Bir yılın daha sonu göründü. Malum her yıl gelen yıla dair yüzlerce dilek ve temennide bulunuruz. Hedeflerimiz olur, yapacaklarımız, asla yapmayacaklarımız. Başlanacak diyetler, okunacak kitaplar, izlenecek filmler, kotarılacak işler. Çoğuna ya başlayamayız ya da yarım bırakırız. Hedeflerini gerçekleştiren insanlar da yok değil elbet. İradeleri önünde saygı ile eğiliyorum.
Uzun vadeli planları olan biri olamayacak kadar tembel olduğumdan ve bu huyumu bildiğimden yeni bir yıl yaklaşırken hiç planlarım olmadı. Hayatımda sadece bir kere 6 ay öncesinden uçak bileti alayım dedim onda da pandemi başladı. Yani “gökyüzünden rahmet yağsa benim başıma taş düşer” mazeretine sığınıp plan biraz gelişine yaşayıp plan yapmayanlardanım. Siz bana uymayın…
Diğer canlıları bilmiyorum ya insan canlısının her daim zamanla bir yarışı var. Bu yüzden hep acelesi ve telaşı… Fakat ne kadar acele edersek edelim zamana yetişmek mümkün değil. Günde sadece 4 saat uyuyacak bünyeye sahip olmasanız, banka hesabınızda milyonlarınız olsa da hiçbir vakit istediğiniz gibi yaşamış olmayacaksınız. Hep bir şey eksik olacak, hep yarım ve yanlış…
Yeni yıl dediğimiz şey aslında hepimizin bildiği gibi Dünya’nın Güneş etrafında dönmesinden başka bir şey değil. Kendi etrafında dönüşünü 24 saatte tamamlayan Dünya, Güneş etrafındaki dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar.
2021 yılında da Dünya bizim telaşımıza, arzularımıza planlarımıza aldırmadan rutin dönüşünü devam ettirdi. Halbuki biz o sırada bir yerden dönmeye karar vermiştik mesela, yeni yollar çizmiştik, yeni kararlarımız vardı. Belki yolun, belki keyifsizdik…. Biz bazen birinin etrafında dönerken, bir şey için dönerken, bir şeyden ya da bir yerden giderken, kalmaya heves ederken dünya gün gün döndü…
Bazen kederlendirdi, “neden” dedirtti. Bazen başımızı eğdik bazen sesimizi kıstık.
Heveslendik, heyecanlandık bir o kadar da hayal kırıklığı yaşadık. Güldük, ağladık, kavga ettik, barıştık… Kalbimiz kırıldı, kalp kırdık. Bir yıl geçti… Yani Dünyanın Güneş etrafındaki dönüşünün sonu göründü…
“Berbat bir yıldı” dediğimiz geçen yılda bile geriye dönüp baktığımızda sevinecek, sevilecek şeyler var. Şahane insanlarla tanıştık mesela. Hayatlarının küçük bir anına dahi olsa bizi konuk ettiler. Bazıları ile güldük gülüştük, ağlaştık, dertleştik. Bazıları ile sessizce vedalaştık. Bazıları ile uzaklaştık, bazıları ile yakınlaştık. “Dertlerin cümlesine, kaderin böylesine” diye kadeh kaldırdık. Şiirlere daldık, kitapları konuştuk. Gidenler ya da istediğimiz gibi kalmayanlar kalbimizi yaraladı belki ama yine de” iyi ki tanıdık” dedik. Unutulmaz anlarımız, anılarımız oldu. Biraz eksildik, biraz dertlendik en çok ta yoksullaştık…
Dünya 1 Ocak 2022’de de dönüşüne devam edecek. Bir günü kendi etrafında bir yılı güneş etrafında…
Böyle anlatınca coğrafi bir olaya bu kadar anlam yüklemek, planlar yapıp hedefler koymak biraz komik oluyor değil mi?
Değil aslında…
Çünkü yeniye, yeniliklere ihtiyacımız var…
Ve her yenide olduğu gibi yeni yıl gelirken insanda bir heyecan bir heves oluyor, olacak ve olmalı…
Bu yüzden yine niyetler edeceğiz, yine hayaller kuracağız, yine bekleyecek, yine planlar yapacağız. Çoğu olmayacak. Hayal kırıklıkları yaşayacağız. Yeni yaralarımız olacak, yeni yaralar açacağız. Belki düşünüp yapamadıklarımız, başarabildiklerimizden fazla olacak. Yorulacak, soluklanacağız… Gözyaşı da dökecek kıkır kıkır da güleceğiz. Bazı şeyleri pişman olacağımız kadar deneyecek, bazı şeylere hiç yeltenmeyeceğiz… Büyük planlar da yapsak, hiç plan da yapmasak döngü devam edecek… Dünya dönecek, dönerken bizim ömrümüzden gidecek…
Ben bu yıla dair planlar yapmıyorum ama yine de beklentilerim yok değil
Bazıları şöyle;
Dünya tutuna çıkmayı da beklemiyorum ama dört duvar ya da parmaklıklar ardında olmayı da beklemiyorum.
Hanlar, saraylar beklemiyorum ama saraylarda yaşayanların tutumlu olmak üzerine yaptığı nasihatlerini de dinlemek istemiyorum.
Piyangodan büyük ikramiyenin çıkmasını da beklemiyorum kalp kırıklığı da.
Gelecek yılda yani Dünya bir kez daha Güneş etrafında döndüğünde cebimizde ne kadar para olacak bilemiyorum ama eğer insan biriktirdiysek ne ala… Çünkü “İyi ki var” dediğimiz insanlar olduğu sürece hayata ve geleceğe dair umut hep vardır. “İyi ki varsın” diyeceğiniz insanlarınız çok, yeni yılınız kutlu olsun. Umudunuzdan öperim…
Kargo:
Buraya bir şarkı bırakıyorum. Can Banamo’dan “Dağ”. Yazıya da adını veren “Ben durdum sen dön dünya.” sözleri de şarkıdan.
Buraya bir kitap bırakıyorum Şermin Yaşar’dan “Gelirken Ekmek Al”… Şermin Yaşar aşklarımıza, ayrılıklarımıza, hasretlerimize ve umutlarımıza muzip şakalar yaptığı öykülerinde derinlerde gizleyip kimselere göstermediğimiz yaralarımıza da üflüyor.