Ulvi Yaman-Halil Duranay: Bir bibliyoman mısınız yoksa iyi bir okur musunuz? Bu e-postayı aldıysanız zaten sizi iyi bir okur olarak kabul etmişiz demektir 🙂 Bu iki kavramı nasıl tanımlarsınız?
Leyla Alp: Dümdüz okurum 😊 ”Bu kitap benim olmalı” gibi bir düşüncem hiç olmadı. Aslında çok kitap biriktirdiğim bile söylenemez. Bir yandan da kitapçıya girip kitap almadan çıkabilmeyi pek becerdiğim de söylenemez. Hemen her gün okumaya gayret ederim. Okumak benim için temel ihtiyaç gibi bir şey. Dişimi fırçalamadan uyuyamadığım gibi okumadan da uyuyamıyorum.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Sahip olduğunuz kitaplar sizin için bir kitaplık mı yoksa bir kütüphane mi? Ayrımı nerede koyuyorsunuz? Yaklaşık kaç adet kitabınız var?
Leyla Alp: Kitaplık. Hem o kadar çok kitabım yok hem de “kütüphane” yapabilecek bir evim 😊 Salonun bir köşesinde kitaplıklara dizilmiş kitaplar var. Kütüphane demek için onun ayrı bir yerde ve konforda olması gerekiyor galiba benim için. Salonun kenarında kütüphane olmaz gibi. Diyene de itirazım yok elbette. Kaç kitabım var bilmiyorum. Hiç saymadım. Bence çok fazla değil ama kitaplığa da artık sığmıyorlar.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Okumaya ve kitaplara ilginizi gerçek anlamda etkileyen biri ya da birileri oldu mu?
Leyla Alp: İşte size acıklı bir hikâye. İlkokula başladığım sene hastalandım. Köy okulunda okuyordum ve diğer çocuklar teneffüslerde oynarken hava soğuk olduğunda ben dışarı çıkamıyordum. İlkokul öğretmenlerimizden Melahat Hoca canım sıkılmasın ve dışarı kaçmayayım diye sınıfta benimle kalıyordu. Sınıfın kitaplığındaki kitaplardan tek tek vermeye başladı. Malum Karadeniz’de eskiden yazlar serin kışlar soğuk ve karlı geçerdi. Yani kış uzun bahar ise her daim yağmurluydu. Sınıftaki kitaplar bitti bu kez diğer sınıfların kitaplıkları derken sanırım okuldaki bütün kitapları okudum. Dedem, ablam ve yakınlarım da en çok kitap alırdı. Ben mi istiyordum onlar mı alıyordu çok hatırlamıyorum ama özetle okumayı öğrendikten sonra kitap okumaya başladım. Cin Ali ile başlayan okuma yolculuğum Kemalettin Tuğcu’dan , Muzaffer İzgü’ye , Aziz Nesin’den Fakir Baykurt’a devam etti. En çok sevdiklerim Muzaffer İzgü ve Aziz Nesin’di. Ortaokula başladığımda Yaşar Kemal’e Gorki’ye terfi ettim. Ergenliğimin bir kısmı sadece kitap okuyan bir asosyal olarak geçti denebilir. O da ablamın küçük bir müdahalesiyle son buldu da insan içine karıştım.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Her kitabın yolculuğu ilginçtir. Kütüphanenize geliş hikayesi sizin açınızdan ilginç enteresan bir kitabınız var mı?
Leyla Alp: Galiba yok.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Kitap alırken hangi kriterlere göre hareket ediyorsunuz? Konu mu, yazar mı, yayınevi mi, baskı kalitesi mi, çeviriyse çevirmenin ismi mi sizi o kitabı edinmeye yöneltir?
Leyla Alp: Bazen konu, bazen de yazar. 40 küsür yıldır kitap okuyor olmama rağmen yeni keşfettiğim yazarlar oluyor. E yeni isimler de var malum. Bazen de konu ilgimi çekiyor. Bazen de arkadaşlarımın önerdiği kitapları alırım. Son birkaç aydır da sesli kitaptan da kitap dinlemeye başladım.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Kıskandığınız, görüp, duyup, ziyaret edip imrendiğiniz kütüphaneler var mı? En etkileyici bulduğunuz kütüphaneler kimlerin? Kütüphanenizde olmayan ama bir gün mutlaka olsun istediğiniz kitaplar var mı?
Leyla Alp: Yok sanırım.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Henüz kütüphanenizde olmayan ve belki hiçbir zaman olamayacak ama bir gün mutlaka olsun diye hayalini kurduğunuz kitaplar var mı?
Leyla Alp: O da yok. Kitaplarla öyle bir ilişkim yok galiba.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Elbette her kitap değerlidir ama kütüphanenizde “yangında ilk kurtarılacak kitaplar” hangileri? Neden?”
Leyla Alp: Suat Derviş kitaplarında bir parça hassas olabilirim 😊Eskiden ilk baskısı olan kitaplara ayrı bir ihtimam gösterir ve birine verdiysem kesin geri alırdım ama artık öyle değilim.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Arzu nesnesi olarak baktığınız kitaplarınız hangileri?
Leyla Alp: Sıkıcı bir söyleşi oluyor farkındayım ama o da yok 😊
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Kitap verme konusunda cömert biri misiniz? Zaman zaman kütüphanenizi hafifletmek için ayıklama yapıyor musunuz? Kriterleriniz neler?
Leyla Alp: Bence cömertim. Bazı kitapların bende kalmasını istiyorum ama sevdiğim insanların o kitabı ya da yazarı okumasını da istiyorum. Kalmasını istediğim fakat başka birine verip gelmeyen kitabın ikincisi hatta üçüncüsünü de aldığım olmuştur. Suat Derviş ve Sabahattin Ali birine verip sonrasında peşine düştüğüm yazarlar. Zaman zaman ayıklama yapıyorum. Yeni açılan kütüphanelere gönderdiğim kitaplar da oluyor. Hatta buradan da sizin vasıtanızla şöyle bir çağrı yapayım. Kadıköy’de ya ada Kadıköy’e yakın oturanlar Gazete Kadıköy’e uğrayıp ayırdığım 50-60 kitap arasından istediğini seçip alabilir. Bunun dışında yeni açılan kütüphane varsa ulaşırlarsa seve seve bendeki kitaplardan gönderebilirim.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Hiç kitap çaldınız mı?
Leyla Alp: Çalmadım. Ama arkadaşlarımdan, yakınlarımdan aldığım bazı kitapları vermediğim, vermeyi unuttuğum doğrudur.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Kitaplarınızı hangi dizine göre yerleştiriyorsunuz? Yayınevi? Yazar? Konu vb.
Leyla Alp: Yazara göre ama artık sığmadıkları için biraz tepeleme yerleştirmeye başladım.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Siz göçtükten sonra kütüphaneniz için şimdiden hazırladığınız bir plan var mı?
Leyla Alp: Benden sonra tufan 😊
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Kitap okuma ritüelleriniz var mıdır? Her yerde okurum, akşamları okurum, okurken müzik dinlerim vb.
Leyla Alp: Her yerde daha doğrusu sabit kalabildiğim her yerde okurum. Eskiden yolculuklarda da okurdum. Şimdilerde vertigo nedeniyle olsa gerek başım dönüyor. Artık yolculuklarda sesli kitap dinliyorum.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Kitap okurken altını çizer veya sayfa kenarlarına not alır mısınız? Kartoteks kullanır veya bir deftere not alır mısınız?
Leyla Alp: Eğer yazarıyla röportaj yapacaksam mutlaka not alıyorum. Bu duruma göre değişiyor genellikle küçük bir deftere not alıyorum ama kitap üzerinde yazılamalar yaptığım da olmuyor değil.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Kitap okurken kaldığınız yeri işaretlemek için ayraç mı kullanırsınız yoksa sayfa ucunu katlar mısınız?
Leyla Alp: İkisini de yapıyorum.
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Kitabın size ait olduğunu gösteren özel işaretler, belirticiler kullanır mısınız? Size özel bir Exlibris’iniz var mı?
Leyla Alp: Gene yok 😊
Ulvi Yaman-Halil Duranay: Kütüphanenizde kitap dışında sizin için özel bir anlam taşıyan obje veya objeler var mı? Neler ve neden?
Leyla Alp: Kitaplığın üstünde içki şişelerim var. Kediler devirmesin diye oraya koydum 😊 Ve evet benim için oldukça kıymetliler 😊