“Biz diyoruz ki, bu halk soyulmasın ... Halkı soyanları artık aradan çıkaralım. Yirminci yüzyıl milletlerin soyulmaktan kurtuldukları, kendi benliklerini buldukları yüzyıldır. Bizim toprağımızın kendine...
1955 yılıdır. Gözü masasındaki Harper’s adlı dergiye ilişir. Henüz bilim dünyası ve psikiyatriyi derinden etkileyeceğinden habersiz bir şekilde sayfalarını çevirmeye başlar. Bir sosyal psikolog...
Akışa bir türlü ayak uyduramamıştım. Yaşadığım hayatın, yaşanmakta olan şeylerin doğru olmadığı düşüncesi her geçen gün zihnimde büyümüş, içimden bir ses “bu ben değilim,...
Aklım o an neredeyse işte olanlar olmuştu. Parmağımı kesmiştim. Bir anlık dalgınlık mı desem, araya girmiş onca farklı işi nasıl yetiştireceğim telaşı mı yoksa...
“Evet dediğime bin pişman olmuştum. Trafiği kontrol etmek için ara ara Google harita uygulamasına bakıyordum ama nafile. Üç bilemedin beş yüz metrelik yol için...
Çevremde politika dendiğinde yaygın olarak gördüğüm birkaç tavır: Apolitik, depolitik ya da antipolitik olmak. Bu kavramlar aralarındaki bazı farklara nazaran politik gelişmelere karşı kayıtsızlığı,...
Arthur London Dışişleri Bakanlığı’ndaki işine gitmek için her zamanki gibi aynı saatte evinden çıkmıştı. Caddeye açılan merdivenlerden hızlı adımlarla inmiş, ancak bu kez doğrudan...
Kimsenin “bu nasıl bir mekân, bu ne şatafat” demeden geçemeyeceği bir yerdi doğrusu. Boğazın kıyısında konuk olduğu göz alıcı yalıya ülkenin ekonomisi üzerine konuşmak...
Bireylerin kendini var edebildiği, bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunabildiği, etkileşime girebildikleri, toplumsal anlamda ortak kullanıma açık alanlara kamusal alan deniyor. Yani beğenirsiniz beğenmezsiniz...