Hafta boyunca, karşı cinsini bir insan olarak göremeyen, izlerken veya iletişim kurmaya çalışırken; işinden, sözünden, gözünden ve yüzünden çok, kendi meşrebine göre sair anatomik uzuvlarına dikkat kesilen – ve aslında yaşamımızda her yer ve mevkide olan – erkekleri konuştuk.
Azaptan huzura giden yol…
Bugün içimden sosyal sorumluluk çalışması yapmak geldi. Zaten vasıfsız olan gündemimizin daha da seviyesiz hale geldiği bir haftanın ardından, birey olarak nasıl huzur bulacağınızın yollarını araştırdım ve araştırmamın sonuçlarını sizinle paylaşmaya karar verdim.
Bir. Daha ziyade sezgisel ve arzu temelli bir ruh halinde, dogma veya yetkeye tabiliği ağır basar şekilde, irrasyonel, doğrusal veya mutlakçı düşünen birisi değilseniz; yaşamınızın yoğun bir sıkıntı içinde geçtiğini tahmin edebilirim.
İki. Eğer ki, karşılaştığı durumları algılayan, izlediği vakaların unsurlarını ayrıştırabilen, farklı sistemler arasındaki ilişkileri ve hiyerarşiyi fark eden, bu vakaların yaşanmasındaki gerçek güdüyü görebilen, amacı anlayan, bu vakalar ile ilgili soru sorabilen ve bu soruları sormak motivasyonuna da sahip olan biriyseniz; yukarıdaki tahminimden eminim diyebilirim.
Üç. Böyle birisi olarak; gerçeklikten kopmuş, büyük resmi göremeyen, küresel veya yerel olan ile empati kuramayan, kişisel farkındalığı düşük, geleceği düşünmeyen, karmaşık ilişkileri ayrıştıramayan, eleştirel düşünceye tahammül edemeyen ve insanlığın fikri gelişimine katkısı olmayan bu coğrafyada, kendinize eziyet ettiğinizi de söyleyebilirim.
Hatta, birinci ve ikinci cümleleri büyük ölçüde karşılayan birisi iseniz gününüzün, her alanına ve saatine yayılmış şekilde, sürekli bir azap içinde geçiyor olması da kuvvetle muhtemel.
Tahmin ediyorum ki, üçüncü cümledeki kişi olarak, bu azabınızı sürekli kılmak için; sosyal medyayı yoğun bir şekilde takip ediyor, akşam haberlerini kaçırmıyor, gece boyunca devam eden tartışma programlarını da bedeninize yüksek dozda C8H10N4O2 veya C2H5OH yükleyerek ısrarla izliyor olmalısınız.
Diğer insanların nasıl bu dozu almadan yaşamına devam edebildiklerinin yanıtı ise birinci cümlede gizli. Özellikle herhangi bir dogma veya yetkeye tabilik hali sizi bu maddeleri almak zorunluluğundan da kurtarır. Eğer böyle biri değilseniz ve diğerlerine gıpta ediyorsanız o zaman küçük bir rehbere ihtiyacınız var demektir.
Beş adımda aptallık…
Huzurlu bir aptal olmak sanıldığı kadar kolay bir şey değil. Ciddi çaba harcamak lazım. Ayrıca kişinin bu yolda tutarlı olması da önemli. Huzur yolundaki gayenize ulaşmak için bu çabayı göze alabileceğinizi düşünüyorum. İşte sizin için hazırladığım kısa liste. Harfiyen uygulanması kaydı ile, takip ettiğiniz süre boyunca sizi huzurlu kılacaktır.
#1 Kendi içinizde tutarlı olun.
Herhangi bir olay ile ilgili, en az inandırıcı olan açıklamaya odaklanın. Bu açıklamayı “referans bilgi” kabul edin. Her ne olursa olsun bu referansa tutkuyla bağlı kalın.
Zekanızı sınırlı şekilde ve tek bir amaç için kullanın. Karşılaştığınız tüm vakaları referans bilginiz ile ilişkilendirin, karmaşık bir ilişki tablosu kurgulayın ve bu şekilde açıklamaya çalışın.
#2 Referans bilginizi çürütmeye dair farklı görüşleri reddedin.
Kesin ve inandırıcı ne tür bir kanıt sunulursa sunulsun, bu açıklamaya karşı çıkın. Bunu, yukarıda bulduğunuz karmaşık ilişki tablosunun komplolar hanesine kaydedin.
Fikrinize karşı çıkanları, kanıt gücü nispetinde sırası ile, kör cahil, okumuş cahil, daha çok okumuş komplo teorisyeni; kanıt çok güçlü ise son tahlilde vatan haini veya inanç düşmanı olarak ilan edin.
#3 Doğrularınızı tartışmaya açmayın ve güçlü referanslar edinin.
Birinci maddedeki referans bilgiyi, muhakkak ki sizden daha aptal veya aptal bulamazsanız dogmatik veya faşist birisinin açıklaması ile oluşturun.
Referans aptalınızı klasik medyanın fikirsiz yorumcularından seçmek en doğru yoldur. Böylelikle aptallık referansınızın güçlü ve güvenilir olmasını sağlayabilirsiniz.
#4 Elbette ki çoğalmaya çalışın, aptallığı yaygınlaştırın.
Ne yazık ki aptallığınızı bireysel olarak yaşamak, tatmin edici bir huzura ulaşmak için yeterli değildir. Aptallığın kitlesel bir tercih olması için küçük çaplı bir mafya oluşturun.
Herhangi alanda olursanız olun, aptal olmayanların bu alanda yaşamasına müsaade etmeyin. Bu amaçla, yayılma ve yok etme aracı olarak sosyal medyayı rahatlıkla kullanabilirsiniz.
#5 Sürekli alıştırma yapın, aptallığınızı geliştirin ve test edin.
Unutmayın, aptallık ideolojiden bağımsız şekilde, siyasi yelpazenin her noktasında ve yaşamın her alanında rahatlıkla yaşanabilir.
Evde, işte, yolda trafikte dahi çeşitli aptallık testleri yapabilirsiniz. Sizin kadar aptal olmayı başaramayan kişiler size sinirlenmiyorsa, aptallığınız üzerinde biraz daha çalışabilirsiniz.
Haydi bugün kendinize bir iyilik yapın ve huzur yolunda ilk adımınızı atın. Başarınız size mevkib-i ikbâlde müstesna bir yer sağlayacaktır.
Bu da bir seçim tabi…
Aptal olmak veya olmamak bir seçim tabi ki. Her ikisinin de çaba gerektirdiği aşikar. Ancak elde ettiğiniz sonuca göre, yaşamın içinde huzur ve azap arasında bir seçim var. Huzurun cezbine karşılık azap pek tercih edilecek bir şey değil gibi. Doğada da durum böyle.
Doğada, her bir bireyi özelinde koşulsuz huzurun yakalandığı türleri sofistike canlılar olarak tanımlıyoruz. Buna göre en sofistike canlıların da karıncalar, arılar veya daha büyüğünü arıyorsanız zebralar veya öküzler olduğunu görüyoruz.
Bu türlerde her bireyin, bireysel zekasının gelişiminden ödün vererek ve ortak zekanın davranışlarına koşulsuz uyarak, yaşamı boyunca huzurla yaşadığına şahit oluruz. Ölüm, huzur ile ilişkilli veya huzuru kaçıracak bir şey olmadığı için mutlak bir son olarak pek de önem taşımaz. Bu canlılar ölene kadar huzurludur ve diğerinin ölümünü de – ölüm hakkında bir bilgiye de sahip olmadıkları için – aynı huzur ile seyretmeye devam ederler.
Her canlı için yaşamın çok basit bir dizgesi vardır. Aslında tercihinize göre iki basit dizge var. Birincisi huzur içinde yaşanan “Doğum>Ölüm>Mutlak Huzur/Azap” ve ikincisi ise azabı baştan tercih ettiğiniz “Doğum>Azap>Ölüm>Mutlak Huzur/Azap”. Sizin tercihinizin hangisi olacağını bilemem. Umarım hangisini seçerseniz seçin, kendinizden razı olursunuz.
Aptal. Aslında eskilerin ses olarak daha tatmin edici ifadesi ile “ebleh”. Pek tavsiye etmesem de, karşınıza çıkan herhangi bir aptal ile tartışmaya girme gafletine düştüyseniz, içinizden aptal demek geçtiğinde, bunun yerine “ebleh” ve davranışlarına ise “eblehce” demek daha doğru bir tercih olur. Zira, az okumuş dahi olsa size bir anda karşılık vermekte zorlanacaktır.
Kendi adınıza da aynısını yapabilirsiniz. Aptal olmak yerine ebleh olmayı tercih ederek, armonik açıdan daha yumuşak bir geçiş yapabilirsiniz.
İlk alıştırmalarınız için size kısa bir liste de vereyim:
– Her şeyi bildiğinize inanın
– Daha da iyisi, her şeyi tek bir bilgi ile açıklayabileceğinizi düşünün
– Kitap okumayın, her şeyi sosyal medyadan öğrenin
– Her koşulda ve konuda bilginize dair yüksek bir özgüvene sahip olun
– Dünyadaki tek memelinin inek olduğuna inanın
– Arkadaşlarınızı sadece kendi cinsinizden seçin
– Diğer bir cins ile hiçbir şekilde normal ilişki kuramayacağınıza inanın
– Her yerde varlığınızı hisettirin
– Trafikte bol bol korna çalmayı ihmal etmeyin
– Kamusal alanlarda yüksek sesle konuşun
– Her koşulda en öncelikli kişinin siz olduğunu bilin, sıra beklemeyin
– Bol bol özçekim yapın, tüm filtreleri bir kez deneyin
– Küresel ısınmaya inanmayın
– Her türden çeşitliliğe kaşı çıkın
– Aslında hiçbir bilimsel gerçeğe inanmayın
– Liste devam eder…
Kalın sağlıcakla.