1998 yılının Aralık ayında oldukça soğuk ve karlı bir havada sabahın erken saatlerinde tavsiye üzerine gittiğim Nebraska, Omaha’daki, siyah, kırmızı tuğla duvarlı büyük bir sahafa giriyorum. Kapıda kocaman tüylü, sarman bir kedi karşılıyor beni, bacaklarıma sürtünüyor. Kapı açılırken çalan çıngırak sesiyle sağ tarafta kasada oturan, 68 kuşağı olduğunu düşündüğüm yaşlıca bir adam kafasını kaldırıp bir an bana bakıyor sonra ilgilenmeyip kafasını okuduğu kitaba çeviriyor. Yüksek tavanlı odalarda kitaplıklar bir insanın ancak geçebileceği kadar dar koridorlar oluşturmuş. Kategoriler gayet güzel hazırlanmış. İçerisi sıcak, bir koridoru döndüğümde kahve kokusuyla birlikte eski bir filtre kahve makinesi görüyorum, üzerinde “istediğiniz kadar alabilirsiniz, ücretsiz yazıyor.” Rafları karıştırmaya başlıyorum, caz, “Beat Generation”, “elektronik müzik” hakkında kitaplar önceliğim. Varsa “Re/Search” dergileri alacağım. Bulduklarım elimde biriktikçe kasaya doğru gidip bir kenara diziyorum. Kasadaki adam göz ucuyla aldığım kitaplara bakıyor. Kitaplar biriktikçe ilgisi artıyor. Bir parti kitap ve dergiyi bırakırken nereli olduğumu soruyor; Türkiye/İstanbul diyorum. İlgisi daha da artıyor. Muhtemelen coğrafi kimliğim ile seçtiğim kitaplar kafasında eşleşmiyor. Zamanla ilgi alanıma göre önerilerde bulunmaya başlıyor. “Re/Search” dergilerini kendi arşivi için ayırmış, çift olanlardan üç tanesini veriyor. Yanında birkaç tane “Zines” ve “Search and Destroy” fanzinleri ile birlikte. Gene Gregorits’in içinde Lydia Lunch röportajı olan “Sex and Guts Magazine -4” sayısını uzatıyor. Ve hepsinden önemlisi bu yazının konusu olan “The Evergreen Review” dergilerinin büyük boy, kalın kapaklı iki antolojisini…
“The Evergreen Review” Grove Press’in kurucusu, yayıncı Barney Rosset tarafından 1957 yılında yayın hayatına başlamış (1984 yılına kadar basılı olarak devam etti, 1988 ve 2017 yıllarında online olarak devam etti ve Dennis Nurkse, Giannina Braschi ve Regina Dereiva gibi çağdaş yazarların ilk yazılarına yer verdi), ciltli, kitap formatında üç aylık bir edebiyat dergisi. (Altmışlı yılların sonunda aylık olarak çıkmaya başlayacak ve tam boy, kuşe kağıda bir dergi formatına dönüşecekti.) Oldukça kısıtlı bir bütçe ve küçük bir kadroyla çakan derginin ilk yıllarında editörlüğünü Don Allen ve işletme müdürlüğünü Fred Jordan yapmaktaydı. Fred Jordan, Grove ve Evergreen’in editör ekibinin en başından beri temel direğiydi. Evergreen yayınlanmaya başladığında Grove’daydı ve 98. son sayıya kadar bu görevi yürütecekti. Jordan ayrıca, Gunter Grass, Uwe Johnson ve Heinrich Boll gibi bütünüyle yeni nesil Alman yazarlara adanmış Evergreen sayısının da tek editörüydü.
1922 doğumlu, (tam adı Barnet Lee “Barney” Rosset, Jr.) Rosset avangart bir yayıncı olarak 1951’de Grove Press’i ve 1957’de Evergreen Review’u kurdu; her iki mecra sayesinde Samuel Beckett, Pablo Neruda, Octavio Paz, Kenzaburō Ōe ve Harold Pinter gibi yazarların küratörlüğünü, Beat şairleri Jack Kerouac , William S. Burroughs ve Allen Ginsberg’in , Tom Stoppard ve Harold Pinter gibi oyun yazarlarının, Alex Haley’in Malcolm X’in Otobiyografisi gibi siyasi biyografilerin , O’nun Hikayesi gibi erotik edebiyatın , Jean Genet’nin çığır açan eşcinsel kurgu eserlerinin ve Henry Miller’ın Yengeç Dönencesi ve DH Lawrence’ın Leydi Chatterley’nin Sevgilisi gibi yasaklanmış klasiklerin ilk yayıncısı oldu. “Yasaklı” kitapların yayınlama konusundaki ısrarı ve dik duruşuyla Amerikan Müstehcenlik yasasının değişmesine ön ayak olacaktı.
Dokuzuncu sayıyla birlikte Richard Seaver editör ekibine katıldı. Zamanla ekibin çalışma tarzı, yaklaşımı, yayınladığı muhalif seslerin çeşitliliğiyle birlikte derginin tirajı 150.000’e, abone sayısı ise 40 bin’e ulaşacaktı. Seaver, Rosset ile Paris’te tanışmıştı ve Samuel Beckett’ın dehasına olan ortak inanç temelinde ikili yakınlaşmıştı. Beckett’in eserleri Evergreen’de yalnızca on beş kez yayınlanmakla kalmadı, aynı zamanda hem ilk hem de son sayısında yer alan tek yazar olacaktı.
Evergreen’i diğer edebiyat dergilerinden farklı kılan temel unsurlar içeriği ve sansür/yasaklara karşı olan tepkisel duruşuydu. İlk sayısında Jean-Paul Sartre’ın bu dergi için yazdığı bir denemesi, New Orleans’lı caz davulcusu Baby Dodds ile bir röportaj ve Samuel Beckett’in yine bu dergi için özel olarak yazdığı “Dante and Lobster” adlı hikayesi yer alıyordu.
“The Evergreen Review” Grove Press’in doğal bir sonucu ve uzantısıydı. İlk yayınlandığı günden itibaren döneminin hem politik hem de kültürel açıdan en cüretkar dergilerinden biri haline geldi. Ağırlıklı olarak Grove’un daha sonra kitaplarını yayınlayıp edebi sansüre başkaldırmak için koçbaşı olarak kullanacağı yazarlara yer vermekteydi. Bir çok konuda sansür ve tehditin dönemin Amerika’lı yazarlarının üzerindeki baskısını bugün derinlemesine bakmadan anlamak zor olsa da “The Evergreen Review”un bu konudaki mücadelesi çok büyük önem taşımaktaydı. Nitekim geç de olsa Evergreen ve Grove’un bu mücadelesinin ödülü “Uluslararası edebiyata, sanatçıların özgürlüğüne ve onuruna, basılı sözcüğün yoksulluk, cehalet, sansür ve baskı engellerini aşarak özgürce iletilmesine yaptığı seçkin ve sürekli hizmetten dolayı.” sözleriyle Amerika’lı yazarlardan 1988 yılında gelecek ve iki yılda bir düzenlenen PEN Yayıncılık ödülü ile taçlandırılacaktı.
Barney Rosset bir röportajında; “ödülün sahibi teknik olarak ben olmama rağmen bu ödül tüm bir ekibin başarıları için verildi” diyerek, başta Fred Jordan ve Richard Seaver olmak üzere bütün editörlerin oluşturduğu ruha vurgu yapacaktı. Keza Rosset, Evergreen ve Grove’daki felsefesini soranlara “yayınladıklarımızı okuyun, en iyi değerlendirme ölçütü olarak yayınladığımız metinlerin kim olduğumuzun ve felsefemizin cevabını yansıttığı düşünüyorum” diye cevap verecekti.
Grove’da olduğu gibi Evergreen’nin de içerik tercihleri bir yayın komitesi vb. gibi yapılarla tartışmalara hiçbir zaman açılmadı. Aynı düşünce ve görüşlere sahip, dünyaya aynı pencereden bakan editörler tarafından bireysel inisiyatifler ve bu çerçevede kolektif bir sorumlulukla hazırlandı. “Malcolm X’in Otobiyografisi”ni hazırlayan Harry Braverman ve Bernardo Bertolucci / Marlon Brando filmi “Paris’te Son Tango”ya ayrılmış Evergreen sayısının tek editörü olan Kent Carroll gibi editörler, inandıkları eserlerin arkasında hep birlikte ve birbirlerini destekleyerek durdular. Grove’un yayınladığı soyut, dışavurumcu, tepki çeken, geleneksel kalıpların dışındaki kapak tasarımlarını ilk günden beri hazırlayan sanat yönetmeni Roy Kuhlman ise Evergreen’e benzersiz görünümünü kazandıracaktı. Editörler başta olmak üzere ve tüm ekip aynı zamanda yazar ve sanatçıların da bireyselliğine ve üretimlerine saygı gösteriyor, dönemin diğer yayınevleri gibi sansür, hukuki süreçler konusunda korkutmuyor, eleştirmiyorlardı. Bu sayede Evergreen, statükoya, yerleşik değer yargılarına ve hükümetlerin dayattığı resmi “gerçeklere” karşı duruşuyla altmışlı yıllarda kök salan karşı kültürün yaratılmasında önemli bir rol oynayacaktı.
Derginin, editörlüğünü ortak olarak Fred Jordan, Don Allen ve Barney Rosset’in üstlendiği efsanevi ikinci sayısının dosya kapağı “San Francisco Scene” belirlenmişti ve Lawrence Ferlinghetti, Gary Snyder, Michael McClure, Philip Whalen, Jack Kerouac gibi o dönem çok da popüler olmayan ve bilinmeyen yeni Beat Kuşağı yazarlarının ilk çalışmalarından oluşan bir koleksiyonu içermekteydi. Sayının yayınlandığı dönemde Allen Ginsberg’in “Howl” isimli uzun şiiri Ferlinghetti’nin yayınevi “City Lights” tarafından broşür şeklinde yayınlanmış ancak müstehcenlik nedeniyle yargılanmaktaydı. “The Evergreen Review” bu sayıda “Howl”u da basarak sansüre karşı net tavrını ortaya koymuş ve Beat Kuşağı ile birlikte dergiyi de Amerikan edebiyat sahnesinin ön tarafına taşımıştı. Dönemin politik konjonktürü cinselliğin bastırılması, edebiyatta, sanatta yasaklanması ve sansürlenmesini içermekteydi. The Evergreen Review, “Lady Chatterly’nin Sevgilisi”, “Oğlak Dönencesi”, “Çıplak Şölen” gibi edebi metinlerin ve hatta bir İsveç filmi olan “I am Curious:Yellow” filminin yasal olarak dağıtılması için verdiği yasal savaşlarda taraf olarak tüm netliğiyle desteğini açıklayacak ve eyleme geçecekti. Hatta bu yüzden 1964’te Evergreen’in bir sayısı New York Eyaletinde Nassau İlçe Bölge Savcısı tarafından müstehcenlik suçlamasıyla toplatılacaktı.
1959’da Rosset, Grove Pres olarak DH Lawrence’in 1928 tarihli ve 1929 yılında Amerika’da müstehcenlik gerekçesiyle yasaklanan “Lady Chatterley’nin Sevgilisi” kitabını yayınlamıştı. ABD Postanelerinin posta yoluyla gönderilen kopyalarına el koymasıyla Grove mahkemeye başvurdu ve kazandı. Bu girişimden cesaret olan Rosset, 1961 yılında Henry Miller’ın “Oğlak Dönencesi” adlı kitabını yayınlamaya karar verdi. Kitap ilk olarak 1934 yılında Fransa’da yayınlanmış ve yine müstehcenlik gerekçesiyle Amerika’ya ithalatı yasaklanmıştı. Rosset kendisine ve kitabı satışa koyan kitapçılara karşı açılan davayı da kazanacaktı. Rosset, Brooklyn Rail gazetesine verdiği bir röportajda mahkeme süreciyle ilgili olarak: “Henry Miller mahkemeye gelmedi… Mahkemeye çağrılmıştı, bu yüzden gelmeyerek yasayı ihlal ediyordu. Mahkemede Bölge Savcısı; “Görüyorsun ya, burada çocukları olan kadın ve erkeklerden oluşan bir jürimiz var, bu kitabın satışa sunulduğu yerin hemen yakınında, metro durağının oradaki okula gidiyorlar. Çocuklarının bu kitabı okumasını nasıl karşılıyorlar sizce?” dedi. Ben de kitabı çıkardım ve okumaya başladım. Jüri gülmeye başladı ve metnin harika olduğunu düşündüler. Onlara, “Çocuklarınız bu kitabı aldıysa ve kitabın tamamını okuduysa onları tebrik etmelisiniz.” dedim. Jüri kitabı çok sevdi ve beni mahkûm etmeyi reddettiler.
Evergreen’in John Schultz’un 1968 yazında Demokrat Kongresi’ndeki polis vahşeti hakkındaki yazısı “Domuzlar, Prag, Chicago, Diğer Demokratlar ve Parkta Uyuyan” ve Dick Seaver, Jean Genet, William Burroughs ve Allen Ginsberg’in Chicago’da kuşatılmış Grant Park’ında el ele yürürken çekilen fotoğrafına yer vermesi, Amerika’nın politik ve sosyal tarihindeki en kritik dönemlerdeki duruşunu daha da somutlaştırdı.
Evergreen, sonraki tüm sayılarda da William S. Burroughs’ın “Naked Lunch”, C. Wright Mills ve Paul Goodman’ın “Growing Up Absurd”ünden bölümler gibi dönemin en iyi, en kışkırtıcı yazar ve yazılarına yer verdi. Edward Albee’nin ilk oyunu “Zoo Story” ile Camus’nun idam cezasına itiraz yazısı olan “Giyotin Üzerine Düşünceler”, Jean Genet’in “Our Lady of the Flowers”ın bir bölümü tek bir sayıda yer alabiliyordu. İlk sayılarda düzenli olarak yazanlar arasında LeRoi Jones (Amirari Baraka), John Rechy, Robert Coover, Frank O’Hara, Richard Brautigan, Hubert Selby Jr., Kenneth Koch ve Terry Souhtern gibi isimler yer almaktaydı. Derginin bivil haklar ve Vietnam Savaşı’na karşı tutarlı duruşu ile ilgili olarak, Şubat 1968 sayısının kapağındaki Che Guevara’nın illüstrasyon portresi dikkatleri üzerine çekti. “Che’nin Ruhu” başlıklı sayı Castro karşıtı Kübalı sağcıların tepkisini çekecek ve iş Grove/Evergreen’in ofis binasına bombalı saldırıya kadar ileriye gidecekti. Fred Jordan ve Barney Rosset kısa bir süre önce Che Guevara’nın günlüklerini bulmak için Bolivya’ya gitmişlerdi. Günlüklerin tamamını elde edemeseler bile bazı kısımlarını Evergreen’de yayınlama şansı bulmuşlardı. Grove ve Evergreen her zaman ifade özgürlüğü konusunda hükümetin radarı ve saldırısı altındaydı. Yıllar sonra Rockefeller Komisyonu raporunun yayınlanmasıyla birlikte bu durumun netliği açıklık kazanacaktı. Raporda Grove Press’in uzun yıllar boyunca CIA’in yasadışı “yerel faaliyetlerinde” hedef alınan tek Amerikan yayın şirketi olduğu ortaya çıktı.
Daha sonraki sayılarda düzenli olarak yazanlar arasında ise Samuel Beckett , Jorge Luis Borges , Charles Bukowski , William S. Burroughs , Marguerite Duras , Jean Genet , Allen Ginsberg , Günter Grass , Jack Kerouac , Norman Mailer , Henry Miller , Pablo Neruda , Vladimir Nabokov , Frank O’Hara , Kenzaburō Ōe , Octavio Paz , Harold Pinter , Susan Sontag , Tom Stoppard , Michael Ernest Sweet , Derek Walcott, Timothy Leary, Abbie Hoffman, Fugs, ve Malcolm X gibi çok önemli kişileri saymak mümkün.
2013’te, Rosset’in ölümünden kısa bir süre sonra, Evergreen Review yayın hayatına son verdi. 2017 yılında ise, 1987’de Grove Press’te yardımcı editör olarak yayıncılığa başlayan John Oakes’un yönetimi altında yeniden canlandırıldı. Bugün online olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Meraklısı için derginin 1957-67 yılları arasındaki sayılarının kapak ve içindekiler bölümüne buradan, 1968-84 yılları arasındaki kapak ve içindekiler bölümüne ise buradan ulaşmak mümkün.