Kamuda Denetçi Mühendis- Mimar Olarak Çalışmak

0
196

6 Şubat 2023 depremlerinin ardından depremde hayatını kaybeden on binlerce insan için sağ kalan yakınları mahkemelerde adalet mücadelesi veriyor. Sadece adliyelerde de değil. İllerde enkaz başlarında, merkezi noktalarda adalet nöbetlerine başlayanlar var, sosyal medyada her gün paylaşım yaparak kayıplarının seslerini duyurmaya çalışanlar var.

Talepleri arasında kamu personelinin de yargılamalara dahil edilmesi yer alıyor. Kamu binalarının da yıkıldığı, insan canına mal olduğunu biliyoruz. Sorumlulukları oranında yargılanmaları neden gerekli sorusuna bu yazı ile cevap vermeye çalışacağım. Ayrıca kamuda çalışmaya yeni başlayan ya da kamuda çalışmak isteyen meslektaşlarım için de faydalı bir bilgi notu olacağını düşünüyorum.

Kamuda Çalışmak

2011-2017 yılları arasında benim de deneyimlediğim bir alandı kamu emekçiliği. Özel sektörde çalıştıktan sonra iş güvencesi olan bir limanda gibi hissediyordum. Çalışma saatlerim belliydi. Hafta sonunda, bayramlarda, resmi tatillerde izinli olmak ne büyük bir kazançtı. Mesai saati bitiminde patronun ağzından çıkacak iki lafa bağlı olmadan, odanı kilitleyip çıkmak ne büyük bir lükstü. Ta ki OHAL’in ardından ihraç edilene kadar.

İlk görev yerim Proje ve Yapım Şubesi olmuştu. İhalesi sona ermiş yapım işlerinin projelerine uygun yapılıp yapılmadığını denetlemekten sorumluydum. Ardından Yapı Denetimi ve Yapı Malzemeleri Şubesi’nde görevlendirildim. Burada da beton başta olmak üzere yapı malzemelerinin standartlarına uygun üretilip üretilmediğini denetliyordum. Atandığımda -her aday memur gibi- kamuda ne gibi görev ve sorumluluklarım olduğunu bilmiyordum. Her gün kanun, yönetmelik vb. okuyor, bana rehberlik etmesi için notlar çıkarıyordum. Deneyimli olan arkadaşlarla işi öğrenmek için şantiyelere gidiyor, ne yapıyorlar/nasıl yapıyorlar izliyordum. Aday memurluk eğitimleri olacağı söylenince heyecanlanmıştım. Ancak eğitimler mesleki değildi. Daha çok resmi yazışma kuralları, protokol kuralları, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu üzerine bilgiler ve bir sınavdan oluşuyordu. Amirlerin ağzından her çıkanı doğru kabul ederek çalışmak benim meslek ilkelerime çok uzaktı. Ben görev ve sorumluluklarımı mevzuat okuyarak öğrenenlerdenim.

Ne okudun bu kadar derseniz; Yapım İşleri Genel Şartnamesi[1] ve Yapım İşleri Muayene ve Kabul Yönetmeliği[2] şantiye denetimlerimde kılavuzum olmuştu. Hem benim hem de müteahhitin sorumluluğunu bilerek denetim yapmak şantiyede beni güçlü kılıyordu. Kamu İhale Kanunu[3], Kamu İhale Genel Tebliği[4], Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu[5] katıldığım ihalelerde dikkatli ve adil olmamı sağlıyor, ihaleleri içim rahat sonuçlandırmamı sağlıyordu. Yüksek Fen Kurulu Kararları[6] ile idare-müteahhit arasındaki anlaşmazlıklarda karara bağlanmış çözüm yollarına dair bilgi sahibi oluyordum. Yapı Malzemeleri Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği ile başta beton olmak üzere diğer yapı malzemeleri denetimi konusunda endişem kalmamıştı. Belediye ya da Özel İdare deneyimim olmadığı için o alana mevzuat bilgisi ile girmeyeceğim. Ancak ruhsat ve yapı kullanma izni hazırlayan meslektaşlarımın sorumluluklarına yazım içerisinde değinmek zorundayım.

Denetimin Sorumluluğu

Söz konusu yapım işi ise ister kamuda ister özel sektörde olsun yapı denetim görevlileri (kontrol teşkilatı), sorumluluklarının müteahhitlere ya da üstlerine değil yapıyı kullanacak, yapının içinde yaşam kuracak, güvenli ve sağlıklı bir hayat sürecek olan her bir cana karşı olduğunu bilmelidir.

Onaylı projelerin fen ve sanat kurallarına uygun olduğu kabulünden hareketle olası deprem, yangın, sel vb. durumlarda can kaybı olmaması için projelere uygunluk yapı denetçilerinin birincil derdi olmalı. Maliyet, zaman kaybı, müteahhitin zarara uğraması gibi kaygılarla teknik açıdan doğru olandan vazgeçilmemelidir. Eğer müteahhitin bir şikayeti varsa bunun yolları ve çözümleri kanun ve yönetmeliklerde belirtilmiştir. Kamuda amir, özel sektörde patron dedi diye bilimden ve teknikten uzak işlere imza atılmamalıdır. Görevden alınmak ya da işten çıkarılmak can kaybına sebep olmaktan daha ağır gelmeyecektir. Ayrıca açılan soruşturmalarda üst düzey bürokratların değil en alt kademede denetim yapan kamu emekçilerinin yargılandığı gerçeği ortadayken “ama müdür böyle demişti, bakan ya da patron böyle talimat vermişti” cümleleri hukukun karşısında hiçbir işe yaramayacaktır. Eğer yapı denetim görevlisi verilen talimatın hukuksuz olduğunu düşünüyorsa (kanunsuz emir) yapmayı reddetmeli, ısrarcı olunursa yazılı olarak verilmesini talep etmelidir. Aksi takdirde söz uçup gidecek, asıl suçlular cezasızlığın dayanılmaz hafifliği ile ödüllendirilmiş olacaktır.  

Adalete bu kadar mı güveniyorsun derseniz; adalete güvenimi yitirdiğimden meslek ahlakını her türlü otoriteden, halkın çıkarını kişisel çıkarından üstün tutması için onurlu meslektaşlarıma çağrıda bulunuyorum. Her ne sebeple olursa olsun ihmali, kastı olanın, göz yumanın, görmezden gelenin zaten canı cehenneme!

Yapım İşleri Genel Şartnamesi

Yukarıda belirtiğim kanun ve yönetmelikleri bir yazıya sığdırmam mümkün değil. Her okuyanın bilgi sahibi olması ve yapı denetim görevlilerinin yetkilerine dikkat çekmek için belli başlı maddelere değineceğim sadece. İlgilenenler ise kaynakça bölümünde verdiğim linkler ile daha detaylı bilgiye ulaşabilir. Bu bağlamda;

  • İhale ile yapım işini üstlenen müteahhit şirket (yüklenici), idarenin (kamu kurumu) kendisine teslim ettiği projelere, teknik şartnameye, fen ve sanat kurallarına uygun olarak taahhüt ettiği sürede işi tamamlamak zorundadır.
  • Yapım işinin denetlenmesi, idare tarafından belirlenen kontrol (yapı denetim) heyeti aracılığıyla sürdürülür. İşin içeriğine göre değişse de bina yapım sürecinde genel olarak inşaat mühendisi, mimar, elektrik mühendisi, makine mühendisinden oluşan yapı denetim görevlileri idare adına yetkilidir. Yapı denetim görevlilerinin denetimi altında işin yapılması yüklenicinin sorumluluklarını ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz.
  • Yüklenici, üstlenmiş olduğu işleri, sorumlu bir meslek adamı olarak fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmayı kabul etmiş olduğundan, kendisine verilen projeye ve/veya teknik belgelere göre işi yapmakla, bu projenin ve/veya teknik belgelerin iş yerinin gereklerine, fen ve sanat kurallarına uygun olduğunu, ayrıca işin yapılacağı yere, kullanılacak her türlü malzemenin nitelik bakımından yeterliliğini incelemiş, kabul etmiş ve bu suretle işin teknik sorumluluğunu üstlenmiş sayılır. *
  • Yüklenici projelerde kendiliğinden hiçbir değişiklik yapamaz. Proje ve şartnamelere uymayan, eksik ve kusurlu oldukları tespit edilen işleri yüklenici, yapı denetim görevlisinin talimatı ile belirlenen süre içinde bedelsiz olarak değiştirmek veya yıkıp yeniden yapmak zorundadır. Bundan dolayı bir gecikme olursa sorumluluğu yükleniciye aittir. *
  • Yüklenici bütün işleri yapı denetim görevlisinin, sözleşme ve eklerindeki hükümlere aykırı olmamak şartı ile vereceği talimata göre yapmak zorundadır. Yüklenici kullanacağı her türlü malzemeyi yapı denetim görevlisine gösterip iş için elverişli olduğunu kabul ettirmeden iş başına getiremez. Yapı denetim görevlisi yüklenicinin getirdiği malzemelerden şüphelenir ya da yeterli görmezse masrafları yükleniciye ait olmak kaydıyla gerekli testlerden geçirebilir. *
  • Yüklenici tarafından fen ve sanat kurallarına aykırı olarak kusurlu yapıldıkları anlaşılan iş kısımlarını yıktırıp yükleniciye yeniden yaptırmak hususunda yapı denetim görevlisi yetkilidir. Yüklenici, bu konuda kendisine yazılı olarak verilen talimat üzerine, belirlenen süre içinde söz konusu iş kısımlarını ayrıca bir bedel istemeksizin yıkıp yeniden yapmak zorundadır. Bu hususta bir gecikme olursa sorumluluğu yükleniciye aittir. *
  • Yüklenicinin üstlenmiş olduğu işin devamı süresince, iş yerinde bulunması esastır. Yüklenici veya vekili iş yerinden ayrılmalarını gerektiren hallerde, yapı denetim görevlisinden izin almak zorundadır. *
  • Yapı denetim görevlisi iş yerinde çalışanlar arasında yüklenici veya alt yükleniciler tarafından ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığını kontrol ederek ücretleri ödenmeyen varsa yükleniciden ve alt yüklenicilerden istenecek bordrolara göre bu ücretlerin yüklenici hakedişinden ödenmesini sağlayacaktır.*
  • Yüklenici, bütün giderleri kendisine ait olmak üzere, sözleşme konusu işin yürütülmesi sırasında iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı uyarınca alınması zorunlu olan iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbirleri almakla yükümlüdür. *

Yapı Üretim Sürecinin Aktörleri

Yapı denetim görevlileri, ruhsattan yapı kullanım belgesi (iskan) alınana kadar yani yapının inşa edileceği parsele işaretlenmesinden kullanıma hazır hale gelinceye kadar inşa sürecini tüm aşamalarıyla denetlemekle görevlidir. İşin sahibi olan kamu kurumu adına işin yapımını yüklenen müteahhiti, kanunlarla belirlenmiş yetkiler çerçevesinde kontrol eder ve her ay yapılan iş oranında ödemesinin (hak-ediş) yapılması için gerekli evrakları idareye sunar. İdare, ihale yetkilisi olan kamu kurumudur. Kurumun en üst amirinin imzası onay ve kabul anlamına gelir. Müteahhit ödemesini ancak bu aşamadan sonra alabilir.

İşin sözleşmede belirtilen süresi sonunda yapı denetim görevlilerinin denetlediği işi, geçici kabul heyeti ve kesin kabul heyeti olmak üzere kamu görevlisi mühendis, mimarlardan oluşan iki ayrı heyet daha denetler. Kamuda her türlü yapım işi (tadilat dahi olsa) bu yolla onaylanır ve kesin ödemeler yapılarak kullanıma açılır. Projelendirilmesinden ihalesine, denetlemesinden teslimine kadar her aşamasında kamu kurumunun ilgili bakanı dahil amir ve personelleri görev ve sorumlulukları oranında yetkilidir. Kamuya ait yapıların deprem davalarında ilgililer yetkileri oranında davaya dahil edilmeli, yapının güvenlik zincirinin hangi aşamada ve kimler tarafından koparıldığı tespit edilmelidir. Kamuya ait olmayan yapılar için de benzer süreç işletilmeli aksi takdirde en alt kademede çalışana cezayı yıkmak ile adalet sağlanmış olmayacaktır.

6 Şubat depremlerinde yıkılan kamuya ait olmayan yapıların devam eden davalarında kamu personellerinin yargılamalara dahil edilmediği haberlerini okuyorum. Kamuya ait olmayan yapılar, Yapı Denetim Şirketleri [7] tarafından denetledir. Yapı Denetim Şirketleri’ni de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı denetler. Davalara proje müellifleri, denetimleri yapan şirketin sahibi ve bağlı yapı denetçileri(fenni mesuller), betonu denetleyen laboratuvarlar şirketinin sahibi ve laborantları, jeolojik etüd yapan şirketin sahibi ve mühendisi ile yapım işini üstlenen müteahhit ve şantiye şefi dahil edilmeli. Ayrıca imar planlarını değiştiren, onaylayan seçilmiş ve atanmış bürokratlar ile belediye ve özel idarelerde projelere onay veren, ruhsat ve yapı kullanma izin belgesi veren amir ve personeller de görev ve sorumlulukları oranında yargılamalarda yer almalıdır. Yapının depreme dayanıksız hale gelmesine sebep olanın kim ya da kimler olduğunun ortaya çıkarılması için inşa sürecinin tüm aktörleri yargı karşısına çıkarılmalıdır.

Sonuç Yerine

Yapım işine ciddiyet ile, dikkat ile, disiplin ile, bilim ve teknik ile yaklaşmak gerekir. Bir şey olmazcılık, hallederizcilik, başka yolu yokmuculuk hata yaptırır, hata da ölüme sebep olabilir. O nedenle ister kamuda ister özel sektörde çalışan mühendis ve mimarlar imza attıkları her işe meslek ilkeleri ile yaklaşmalıdır. TMMOB’un 2003 yılında düzenlediği Mühendislik ve Mimarlık Kurultay’ında Mesleki Davranış İlkeleri’ni [8] karara bağlamıştır. Tüm meslektaşlarıma yol göstermesi amacıyla ilkelerden biriyle yazıma son vermek istiyorum. Bu doğrultuda;

Mühendis ve mimarlar, Mesleki bilgi, beceri ve deneyimlerini, toplumsal çıkarların, evrensel insani kazanımların ve kültürel mirasın korunması için kullanırlar. Toplum yararı için duymuş oldukları sorumluluk ve kaygı her zaman özel çıkarlarının üstünde yer alır.”

Kaynakça:

[1] Yapım İşleri Genel Şartnamesi *

[2] Yapım İşleri Muayene ve Kabul Yönetmeliği

[3] Kamu İhale Kanunu

[4] Kamu İhale Genel Tebliği

[5] Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu

[6] Yüksek Fen Kurulu Kararları

[7] ÇŞB Yapı Denetim Daire Başkanlığı Mevzuatı

[8] TMMOB Mesleki Davranış İlkeleri

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz