Gökçeada’da açılması planlanan “Yeniden Buluşacağız: İmroz’un 1964 Belleği” sergisi baskılar sonucu iptal edildi.
Hedef gösterilen bir etkinlik daha iptal edildi.
“Yeniden Buluşacağız: İmroz’un 1964 Belleği” adlı sergi sosyal medyada hedef gösterilmesinin ardından iptal edildi. İptal haberini, sergiyi hazırlayan gazeteci Melike Çapan duyurdu.
Serginin 18 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında Gökçeada Zeytinliköy’de ziyarete açılması planlanıyordu.
Çapan iptal haberini “Sergiyi bekleyenlerden şahsen özür dilerim” sözleriyle Twitter hesabından duyurdu.
Resmi kurumlara baskı
Çapan sergiyi ilk olarak geçen yıl kasım ayında İstanbul Balat’ta ziyarete açmıştı. Açıklamanın devamında iptal nedeninin ayrıntısını şöyle verdi:
“Dün akşam itibariyle sosyal medyada sergimizin hedef gösterilmesi bizi çok zorlu bir kararı almaya itti. Ne yazık ki bazı grupların resmi kurumlara baskısı sonucunda bir amacı da geçmişle yüzleşerek ortak bir geleceği yeniden inşa edebilmek için bir adım olan sergimizi iptal etme kararı aldık. Önceliğimiz toplumun hangi dilden, dinden, kimlikten olursa olsun hiçbir şekilde zarar görmemesidir. Yaşananlardan dolayı üzgün olduğumuzu ifade ederiz.”
“İmroz’un 1964 Belleği” sergisini kim hedef gösterdi?
Gökçeada Kent Konseyi Başkanı Bülent Aylı, yerel bir sosyal medya sitesine yaptığı açıklamada sergiyi hedef göstermişti.
Hedef gösterdiği açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Gazeteci Melike Çapan tarafından hazırlanmış Gökçeada’da Kıbrıs olaylarının ardından yaşanan sözde kimliksizleştirme politikasının anlatıldığı dokümantasyon sergisi tahkir, tecyiz ve iftiralarla dolu açılmaya doğru gidiyor. Başta devletimizin manevi şahsiyetini hedef alan bu sergi Rum ve Yunan sevici yazar, çizer ve entelektüel kesimce hararetle alkışlanırken, Gökçeada’da yaşayan Osmanlı bakiyesi Türk milletini rencide etmektedir. Devletimiz başta adada yaşayan Rumların eğitim hakkını düzenlemek için ilkokul, ortaokul ve lise açmıştır. Vakıf mallarını iade etmiştir. Rumlar hiç olmadıkları kadar rahattır. Bugün Batı Trakya’da ıstırap çeken Türklere nispetle huzur içinde yaşamaktadır. Gökçeada’da kundaklanmış, çeşitli bahanelerle yıktırılmış, meyhane ve pavyon yapılmış kilise var mı? Hâlbuki Yunanistan’da binlerce cami var.”
Suç duyurusu tehdidi
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer alıyordu:
“Yunan tarafı Türk okullarının yüzlercesini sebepsiz yere kapatırken biz adada açtık. Eğer 2023’te, 1964’leri tartışacaksak adadaki bir anda kaybolan Osmanlı Türklerini araştıralım. Çanakkale savaşlarında İngilizlere fiili destek veren adalı Rumları araştıralım. Sırf Patriğe yalakalık ve yaranmak adına sergi açan bazı zevatlar bir sözümüz yok. Onlar maaşlarının uğruna uğraşıyor. Şahsım ve arkadaşlarım adına ilan ediyorum. Bu sergide devletimiz ve milletimiz aleyhine, rencide edici bir yaklaşım görürsek hukuki mücadele başlatacağız. Yapanlar, yaptıranlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Hiç kimse devletimizi ve milletimizi küçük düşüremez. Hele de bizim toprağımızda. Devletimiz Rumlara verdiği hakları da gözden geçirmelidir. Batı Trakya kan ağlarken, bunlar bize, bizim ülkemizde sövmeye kalkıyor. Kimin haddine.”