Hiçbir zaman vâkıf olamayacağınız, aklınızın almayacağı bir kanun teklifi daha geldi. Bu sefer de yine bir sonbahar hediyesi gibi enerji temalı bir kanun teklifi bu. Zeytin ile ilgili gibi görünse de en az onun kadar önemli diğer başlıklara da sahip. Biri limanların özelleştirmelerini uzatma , diğeri petrol sektörü çalışanlarının gece yedi buçuk saatten fazlasını çalışmasını sağlayan madde gibi.
Bu kanun neleri değiştiriyor sorusuna cevap olarak ilgili kanunlarını bir yazılım mı? Gözümüzün önünde dursun. Önce bir soru, bu torba kanun kaç madde ki bu kadar konun değiştiriyor?
Buyrun değiştirdiği kanunlar; 3213, 4046, 4646, 4857, 5510, 6446 ve 375 sayılı KHK.
7 kanun ve KHK’yı değiştiren 14 madde.
Bu 14 madde yediğiniz zeytini, babanızın emeği ile yapılan limanın kimin cebine bedavaya gideceğinin yanında petrol sektöründe iş kazalarını ve hatta hizmet iş kolunda sendikasızlaştırmanın yolunu açmaya kadar her şeyi içeriyor.
Bu konuda bilmeniz gereken birkaç bilgiyi verelim.
Birincisi bu kanun her sonbahar gelen enerji kanunlarından biri. 2019’da filtresiz termik santralleri, 2020’de araba lastiği ve kent çöplerini yakmayı içeren ve 2021’de kademeli elektrik zamlarını içeren kanun teklifi. Ne kadar ilginç değil mi? Her sonbaharda enerjide bir yap-boz düzenlemesi var.
Ama kötü haberi vereyim, 2019’daki filtresiz termik santrallere izin verilmesine sadece OTUZALTI vekil karşı çıkarken, 2021’deki kademli elektrik zamlarına sadece BİR vekil karşı çıkmıştı .
İyi haberi vereyim, 2017’de zeytinlik ve meraları sanayiye açan düzenleme yaptığımız baskı ile geri çekilirken, 2019’da geçen düzenlemeyi veto ettirmeyi başardık. Biz başardık, doğru duydunuz.
İkincisi bu düzenlemeyi zeytin memleketinin vekilleri de imzalamış. Bu teklifin altında Manisa, Aydın Balıkesir, Bursa ve İzmir vekillerinin imzası var.
Üçüncüsü, bu kanun tekrardan suistimallerin başka bir tekrarı. Mesela liman düzenlemesi. Aralık 2021’de meclise geldi. Torbadan çıkartıldı Ocak 2022’de tekrar sunuldu. Böylece satılan limanların tekrar satılmasını yolu açıldı. Şimdide bu satışın evladiyelik, yani 49 yıla uzatılması sağlanacak. Ocak 2022’de sadece 49 vekil karşı çıkınca şimdi hükümet daha fazlasını istedi.
Dördüncüsü ise hükümet hep zorluyor, yine zorluyor. Sekiz kez kazanan zeytinliklerin ilham verici mücadelesini biliyor musunuz? Mutlaka bilmelisiniz. Çünkü bunu bilirseniz zeytinciliğin ıslahı diyerek 2006, 2008, 2010 ve 2014’de yapılan düzenlemelerde bizlerin kazandığını ve Meclis tutanaklarına “HÜKÜMSÜZ” olarak geçtiğin bilemezsiniz. Bir de bir kanunun içine yedirme şekli var. 2003, 2010’da maden kanununa, 2014’de elektrik piyasası kanununa, 2017’de ise “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” içine kondu. Onda da yenildiler.
Beşincisi ise tam bir çıplak gerçeklik. Eğer bir kanun partilere bırakılırsa partilerimiz pek karşı çıkmıyor, hatta destek bile veriyorlar. Ama buna bizler karşı çıkarsak, doğru bilgiyi popülizme kaçmadan paylaşırsak biz kazanıyoruz. İnanılmaz geliyor değil mi? Alın size iki örnek. 17 günlük bir mücadele sonrasında üretim reformu paketinde zeytinlik ve meraların çıkartıldığını biliyor musunuz? Bunun hikayesini mutlaka okuyun. İkincisi ise sadece 35 vekilin karşı çıkabildiği filtresiz termik santrallere bizlerin veto ettirdiğini anımsıyor musunuz?
Çok açık ki, “yine zeytine saldırdılar” durumu yok. Bilakis çalıştığımız ve kazandığımız alandan saldırdılar. Daha güzeli bu sefer zeytini kurtaralım derken limanların peşkeşini, hizmet sektöründe sendikalsızlaştırmayı ve daha fazlasını kurtarabiliriz.
Bu yazıyı okuduysanız, şunu da bilmelisin, yazının yayınlandığı şu gün TBMM’de ilgili komisyon toplanacak. Hem de bütçe görüşmelerine rağmen. Lütfen bu yazıyı okuduktan sonra partinizi, vekilinizi arayın ve düşüncelerinizi paylaşın. Böylece zeytinin dokuzuncu, demokrasinin de bilmem kaçıncı zaferine ortak olun.
Bonus: Size bu mecliste bir şey değişmez derler ya. 2017’de üretim reformu paketinden zeytinlik ve meraların çıkarıldığından bahsetmiştik. Peki o çıkartma işinin kararının altında bütün partilerin imzasının olduğunu, yani baskımız ile TBMM’den bütün partilerin imzası ile çekildiğini söylesem. Buyrun belgesi.
Görsel : Flor Saurina, unsplash.com