Uzun zamandır içimden gelmiyor. Ne yazmak ne konuşmak ne de anlatmak… Aslında şu hayata, dünyanın geldiği hale bakınca yazacak, söylenecek o kadar çok şey...
Çoğu kişiden duyduğum bir şey bu: “Abi tam aklımdan geçiyordu, bir de baktım Instagram’da reklam olarak çıktı karşıma. Yoksa düşünceleri de mi okuyorlar?”
Yakın zamanda...
“…
Yazık oldu yarınlara,
Avunurum anılarla,
Hani nerde ümitlerim,
Hepsi sanki bir rüya.
Hani biz bir bütündük
Su ile toprak gibi
…”
Yaz günlerini severim sevmesine ama günün bu saatleri bir ayrı....
Göz alıcı mimari eserleri, ilk bakışta canlıymış hissi veren heykelleriyle Atina’da dikkatleri çeken, saygı gören bir zanaatkardır Daidalos. Adının anlamı da “Usta İşçi”dir zaten....
Türkçesi: “Amerika’yı Yeniden Harika Yap!”…
Önce İsrail saldırdı, tabi baskın bir saldırı. Ardından çok geçmedi İran füzeleri salladı. “Vurduydu, vuramadıydı, tutturduydu tutturamadıydı” derken bir de...
“Bu kont da kim şimdi?” diyenleriniz olacaktır mutlaka. Ama eminim “Anna Karanina” romanını okumuş ya da en azından filmlerinden birini izlemiş biriyseniz eğer yüzünüzde...
Şu sıralar etrafımda kime selam versem, kiminle iki lafın belini kırıyor olsam hep aynı şey. Neredeyse herkeste bir yılgınlık, bir umutsuzluk, bir iç sıkıntısı....
Zaman zaman televizyon yayınlarını takip ediyorum. Ama zaman zaman. İçeriklerin büyük bir bölümünün politik temsillerin propaganda aracına dönüştüğüne; başta dizi yapımlar olmak üzere ticari...