Geçen hafta bütçeye rağmen kanun teklifi çalışmasında hükümet zeytinde fire verdi. Çok iyi oldu. Zeytin dokuzuncu kez kazanacak dedik ve kazandı. 14 Aralık günü komisyondan zeytinlik ile ilgili madde çıktı. Ama ertesi gün liman ile ilgili madde konuşuldu. O geçmedi. Zeytin kazandı, liman da kazansın.
Zeytin ile ilgili madde AKP ve MHP’nin önergesi ile geri çekildi. Liman ile ilgili madde AKP ve MHP’nin oyları ile kaldı.
Zeytin kazandı, çünkü herkesin meselesi idi, toplumsal destek vardı ve kazanma tecrübesi de haliyle işe yaradı. Ama liman öyle olmadı.
Çünkü liman sahipsizdi, çünkü liman popüler değildi. Liman kimseyi ilgilendirmiyordu!
Ya da böyle değildi?
Liman’ın anlatılmayan mücadelesi!!
Tam bir yıl önce, 21 Aralık 2021’de TBMM’den bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun geçmiş, önden havuç madde olarak TRT payının indirilmesi konmuş arkasında kademeli elektrik zamları ve liman özelleştirmelerini uzatılması gibi maddeler kondu. Son düzlükte liman maddesi çıkartıldı. O teklife koca TBMM’den sadece tek bir vekil karşı çıkmıştı.
Aradan birkaç hafta geçti ve bu sefer başka bir kanun teklifi olarak sunuldu. Yeni yılın ilk teklifine bu sefer sadece 66 vekil karşı çıktı. 5 Ocak 2022’deki Genel Kurul’da özelleştirilen limanlara uzatma veren bu düzenlemeye limanların olduğu kentlerdeki pek çok vekil karşı çıkmadı. Limanlar sahipsizdi çünkü.
O limanların vekillerinin ne oy verdiğini buradan görebilirsiniz.
Meclisin Karşı Çıkmadığına AYM Karşı Çıkıyor
Bunlara rağmen Ağustos ayında kanun AYM tarafından iptal edildi. Düşünün muhalefet pek karşı çıkmıyor ve ama çoğu üyenin iktidar tarafından atandığı AYM iptal ediyordu.
Zeytin popüler bir konuydu, popülizme uygundu ve de sahipliydi.
Liman popüler değildi, bir siyasetçi bunu popüler hale getirmek gibi bir derde sahip değildi ve sahiplendirmek işine gelmezdi. Ama bu kadar üvey evlat muamelesine rağmen önce tekliften çıkartılmış, sonra sadece 66 vekilin karşı çıkması ile geçmiş, sonrada AYM tarafından iptal edilmişti.
Bu kadar sahipsizliğe rağmen bu başarı müthiş değil mi?
Popülist Siyasetin Üvey Evlatları
Ama popülizme uygun değildi.
Düşünsenize yıllarca “AKP çok güçlü, engel olmak mümkün değil” dediler, 2017’de zeytinlik ve meraları sanayiye açan maddeleri tekliften çıkartabildik.
Sonra bunca zaman “Erdoğan geri adım atmaz” miti beslendi. Ama filtresiz termik santralleri nasıl veto ettirdik!!
AKP karşı çıkmaz dediler ve son zeytin önergesini AKP ve MHP imzaları ile geri çekildi.
Muhalefet AKP’nin yenilmezliğini ve geri adım atmayacağını anlatıyor. O kadar ki sansür düzenlemesine bile Kılıçdaroğlu “sayımız az” diyerek katılmıyor ve mücadelenin asla içinde olmadığını Amerika ziyaretini kanunun görüşüleceği zamana denk getirerek cümle aleme anlatıyor.
Limanın sahibi var, halk ve AYM. Ama siyaset asla sahip çıkmıyor. AYM’nin yazılı kararı bile siyasetin isyan etmesine açık gerekçe. Zeytini nasıl kazandıysak limanı da aynı şekilde kazanabiliriz. Ama halkın gündeminde mi değil? Böyle demeyin lütfen. Limanların olduğu kentlerin vekilleri ne yapıyor, bir bakın. İktidar çok mu kararlı? Lütfen bizleri başarısını bir anımsayın. iktidar çok mu güçlü? Lütfen bu söylemin de artık tedavülden kalktığını kabul edelim. Zeytinin mücadelesini değil, onun popülizmini seviyorlar. Aslında liman da kazanabilir.
Görsel : Lisa Fecker, unsplash.com