Kimya Mühendisi, Siyaset Kuramcısı, Türk Siyasi Tarihi Doktoru, öykü yazarı, editör, genel yayın yönetmeni, yayın danışmanı, yayıncı, müzisyen, eğitmen, romancı, deneme yazarı, Kadıköy’lü, Moda’lı, Baba…liste uzayıp gidiyor.
Birçok kişi gibi ben de Cem Akaş ile artık kült diyebileceğimiz “7” romanıyla tanıştım. Ekim ayında yeni romanı “Sincaplı Gece” çıkınca da röportaj yapmak şart oldu. (İflah olmaz bir Kadıköy’lü olarak, “Kadıköy Kafası”nın da bu seçimde etkili olmadığını söylersem yalan söylemiş olurum) Röportajda özellikle romanlarına, yazım tarzına girmemeye özen gösterdim çünkü siz de biraz araştırırsanız bu konularda kendisiyle yapılmış onlarca röportaj var ve tekrara düşmek hoş olmayacaktı. Cem Akaş’ın yazılarına ve daha önce yapılmış olan röportajlarına kişisel web sitesinden ulaşmak mümkün.
Cem Akaş, Türk romancılığına getirdiği yeni bir söylem ve biçimin, yukarıda yer alan kimliklerinin yanı sıra “e-kitap”, “telif”, “kitap çalmak”, “yazar-okuyucu” ilişkileri üzerine yazdıkları ve düşünceleri ile benim için her zaman takip edilesi ve kafa açmak için üzerinde düşünülesi oldu. Birçok kitabını kendi web sitesi üzerinden ücretsiz okumaya açmış bir yazardan bahsediyoruz.
Naçizane tavsiyem; sadece bu röportajı değil, yalnızca romanlarını da değil söyleşilerini ve yazılarını da mutlaka okuyun, çok şey kazanacaksınız…
Röportaj: Ulvi Yaman
Fotoğraflar: Esra Özdoğan
İstanbul, Aralık 2016