Dalış sağlığı için nelere dikkat etmeli!

0
386

Kuzey yarımkürede yaz mevsiminin ve dalış sezonunun tam ortasındayız. Gerçi dalışa gönül verene sezon 12 ay ama olsun, sonuçta dalışa başlayanların ilk dalışlar için ya da ilk dalış tatilleri için tercih ettiği aylar bu aylar. Bugün o yüzden biraz dalıcının sağlığından bahsedeceğim. Her dalgıç tıp doktoru olmak ya da doktor kadar bilmek zorunda değil ama uzun yıllar bir sağlık sorunu yaşamadan dalış yapmak istiyorsa dalarken birçok kurala dikkat etmek ve uymak zorunda.

Koronavirüs salgınıyla birlikte dalış tekneleri uzun süredir, mümkün olduğunca hijyen ve fiziksel mesafe kurallarını ikiye katladı. Sağlık deyince zaten ilk aklımıza gelen konu hijyen oluyor. Eğer bir dalış teknesinden dalış yapıyorsak biz de bu kurallara eskisinden de dikkatli uymak ve hatta tekneye daha adım atmadan önce bu konuda bilgilenmek durumundayız. Salgın sonrası teknelerde kapasite de neredeyse yarı yarıya düşürüldü, mümkün olduğunca dalgıçların yanında misafir getirmesi mecburen kısıtlandı, dalış malzemeleri her akşam temizlenip dalacak kişiler için özel olarak hazırlanır hatta streç filme sarılır oldu. Dalış teknelerinde tekneye ilk binildiğinde verilen brifingler uzadı, çay- kahve servislerinin yerini poşet çay ve poşet kahve ile tek kullanımlık bardaklarda sıcak su servisi aldı, eğer 2 dalış arası kıyıya dönülmeden teknede geçiyorsa çoğu tekne yemek yerine sadece sandviç dağıtmaya başladı, tuvalet kullanımı konusunda da daha fazla dikkat edilir oldu.

Dalış sağlığı denilince tabii ki asıl kastettiğim sadece salgın ile mücadele yöntemleri değil, dalış öncesi, dalış sırasında ve dalış sonrasında uymamız gereken çok ince kurallar var ve bunlara uymak hem dalıştaki konforumuzu arttırıyor hem de dalış öncesi sonrası istenmeyen durumlarla karşılaşmıyoruz.

Dalış sağlığı denince ilk kontroller dalışa başlamadan önce geliyor, dalışa başlamak için herhangi bir aile hekiminden alacağınız dalışa elverişli olduğunuza dair bir sağlık raporu istenir ancak benim tavsiyem mümkünse bir sualtı hekimliği ve hiperbarik hizmet veren sağlık kuruluşundan kapsamlı bir rapor almanız.

Dalış kursuna başlarken ve dalış yaparken en önemli noktaların başında da herhangi bir rahatsızlık durumunda bunu eğitmeniniz ve veya dalış liderinizle hemen ve açıkça paylaşmalısınız, daha önce de söylemiştim, karada eh işte dediğimiz her şey sualtında başlamadan çözülmesi gereken bir problem demektir.

Dalış sağlığı deyince örneğin teknenin ortasında bağlanmamış bırakılmış bir dalış tüpü dolu veya boş olması farketmeksizin bir tehdittir. O yüzden bütün tüpler daima düzenli bir şekilde tutulur ve başı boş bırakılmaz. 

Dalışa gelirken üşütmemek, güneşte çarpılmamak çok önemlidir, o yüzden güneş gözlüğü, güneş kremi, yedek havlu yedek polar ve benzeri kıyafetler, dalış öncesi çok yemek yememek, çok fazla alkollü ve asitli içecek tüketmemek de önemlidir. Dekompresyon hastalığı yani vurgun yakalanmamak için iki derin dalış arasındaki süreyi olabildiğince uzun tutmak önemlidir, bol sıvı tüketmeli ve dalışlar arasında kendimizi kışın sıcak yazın serin tutmalıyız.

Dalışa başlarken ise malzemeyi kontrollü kuşanmak, yardım istemekten çekinmemek buddy kontrolünü düzgünce yapmak önemlidir. Suya giriş platformdan yapılıyorsa “giant stride entry” yani büyük adımla girişte suya atlamamak, kendimizi sakince ve ileriye doğru suya bırakmak hem önemli hem eğlencelidir.

Şimdi bugün dalışa başlarken dalış malzemeleri para birimimiz Türk lirası hızla değer kaybederken ateş pahası haline geldi ama ilk dalışlardan sonra eğer ben bu işe devam edeceğim derseniz en azından ABC dediğimiz maske-palet-şnorkel-patik dörtlüsünü satın almakta büyük fayda var.

Aklınızda olsun eğer birinin açık paletini kullanacaksanız ne olursa olsun kendi patiğinizi kullanın, patik paylaşımı mantar hastalıklarına açık davetiyedir.

Dalışı planlarken tecrübe ve kondisyon durumunu da gözönünden bulundurmak gerekir, örneğin çabuk yorulan bir dalıcı sert bir akıntı dalışında büyük sıkıntılar yaşayabilir.

Dalış sırasında planlanandan derine dalmamak, gereksiz yere efor harcamamak, dalış limitlerine iniş ve çıkış hızı limitlerine uymak, dalış bilgisayarı ve dalış tablolarının önerilerine uymak, çok çok önemli ama dalış sağlığı için asla ve asla unutulmaması gereken ve dikkat edilmesi kural “ASLA NEFESİNİ TUTMA, DAİMA NEFES AL NEFES VER” dir. Aletli dalışta nefes tutmak başta emboli olmak üzere birçok dalış sağlığı sorununa yol açar.

Dalışın sonuna yaklaşırken sığ sularda mümkün olduğunca fazla gezinerek ve 5 metrede en az 3 dakika “emniyet beklemesi” yaparak dekompresyon hastalığı riskini minimuma indirebiliriz.

Dalış bittikten sonra ise tekneye veya karaya çıkınca özellikle kış aylarında çok uzun süre ıslak kalmamak, dalışın ardından dalış sırasında kaybedilen suyu yerine koymak üzere bolca su tüketmek önemlidir.

Dalış sporu yaparken hem kendimizi hem de başkalarını korumak adına ilk yardım eğitimi ve kurtarma dalgıcı eğitimi almak da faydalı olacaktır. Diğer yandan eğer dünyanın çeşitli noktalarına dalış gezisi planlıyorsanız tavsiyem Divers Alert Network Europe yani DAN Avrupa’dan bir dalış sağlığı sigortası yaptırmanızdır. DAN dünya genelinde dalış sağlığı ve riskleri konusunda en sıkı çalışmaları yaptığı için sigorta şirketleri ile anlaşarak mümkün olan en ucuz ve kapsamlı sigorta olanaklarını oluşturuyor, üstelik DAN üzerinden yaptıracağınız sigortalar sayesinde aile boyu yurtdışı seyahat sigortasına da hiç bir ücret ödemeden sahip oluyorsunuz.

Özellikle 3-5 günlük ve derin dalışlar içeren dalış turları sonunda uçakla veya örneğin Torosları geçerek evinize dönmeyi planlıyorlarsanız dalışların bittiği gün ile uçuş ya da yolculuk arasına en az 24 saat mümkünse 48 saat ara koymakta büyük fayda var. Dalış sağlığı konusunda bugün tüm dünyada hala bir çok çalışma yapılıyor ve aktif, iyi bir dalgıç mümkün olduğunca bu çalışmaları takip etmeli ve dalış eğitiminin görece sıkıcı olan teorik kısmını hafife almadan dikkatlice çalışmalı, çünkü bir dalış için başka dalışları ve belki de hayatı feda etmeye değmez.


Tamer Durak | Sualtı Yazıları