Genç meslektaşlarım için adet olduğu üzere sayıklamalar…

0
197

“Nasihat; zamanında taze yenmemiş bir ekmeği,

başkasına bayat yedirme denemesidir.”

Eğer hasbelkader veya isteyerek yaratıcı sektörlerden birini seçtiyseniz ve yolun başlarındaysanız, asla benim gibi dinozorların ve/veya herhangi birinin tavsiyelerine uymayın, kulak asmayın ama bizleri de kırmamak adına, en azından yaşımıza, tecrübemize hürmeten yüzümüze karşı dinlerken, zor da olsa biraz kibarlık gösterip gülümseyerek “ hı, hı diyerek baş sallamayı” unutmayın lütfen. Tavsiyeler genellikle veren kişilerin pişmanlıklarıdır, başkalarının pişmanlıklarına ihtiyacınız yok, kendi pişmanlıklarınız olsun.  İşinize gelen, kafanıza yatan ufak tefek bir şeyler varsa alın, kullanın, uyarlayın ama mutlaka ve mutlaka burnunuzun dikine gidin. Başkalarının yolu evet güvenlidir, sizi de mutlaka bir yere götürür ama herkesin gittiği yere… Kendiniz olacağınız, kendinizi bulacağınız yere değil…

Hadi başlayalım o zaman;

1.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, okuyacaksın, hem de çok okuyacaksın. Sadece kitaplardan bahsetmiyorum, her şeyi, hiç durmadan okuyacaksın. Günün büyük bir bölümü okumakla geçecek.  Kitap okuyacaksın, teorik kitaplar, roman, hikaye, şiir… Rapor okuyacaksın, araştırma okumayı öğreneceksin, gelen araştırma raporunun hiçbir şey anlatmadığını, araştırma raporunu okuyup orada neler olmadığını anlamak ve talep etmek için okuyacaksın. Tercih ettiklerini okuduğun kadar tercih etmediğin, sevmediğin şeyleri de okuyacaksın. Sırf görmek, bilmek için. Sosyal medyada girilen içerikleri okuyacaksın, yalnızca senin gibi düşünenlerin değil, farklı düşünenlerin de yazdıklarını okuyacaksın. Yemek yapmasan da yemek kitabı okuyacaksın, cihazların kullanma kılavuzlarını okuyacaksın, ilaç prospektüsleri okuyacaksın. Ekşi Sözlüğe bakmakla kalmayacaksın, İnci Sözlükte de vakit geçireceksin. Forumları okuyacaksın, “şikayet var” köşelerini okuyacaksın. Okuduğun her şeye şüpheyle yaklaşmayı öğreneceksin, kimin yazdığı fark etmeden. Sadece bilgi edinmek için değil, yazım tarzlarını ayırt etmek için okuyacaksın, her mecranın, her kesimin yazım biçimlerini anlamak için okuyacaksın. Bir şeyi okuduğunda anlattıklarından çok neyi anlatmadığını –bilerek veya bilmeyerek, manipüle ederek, anlamak için okuyacaksın. Satır aralarını okuyacaksın, söylenmeyenin daha çok şey söylediğini bilerek. Tabelaları okuyacaksın, kamyon arkası yazıları, duvar yazılarını, yazılı ne varsa okuyacaksın.

2.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, dinleyeceksin, hem de sabırla, az konuşup, mümkünse çok konuşmadan dinleyeceksin. Karşında kim olursa olsun, dinleyip anlamaya çalışacaksın. Karşındakini konuşturmayı öğreneceksin, konuşmuyorsa konuşturacaksın. Tamircini konuşturup dinleyeceksin, uçakta yanına kimin oturduğu önemli değil, konuşturup dinleyeceksin, berberini dinleyeceksin, arkadaşlarını dinleyeceksin, öğrencilerini dinleyeceksin, müşteriyi dinleyeceksin, tedarikçiyi dinleyeceksin, çocuğunu dinleyeceksin -kaç yaşında olursa olsun, tartışma programlarındakileri dinleyeceksin, radyo programcılarını, manavı, bakkalı, birlikte çalıştığın insanları, kasiyeri, pazardaki tezgahtarı. Ne anlattığı seni ilgilendirmiyor olabilir, çoğu zaman ilgilendirmeyecek, ne beklediğini anlamak için dinleyeceksin, ne istediğini, nasıl iletişim kurabileceğini anlamak için. Kodlarını çözmek, jargonunu, dilini çözmek için dinleyeceksin. Bir gün, yeri geldiğinde aynı dili konuşabilmek için dinleyeceksin.

3.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, izleyeceksin, hem de her şeyi. Sadece iyi filmleri, dizileri değil, boktan filmleri, boktan dizileri, alakalı alakasız youtube videolarını, tiyatro, performans, dans, opera, sahne sanatlarında ne varsa izleyeceksin. Müzik dinlemekle yetinmeyeceksin, müziği izleyeceksin, konseri, sahneyi, konseri izleyenleri, sahne kenarında, arkasında çalışanları, seyyar satıcıları, bilet gişesindekileri. Otomobil fuarındaki hostesleri, vapura yetişenleri, vapurdan inenleri, metroda uyuklayanları, barda sohbet edenleri, lokantada, meyhanede yemek yiyenleri, içenleri, içme biçimlerini, el hareketlerini, beden dilini. Spor salonunda spor yapanları, kahve dükkanında bilgisayarda iş yapar gibi etrafını seyredenleri, sıkışık trafikte insan davranışlarını, kavga edenleri, okul bahçesindeki çocukları, üniversite kantininde muhabbet edenleri. Detayları görene kadar izleyeceksin.

4.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, yazacaksın. Hem de her mecrada, her şekilde. Mail yazacaksın, proje yazacaksın, sosyal medyada “post” yazacaksın, günlük tutacaksın, notlar alacaksın, makale yazacaksın, kısa hikayeler yazacaksın, şiir yazacaksın, mesaj yazacaksın, yorum yazacaksın, çocuğuna notlar yazacaksın, tebrik kartı yazacaksın, taziye mesajı yazacaksın, davetiye yazacaksın, slogan yazacaksın, her mecranın farklı bir dili olduğunu öğrenip, nerede, nasıl yazacağını bileceksin. Yazmayı öğreneceksin.

5.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, bileceksin. Deneyimleyeceksin. İyi kahve çekirdeğinden kavurma yöntemlerine, demleme biçimlerine, içmesen de iyi şarabı, iyi viskiyi, puroyu, votkayı…Ekmek yapmayı bileceksin, yemek yapmayı bileceksin, yemek yemeyi seveceksin. Zamanla kendine ait lezzetlerin olacak, lezzetin peşinden koşacaksın. Vintage, antika, eski nedir, neden önemlidir, değerlidir bileceksin. Arzu nesnelerin olacak, bütçene göre. Eşyayı nesne olarak görmekten vazgeçeceksin. Tasarım bileceksin, tasarımcı olmasan da. Etiketten, kitap kapağına, web sitesinden, broşüre kadar, görünce iyi tasarımı anlayacak kadar. Mimarlık, iç mimarlık bileceksin, estetik bileceksin. Fotoğraftan, sanattan anlayacaksın, anlamak zorundasın. Bilme sürecinin hiç bitmeyeceğini bileceksin. Biliyorum demeyeceksin son nefesine kadar, her bildiğinin eksik olduğunu bileceksin. Bilgiye aç olacaksın. Ben oldum demeyeceksin, hiçbir zaman “olmayacağını” bileceksin.

6.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, seyahat edeceksin. Yürüyerek, bisikletle, motosikletle, arabayla, tekneyle, otobüsle, uçakla, trenle… Bir yere varmak için değil, başlangıç ve bitiş noktası arasında ne varsa yaşamak, deneyimlemek için. Gitmek için değil, yolda olmak için. Yolda olmayı seveceksin zamanla.

7.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, konuşacaksın, konuşmayı bileceksin, susacağın zamanı bileceğin gibi. Çok konuşmayacaksın, az konuşmayacaksın, kararını bileceksin. Bildiğini, inandığını, ne zaman nerede kimle olduğuna bakmaksızın, söyleyeceksin, arkasında duracaksın. Tabi ki bildiklerinin, inandıklarının bir gün değişeceğinin de farkında olarak. Değişimi kabulleneceksin. Anlattığınla anlatma biçimin konuya göre yer değiştirecek, kimi zaman konu önemli olacak, konu önemli değilse anlatma biçimin onun yerini alacak, hikayeleştirmeyi bileceksin. Bazen bir paragraf, bazen bir cümle bazen bir kelimenin yeterli olduğunu bileceksin çok şey anlatmak için. Bazen de susmanın.

8.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, çalmayı öğreneceksin, başkalarının yaptığı gibi bire bir çalıp sonra da ‘esinlendim’ diye kıvırmayacaksın. Yaratıcılığın temelinin çalmak ama çaldığın gibi kullanmamak, değiştirmek, birleştirmek, başka fikirlerle harmanlamak ve ortaya yepyeni bir şey çıkarmak olduğunu bileceksin. Hiç bir fikrin yoktan var olmadığını, üzerine bir şey koya koya geliştiğini bileceksin. Çalmak, sen onu alıp üzerine kendin bir şeyler ekleyip, değiştirip, bambaşka bir şey yapmadığın zaman çalmaktır. Aradaki nüansı bileceksin.

9.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, fikrine aşık olmamayı öğreneceksin. Bir fikir bulduğun zaman “en iyisi, en doğrusu” budur demeyeceksin, her şeyi sorguladığın gibi kendi fikirlerini de sorgulayacaksın. Üzerine yatmayacaksın, son ana dek daha iyisi vardır diye araştırmaya, düşünmeye, yaratmaya devam edeceksin. Sunduğun fikir ilk aklına gelen değil, sunduğun ana kadar geçen süreçte bulduğun ve/veya bulduğun ilk fikri geliştirdiğin son versiyonu olacak.

10.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, bu sektörde senden daha eski, tecrübeli olanları dinlemeyi öğreneceksin, dinlemek için çaba göstereceksin. Doğru oldukları için değil, ne derlerse doğrudur diye kabullenmek için değil. Kendi süzgecinden geçirip, sana doğru gelenleri almak, diğerlerini göz ardı etmek için. Bilmek için. Senden sonra gelenlere de vakit ayırıp her bildiğini anlatacaksın. Sakınmayacaksın. Ukalalık etmeden, ben bilirim demeden, doğrusu budur demeden, deneyimlerini paylaşacaksın, destek olacaksın.

11.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, rekabetin bir savaş, kırgınlık, nefret değil, dostluk olduğunu, öğrenme sürecine katkıda bulunduğunu, seni geliştirdiğini bileceksin. Rekabetin keyifli bir oyun, dostlar arasında bir oyun olduğunu anlayacaksın. Rakiplerinin belli bir bölümünün dostların olmasa gerektiğini, dostların olacağını bileceksin.

12.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, plan yapmayı öğreneceksin. Yalnızca müşteri ve işlerle ilgili değil, kendin için, emeklilik hayatın için, yarın, bir ay, bir yıl, beş yıl, on yıl sonrası için hedeflerin olacak, ulaşamasan da hayallerin olacak. Sevdiklerin için, çocukların için planların olacak. Kör gözüm tek bir planın, yolun olmayacak. Planlarının, yollarının değişebileceğini bileceksin, yol değiştirsen de, patikalara sapsan da yeniden bir rota çizmeyi öğreneceksin.

13.- Bu sektörü seçtiysen güzel kardeşim, zamanı kullanmayı iyi bileceksin. Gençsin, zamanın bol gibi geliyor ama değil, zamanı iyi kullanmak için seçici olacaksın. En değerli varlığının sağlıktan sonra zaman olduğunu bileceksin, her adımını kılı kırk yararak atacaksın. Aynı zaman diliminde yapabileceğin şeyler arasından en değerli olanı seçmeyi bileceksin. Zamanın yaşlandıkça daha değerli olacağını bugünden bilirsen ileride zamanını daha efektif kullanabileceğini bileceksin.