Metaverse ve Squid Games

0
269

Yazıya önce Squid Games ile başlamak istedim.

Netflix tarafından yayınlanan ve çok kısa sürede milyonlarca kişi tarafından izlenen bir fenomen dizi haline gelen Squid Games‘te muhtemelen herkesin bildiği üzere sonunda bir para ödülüne kavuşmak isteyen yetişkinlerin ölümcül çocuk oyunları oynadığı diziden bahsediyoruz.

Bir G.Kore yapımı olan bu diziyi Netflix’te yayınlanmaya başladıktan kısa süre sonra  111 milyon kişi izledi.

Dizinin içerdiği şiddet sahneleri birçok ülke tarafından çocuklar için sakıncalı görülmesine ve yasaklamalara rağmen izlenmeye devam edildi. ABD’de de Cadılar Bayramı için hemen bir kıyafet yasaklaması getirildi.

Tabi bu kadar çok izlenmesinin Netflixe bir katma değeri de olmadı değil. Şirket değerine yaklaşık 900 Milyon USD’lik bir katkıda bulunduğu söylenen dizinin maliyeti ise yaklaşık 21.5 milyon USD oldu. Elbette bu ifadeden şirketin doğrudan 900 milyon USD’lik gelir elde ettiği sonucunu çıkaramayız fakat kısa sürede milyonlarca kişiye ulaşan dizinin yarattığı gelir akışının şirketin bilançosuna pozitif yansıyacağı muhakkak.

Dizinin verdiği mesajlara dair söz söylemek uzmanlık alanıma girmiyor elbette. İzleyici olarak fikrimin de en azından bu yazıyı okuyanların ilgisini çekeceğini düşünmüyorum fakat G. Kore’nin Hallyu denilen ya da  Kore Dalgası diye de adlandırılan müzik, film, televizyon dizisi, animasyon, kozmetik ve yeme içme alanlarındaki  kültür endüstrisinden elde ettiği gelirlerin 2019 yılında ilk kez 12.3 milyar USD’lik bir ihracat rakamına ulaştığını söylersem ilginizi çekebilir. Bu, uzun süren uğraşların ve istikrarlı politikaların sonunda erişilen bir başarı.

40 yıl önce GSMH rakamlarının hemen hemen Türkiye ile aynı olduğu G.Kore bu sene yaklaşık olarak 1.8 ton USD’lik bir ekonomi olarak seneyi bitirecek. Yaklaşık 52 milyon nüfuslu bir ülkeden söz ettiğimiz dikkate alınırsa başarının büyüklüğü daha iyi anlaşılabilir.

Hemen burada bir parantez açıp; ekim in son haftasında kripto para piyasasında yaşanan ilginç bir olaydan bahsetmek isterim; Squid game adı verilen ve Netflix ile herhangi bir bağı olmayan kripto para 0.0000001 USD’den;(burada 0 sayıları gelişi güzel verildi ancak böyle bir rakam yaklaşık olarak.) 1 kasım tarihinde 3070 USD’ye çıktı.

Elinde 2 USD’lik bu kriptodan olanlar kağıt üzerinde zengin olsalar da elbette ellerindekini satıp parayı cebe koyabilmeleri gerekiyordu. E sonradan bunun hafif yollu bir dolandırıcılık olduğu anlaşıldı çünkü kimse bu kripto paraları hiçbir platformda satamıyordu. Sadece bu kriptoyu çıkaranların bu işte 2.1 milyon USD götürdükleri söyleniyor. Elbette roket hızıyla yükselen bu kripto paranın yine roket hızıyla 0’lı seviyelere çakıldığını söylemeye gerek yok.

Metaverse konusuna gelirsek…  Web 3.0 olarak adlandırabileceğimiz ve artık sanal ortama tam geçişin sağlanacağı bir gelişmeden bahsediliyor. Herkesin bir avatar yaratıp; istediği alışveriş sitesinden; kendi üzerlerinde deneyerek görecekleri kıyafetler veya oyunlarda bu avatar ile birebir oyunun içerisinde yer alacakları bir gelişmeden bahsediyoruz. Ve tabi daha da fazlasını vaat ediyor metaverse…  Bu konuda ilk girişi yapan ve merkeziyetsiz sanal ortamın en fazla uygulandığı şirket MANA veya Decentraland. Kripto para olarak ta çok iyi bir getiri sağlayan bu kripto para ve şirketin sanal ortamda oluşturmuş olduğu gerçeklik ve giderek artan trafik sayıları, yer alan markalar ve reklamlar; hızla büyüyen bir ekonomiye işaret ediyor.

Genesis Plaza adını verdikleri bir merkez ve etrafındaki sokaklarda kiralama yapan markalar, sistem üzerinden satış yapılabilmesi, ayrıca günlük, haftalık etkinliklerin, programların yayınlandığı billboardlar gibi aslında gerçek hayatta görebildiğimiz tüm ekonomik unsurları sanal ortama taşımış bulunuyorlar ve her geçen gün daha fazla marka ve insanı kendilerine çekebilmeyi başarıyorlar.

Dün akşam okuduğum bir haberde Nike şirketinin 7 markasının da tescilini alarak Metaverse ortamına dahil olacağı hakkındaydı. Tabi buradaki en önemli unsurlardan  bir tanesi de tüm bu ödemeleri Kripto paralar ile yapabiliyor olmanız. Kripto para alım satımı yapılabilen portal ve platformlara para gönderip oradan çevrim yaptırabiliyor olacaksınız.

Yani dijital dönüşüm  çok büyük bir hızla devam ediyor ve hayatımıza penetrasyonu çoktan başlamış durumda. Başka bir ekosistem kuruluyor ve her türlü unsuru da içine katılıyor .

Sözü bağlarken  Facebook un geçtiğimiz hafta ismini Meta olarak değiştirdiğini ve uzun süredir; kendi kripto parasını çıkarma çalışmaları içerisinde olduğunu biliyorsunuz mutlaka. Meta, Libra adıyla başlayan, sonrasında Diem olarak şekillenen kripto parasını da çok yakında üyelerinin kullanımına sunacak. Uzak bir zaman diliminden de söz etmiyorum, 2022 yılında bu işlemlerin tamamlanması bekleniyor.

Yeni ismi ile Meta’nın yaklaşık 2,9 milyar kullanıcısı olması ve bu güce dayanarak çıkarılacak olan kripto para ile çok büyük bir finansal büyüklüğe ulaşabilecek olması hem merak hem de endişe uyandıran bir durum olabilir ancak şu bir gerçek ki kanun koyucular ve para basma ve bunun kontrolünü elinde tutan otoriteler için zorlu dönemler anlamına geliyor

Yazı biraz uzadı ancak kripto dünyasında gelişmeler son derece hızlı ve biraz da alışık olunmadık terimler ve başlıklar nedeniyle karmaşık hal alabiliyor.

Konuya önümüzdeki hafta da devam ederiz. Sağlıcakla kalın.