‘En Kötü İş’

0
382

En Kötü İş: Çalışırken ölenleri nasıl hatırlıyoruz?

2014’te Soma’da yaşanan maden felaketini, orada can veren 301 işçiyi nasıl hatırlıyoruz? 

Elif Sungur ve Hakan Aytekin Birlikte Sağ Salim’de yaşamını kaybeden madencileri görünür kılmak isteyen sanatçı Prof. Tuğçe Tuna ile En Kötü İş’i konuştu.  

En Kötü İş,  toprağın üzerindeki dans sanatçısının bir beden işçisi olarak toprağın altında kalan işçileri onurlandırabilme çabasının ürünü. Eserin ilk gösterimi 20. İKSV İstanbul Tiyatro Festivali’nde 2016’da gerçekleşiyor.

SOMA Latince “beden” demek.  Bedende travma yaratan en kötü işler sıralamasında Madencilik ilk beşte, dansçılık da bu listede ilk yirmide. Tuğçe Tuna En Kötü İş’i kurgularken ilhamı bu benzerlikten alıyor. Dağı it, sırrını bırak. Soma; beden demek… İşçi bedenlerimizle, işçi bedenlerinizi onurlandırmak niyetindeyiz diyor.

Eserde yeraltına inip bir daha çıkamamanın, cevher aramanın ne demek olduğu koreograf Tuğçe Tuna’nın psikosomatik yöntemle araştırdığı ana sorular. Dansçılar  sorulara yanıtları bedenleştirilirken sahnede onlara SOMA’daki madenden gelen sahipsiz baretler eşlik ediyor.

EN KÖTÜ İŞ Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği TMMOB tarafından 2017’de Onur Ödülü’ne layık görülüyor. MSGSÜ Çağdaş Dans Bölümü sahnesinde, İzmir’de sahneleniyor. Umarız eser andıklarının can verdiği Soma’da da gösterilebilir…

‘EN KÖTÜ İŞ.’

‘Dağı it, sırrını bırak.

Toprağın üstünde boşlukta, boş bir çerçeve de…

Toprağın altında bir alandan başka bir gerçekliğe geçiş.

Ayakların yere basmadan dağı it, sırrını bırak.

O’ na yakın olmak özgürlük ama boğazıma kaçsa boğulacağımı biliyorum.

İş insanı tüketir mi, tüketir. Bir işe sahipsen, iş’te sana sahiptir.

İçindeki cevheri nasıl arar, nasıl dışarı çıkarırsın?

Bana sana ait bir şey verebilir misin?

Kimliklerini, üzerindekileri bırakıp aşağıya, derine inebilir misin?

Haberleşmek için değil bu duman, gözyaşım görünmesin diye.

Dağı it, nefesini bırak. Şansın varsa belki ellerini tanırsın…

Hafızamın en büyük iş kazası. İnsanlığımın en büyük utanç yap bozu.

İşçi bedenlerimizle, işçi bedenlerinizi onurlandırmak niyetindeyiz. Enerjiyi topraklamak gerek, hayat çarpar bilirsin. O zaman bi şans huzur bulacak kalbin bir odacığı.

Ne ironidir ki, bedensiz baretler Soma’dan geldi. Bağışla bizi dolunay. Kalpte zaman yok dedik ve yüzümüzü yere döndük.

Konsept, Koreografi ve Metin: Tuğçe Ulugün Tuna

Performans Sanatçıları: Erdinç Anaz, Pınar Akyüz, Demet Aksular, Özgün Akaçça, Ekin Ançel, Erdem Kaynarca, Ahu Özgür Kınoğlu, Meriç Rakalar, Tuğçe Ulugün Tuna

Ses Enstalasyonu: Vahit Tuna // Müzik: Vahit Tuna, Fati Fehmiju (1. Bölüm)

Işık Tasarımı: Vahit Tuna, Tuğçe Tuna, Utku Kara

Teknik Uygulama: Utku Kara

Destekleyenler: Lal Tuna, Engin Çetinbağ ve Müjdat Akyüz.