorsunuz? Yaklaşık kaç adet kitabınız var?

Dr.Savash Porgham: Eskiden evimin bir odasının tamamı kitaplarla doluydu, sayısını bilmediğim kadar kitabım vardı, kitaplarımı başkalarıyla paylaşmayı sevmezdim ve gözüm gibi bakardım. Ancak öğrenim hayatım ve daha sonraki mesleki hayatım bu bakışımı değiştirdi. Bu durum dolayısıyla kitaplık ve kütüphane konseptine bakışımı da değiştirdi. Türkiye’nin Doğu illerine yaptığım seyahatlerde okulların ve üniversitelerin kütüphanelerinin yetersiz olduğunu ve kitaba erişimin az olduğunu gördükçe kitap sahipliğine yönelik bakışım da değişti. Kitapların okunduktan sonra tek bir kişinin kitaplığının veya kütüphanesinin raflarında tozlanmaya bırakılmasındansa bu kitapların başkalarıyla da paylaşılmasının daha doğru olduğunu düşünmeye başladım.

Bundan dolayı da kütüphanemi zamanla küçültmeye karar verdim. Mesleki, akademik makale ve çalışmalarımda her zaman gerekli olacak kitapları ve bazı değerli kitapları kendim için sakladım; diğer tüm kitapları konularına göre aşama aşama ayırarak kolilere doldurdum ve Doğu illerinde bulunan ortaokulların, liselerin ve üniversitelerin kütüphanelerine gönderip bağışladım. Kitapların bir kısmını da güvendiğim sahaf dostlarıma bedelsiz bağışladım. Şu an elektronik ortamda binlerce kitaba sahibim ancak sahip olduğum mürekkep baskı kitaplarımın sayısı eskisine göre çok daha az çünkü artık kitapların herkesle paylaşılması gerektiğini düşünüyorum ve paylaşmaya devam ediyorum.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Okumaya ve kitaplara ilginizi gerçek anlamda etkileyen biri ya da birileri oldu mu?

Dr.Savash Porgham: Lise dönemimde pek çok liseli gibi kitap okumayı bir külfet olarak görürdüm ancak üniversite eğitimine başladığımda fikrim tamamen değişti. Üniversitenin birinci sınıfında ders hocalarım okunması gereken farklı kitap listeleri verirlerdi; pek çoğunu okumadığım için tuhaf bir utanç hissi yaşadığımı hatırlıyorum, işte bu kitapları okumaya başlamak bende okuma alışkanlığını tetikleyen ve geliştiren etken oldu diyebilirim. Sonrasında ise kitaplardan ve okumaktan kopmam artık mümkün olmadı zaten.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Her kitabın yolculuğu ilginçtir. Kütüphanenize geliş hikayesi sizin açınızdan ilginç enteresan bir kitabınız var mı?

Dr.Savash Porgham: Şu meşhur “Bin Bir Gece Masalları” kitabının eski Farsça diline çevrilmiş altı cildini bulmak için İran’da çok uğraştım ve uzun bir zaman sonra edinmeyi başardım. Yine Selman Rüşdi’nin meşhur “Şeytan Ayetleri” kitabının Farsça çevirisi bulmak için de bir hayli uğraştım çünkü bu kitap İran’da yasaklıydı ve bazı çevirilerini de beğenmemiştim. Uzun uğraşlardan sonra bulmayı başardım.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Kitap alırken hangi kriterlere göre hareket ediyorsunuz? Konu mu, yazar mı, yayınevi mi, baskı kalitesi mi, çeviriyse çevirmenin ismi mi sizi o kitabı edinmeye yöneltir?

Dr.Savash Porgham: Her kitabın benim için farklı edinim kriterleri olabiliyor. Mesela bazı yazarların şahıslarından dolayı tüm kitaplarını alırım ve takip ederim. Kendim de bir çevirmen olduğumdan beğendiğim bazı çevirmenlerin çalışmalarını mutlaka takip ederim. Tabii en önemli kriterlerimin başında alacağım kitabın konusu gelir. Baskı kalitesi ve yayınevi benim için çok da belirleyici bir kriter değil, sadece aldığım kitapların korsan olmamalarına özen gösteririm.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Kıskandığınız, görüp, duyup, ziyaret edip imrendiğiniz kütüphaneler var mı? En etkileyici bulduğunuz kütüphaneler kimlerin? Kütüphanenizde olmayan ama bir gün mutlaka olsun istediğiniz kitaplar var mı?

Dr.Savash Porgham: Kitaplığa ve kütüphaneye fiziksel olarak anlam yüklediğim ve mürekkep baskı kitaplara bibliyomani beslediğim dönemlerde bazı kapsamlı ve nitelikli kütüphanelere çok imrenirdim, kitapları sıralama ve yerleştirme biçimlerini taklit ederdim. Pek çok üniversite kütüphanesine gitme şansım oldu ve hep imrendim. Ancak artık elektronik ortamda kitap biriktirdiğim için böyle hislerim kalmadı diyebilirim, artık dilediğim her kitaba dijital olarak bir şekilde ulaşabiliyorum.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Henüz kütüphanenizde olmayan ve belki hiçbir zaman olamayacak ama bir gün mutlaka olsun diye hayalini kurduğunuz kitaplar var mı?

Dr.Savash Porgham: Eskiden vardı ancak artık elektronik ve dijital kütüphanem olduğu için böylesi hayallerim pek yok.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Elbette her kitap değerlidir ama kütüphanenizde “yangında ilk kurtarılacak kitaplar” hangileri? Neden?”

Dr.Savash Porgham: Meşhur “Bin Bir Gece Masalları”nın 6 ciltlik bir serisi var ve o kitapları korumak için her şeyi yaparım çünkü bu masalları korunması gereken büyük bir kültürel hazine olarak görüyorum.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Arzu nesnesi olarak baktığınız kitaplarınız hangileri?

Dr.Savash Porgham: Kesinlikle “Bin Bir Gece Masalları” benim için arzu nesnesi olabilecek nitelikte.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Kitap verme konusunda cömert biri misiniz? Zaman zaman kütüphanenizi hafifletmek için ayıklama yapıyor musunuz? Kriterleriniz neler?

Dr.Savash Porgham: Yukarıdaki soruların birinde de bahsettiğim gibi; bir zamanlar kitaplarımı asla paylaşmazdım ve hiç kimseye ödünç vermezdim. Ancak daha sonra fikrim değişti ve belirli periyotlarda kütüphanemi hafifleterek okullara ve üniversitelere kitap bağışları yapmayı sürdürüyorum. Değerli romanları ve tarihi kitapları, mesleki ve akademik çalışma alanlarımla ilgili kitapları kendime saklarım, geri kalan her kitabı öğrencilerle paylaşabilirim.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Hiç kitap çaldınız mı?

Dr.Savash Porgham: Ödünç alıp da iade etmeyi unuttuğum çok kitap olmuştur ama hiç kitap çalmadım.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Kitaplarınızı hangi dizine göre yerleştiriyorsunuz? Yayınevi? Yazar? Konu vb.

Dr.Savash Porgham: Ben kitaplarımın bir kısmını yazarların isimlerine göre alfabetik olarak yerleştiririm. Bazılarını da konularına göre karma yerleştiririm. Bazen de kitap boyutlarına göre düzenleme yaparım.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Siz göçtükten sonra kütüphaneniz için şimdiden hazırladığınız bir plan var mı?

Dr.Savash Porgham: Ben öldükten sonra kitaplarıma ne olacağına ailem karar versin istiyorum, dilerlerse benden hatıra olarak saklayabilirler, dilerlerse tıpkı benim yaptığım gibi öğrencilere bağışlayabilirler.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Kitap okuma ritüelleriniz var mıdır? Her yerde okurum, akşamları okurum, okurken müzik dinlerim vb.

Dr.Savash Porgham: Özel bir kitap okuma ritüelim yok çünkü ben her saatte, her mekânda, sessiz ortamda veya gürültülü ortamda kitap okurum. Yani kitap okumak için özel bir zaman ve mekân tercihim yok. Nargile içmeyi severim; eskiden nargile içerken sık sık kitap okurdum.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Kitap okurken altını çizer veya sayfa kenarlarına not alır mısınız? Kartoteks kullanır veya bir deftere not alır mısınız?

Dr.Savash Porgham: Kitap okurken çok sık cümlelerin altını çizerim, kenarlarına not alırım, ayrıca bir A4 kâğıda veya bloknot kâğıda kitaba dair önemsediğim sayfaları ve kavramları yazarım ve ilgili kitabın kapağının iç tarafına zımbalarım ki gerektiğinde kullanabileyim.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Kitap okurken kaldığınız yeri işaretlemek için ayraç mı kullanırsınız yoksa sayfa ucunu katlar mısınız?

Dr.Savash Porgham: Ayıraç kullandığım da oluyor ama ağırlıklı olarak sayfanın ucunu üstten kıvırırım.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Kitabın size ait olduğunu gösteren özel işaretler, belirticiler kullanır mısınız? Size özel bir Exlibris’iniz var mı?

Dr.Savash Porgham: Özel bir Exlibris’im yok, kitabın kapağının iç tarafına adımı, soyadımı Farsça olarak yazarım ve imzalarım.

Ulvi Yaman – Halil Duranay: Kütüphanenizde kitap dışında sizin için özel bir anlam taşıyan obje veya objeler var mı? Neler ve neden?

Dr.Savash Porgham: Aldığım mesleki ödüller, kalem kutularım, defterlerim, ailemin fotoğrafları, bir de kedi biblom var. Daha çok göz zevkime hitap ettikleri için oradalar.

Önceki İçerikRubicon Çoktan Geçildi!
Sonraki İçerikLutherci Yetkecilik: Ben’liğin İnşası, Ben’in Ötesi
1966, İstanbul doğumlu. Marmara Üniversitesi, Basın-Yayın Yüksek Okulu,Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Radyo ve Televizyon Bölümü’nde yüksek lisans yaptı ve doktora çalışmasına devam etti, tez aşamasında ayrıldı. 1984-1989 yılları arasında, bir yandan okurken bir yandan Toros Mühendislik şirketinde İthalat ve Pazarlama Müdürü olarak görev yaptı. , yine aynı yıllar arasında UNESCO’ya bağlı, kar amacı gütmeyen uluslararası programlara sahip “The Experiment In International Living in Turkey”de Program Koordinatörlüğü görevini yürüttü. 1991 yılında Şeker Sigorta’da Reorganizasyon, Pazarlama ve Reklam Müdürü olarak mesleki kariyerine başladı. 1993 yılında Oyak Sigorta’da Reklam Müdürü olarak görev aldı. Dream Design Factory’de 7 yıl Genel Koordinatörlük, (dDf'teki son 3 yılında dDf’nin yan kuruluşu olan dda, Dream Design Advertising’de Müşteri İlişkileri Direktörlüğü) Capital Events’de 2 yıl Genel Koordinatörlük görevlerinde bulundu. 2003 yılında X-event’in kurucu ortaklarından biri olarak, şirketinin genel koordinatörlük görevini üstlendi. 2005-14 yılları arasında Farkyeri Reklam Ajansının Kurucu Ortakları arasında yer aldı. Ulusal ve uluslararası müşteriler için yüzlerce başarılı projeyi hayata geçirdi.Reklamcılık ve Etkinlik Yönetimi alanlarında bir çok ödül aldı. İstanbul Modern Sanatlar Galerisi’nde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği Genel Koordinatör olarak görev yaptı. Çeşitli kitap projelerine katkıda bulundu, çeşitli dergi ve gazetelerde yazı, araştırma ve makaleleri yayınlandı. Halen bir çok ajans ve markaya danışmanlık vermektedir. TTNet'in "Yaratıcıya Destek, Yaratıcı Ekonomiye Destek" projesinin eğitmenlerinden oldu. 2006-2011 yılları arasında Bilgi Üniversitesi, Reklamcılık Bölümü’nde, “Etkinlik Yönetimi” dersleri verdi. Fenerbahçe Kulübü, Yüksek Divan Kurulu Üyesidir Specialties: Advertising, Event Management and Marketing, Special Project

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz