Bu yazı yayınlandığında; 2020 Tokyo olimpiyatları iki sene gecikme ile başlamış olacak.
Seyircisiz olarak ve pandeminin gölgesinde devam edecek oyunlarda tüm milli sporcularımıza başarılar diliyorum. Özellikle Kadın Güreş ve Boks alanında, jimnastik ve yüzmede oldukça iddialı sporcularımız altın madalyanın peşinde olacaklar.
Olimpiyatlar denince akla hemen yapıldığı ülke ve şehirlerdeki yatırımlarının tutarları ve olimpiyat ekonomisi geliyor. Şimdiye kadar yapılmış en pahalı Olimpiyat oyunları 2008 Pekin olmuş, toplam maliyeti 44 milyar USD’nin üzerinde olduğu biliniyor.
Genelde olimpiyatların maliyetine; diğer altyapı yatırımlarına yapılan (yollar, havalimanları, demiryolları) gibi spor ile direkt ilgili olmayan harcamalar dahil edilmemektedir. Bu sene; oğlumun evden devam eden eğitimi sırasında benim için en gözde ders olan ama oğlumun biraz burun kıvırdığı dünya tarihi ders kitabında sıra Olimpiyatlara gelince konunun ele alınışı ve içeriği çok ilgimi çekti.
1896 da ilk olimpiyatlar ya da o zamanki adıyla Yaz Oyunları yapıldıktan sonra ( o zaman sadece Oyunlar olarak adlandırılmış) zaman zaman Dünya Savaşları nedeniyle kesintiye uğramış veya boykotlar nedeniyle katılım düşmüş. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarını bir sene ertelemenin maliyeti ise yaklaşık 5.8 milyar USD olarak belirlenmiş durumda.
Bununla beraber Yaz Oyunlarının yaratacağı turistik faaliyetlerin tümü de sekteye uğramış durumda…Uçak biletlerinden otel rezervasyonlarına, oyunlara ilişkin bilet iptallerinden turistik faaliyetin yaratacağı ekonomik canlılığın kadar uzayıp giden bir kayıplar silsilesi var ancak toplam kaybın ne kadar olacağını ise ancak oyunlar başladıktan sonra öğrenme şansımız olacak.
Bu hafta Yerli Unicorn’lardan bahsedeceğim demiştim ve konuyu hemen oraya getiriyorum.
Son yıllarda, özellikle “Gaming” yani Oyun sektöründe satın almalar ile başlayan ve daha sonra dijital altyapı ve yatırımlarını tamamlayan Getir ve HepsiBurada’nın almış olduğu yatırımlara ve Halka Arzlarına kısaca değinmek istiyorum.
Son olarak Nasdaq’ta halka arzını tamamlayan ve ABD de işlem göre HepsiBurada’nın Halka Arz değeri 3.9 Milyar USD olarak belirlendi ve Halka Arz sonrasında da yaklaşık 20% değer kazanarak 4.5 milyar USD piyasa değerinin üzerine çıkmayı başardı.
Getir’in yıldızı ise özellikle pandemi döneminde, evlere kapanan kitlelerin alışveriş ihtiyaçlarını hızlı ve ucuz maliyet ile karşılama talepleri sonrasında daha da parladı ve yurtdışında gerçekleştirdiği satın almalar ile İngiltere, Hollanda, Almanya ve Fransa’da faaliyetlerine devam ediyor, ayrıca hızlı market teslimatı sektöründe faaliyet gösteren Blok uygulamasının tamamını satın alarak, Barselona, Madrid ve Milano’da kendi adıyla hizmet vermeye başlayacağını duyurdu.
Getir, yeni almış olduğu fonlama ile piyasa değerini de 7.5 milyar USD seviyesine çıkardı. Son dört ay içerisinde almış oldukları fonlama miktarı da yaklaşık 1 milyar USD’ye ulaşmış durumda.
Aslında tüm bu gelişmeler 2020 haziranında Peak Games‘in Zynga tarafından 1.8 Milyar USD’ye satın alınması ile başladı ve ardından da Türk fimalarının 1 milyar USD barajını aşmalarını görmeye başladık. Peak Games 2010 yılanda İstanbul’da kurulmuş mobil bir oyun firması ve Getir ise 2015 yılında kurulmuş bir firma. HepsiBurada 2000 yılında kurulmuş bir firma ve diğer iki firmaya göre biraz daha eski sayılır ancak hepsi son beş sene içerisinde büyük gelişim ve büyüme yakaladıktan sonra ciddi yatırımcı ve fonlama buldular, ardından da çok yüksek rakamlarla satın almaları gördük.
Tüm bu gelişmelerin ve başarılı iş modellerinin altında yatanı; iyi bir fikir ve bunun teknoloji ile birleşmesi şeklinde özetleyebiliriz. Dijitalleşen iş yatırımlarının milyar dolarlık değerlere ulaşması ise; biraz şans çokça doğru kurulan iş modelleri ile gerçekleşebilmektedir. 7.5 milyar USD olan ilk piyasa değeri ile Getir, Türkiye nin bir başka değerli sanayi kuruluş Ereğli Demir Çelik firmasının piyasa değerini geçmiş durumdadır. ( 12 Ağustos BIST kapanış değerine göre Eregl piyasa değeri 60.788 milyar TL dir. Yaklaşık USD karşılığı ise 7.084 miyar USD’dir. 8.58 USD/TL kuru baz alınmıştır.)
Tüm bu detaylardan sonra Türkiye’de var olan eski tip iş kolları ve sanayi dışında yeni markalar, yeni projeler çıkmıyor diyenler için de yukarıdaki şirketler çok iyi birer örnek teşkil ediyor. Üstelik bunların dışında da gelişen ve yeni Unicorn (1 Milyar USD şirket değeri.) şirketlerimiz var ve gümbür gümbür geliyorlar.
Dünyada parmak ile gösterilen ve aslında birer teknolojik altyapı ürünü olan Uber, Amazon, Airbnb gibi firmaların ulaşmış olduğu büyüklükler ve sahiplerinin servetleri gibi magazinsel konuları bir kenara bırakırsak çok doğal olarak bu ligde oynayabilmek için daha fazla girişimciye ve daha fazla akıllı projelere ihtiyacımız var ancak gelecek oldukça umut verici.
Herkese iyi bayramlar, sağlıklı ve sevdikleriyle beraber geçirecekleri güzel zamanlar diliyorum.