“Tarkett Grevimiz İşçi Sınıfımıza Mutlak Zaferi Armağan Edinceye Kadar Sürecek!”

0
111

Flormar Direnişini hatırlayanlarınız vardır mutlaka. Gebze Organize Sanayi içerisinde bulunan Flormar fabrikasından hukuksuzca atılan 132 kadın işçi Petrol-İş Sendikası ile birlikte direnmiş ve 297 gün sonra anlaşma sağlamışlardı. Aynı dönemde ben de Düzce’de işimi geri istiyorum talebiyle oturma eylemindeydim. Dayanışma için iki kez ziyaretlerine gitmiş, grevin çoşkulu havasını solumuştum. Tüm misafirperverlikleri ile beni karşılamıştı kadın işçiler. Petrol-İş Gebze Şube Başkanı Şivan Kırmızıçiçek ile de o grevde tanışmıştım. Başkan bugün yine sınıfıyla direnişte. 

18 Eylül 2024’den bu yana Tarkett Turkey Zemin Kaplamaları San. ve Tic. A.Ş. fabrikasında süren grevden bahsedeceğiz röportajımızda. Fabrikada yetkili sendika olan Petrol-İş ve üye işçiler patronun zamsız çalışma dayatması karşısında grev kararı almıştı. O günden bugüne de Tuzla’daki fabrika önünde grev çadırından sesleniyorlar bizlere. Seslerine ses katmak niyetiyle Şivan Kırmızıçiçek ile direnişin dününü, bugünü ve yarınını konuşacağız.

Alev Şahin: Tarkett Grevi üçüncü ayına girmek üzere. Ben kısaca aktarmaya çalıştım ama detaylıca okuyucularımızla paylaşmak istiyorum. Grevin öncüsü sendikanın başkanı olarak sizden yani birinci ağızdan öğrenmek isterim; neden ve nasıl grev kararı aldınız? 

“Kararlı ve morali yüksek bir şekilde mücadelemizi yürütüyoruz.”

Şivan Kırmızıçiçek: Petrol-İş Gebze şubesi olarak yaklaşık iki yıl evvel Tarkett işyerinde örgütlenme çalışması başlattık. Burada bir parantez açmak istiyorum. Daha önce Flormar direnişinde 298 gün birlikte direndiğimiz öncü arkadaşlarımızdan birinin bu işyerine başlaması ve örgütlenme çalışmasında yine öncülük etmesiyle süreç başladı.

Kısa bir süre içinde gerekli çoğunluğu sağlayarak ilgili bakanlığa başvurumuzu gerçekleştirdik. Yetki belgemizi aldık. Fakat neredeyse her örgütlenmede olduğu gibi, Tarkett işvereni de yetkimize itiraz etti. Yaklaşık iki yıla yakın mahkemelerde çoğunluk yetki belgemizin onaylanması için hukuk mücadelesi verdik.  Hukuk mücadelesini de kazandıktan sonra 2024 Nisan ayında teklif taslağımızı oluşturarak işveren heyeti ile pazarlık masasına oturduk. Ancak yaptığımız bütün toplantılarda, taleplerimize karşılık verilmeyerek işyerinin mevcut koşulları neyse olduğu gibi devam etmesi koşulu ile TİS imzalayabileceklerini söylediler. İşçiler çalışma koşulları düzelsin, işçi sağlığı ve güvenliği sağlansın, eve bir parça ekmek daha fazla götüreyim düşüncesi ile örgütlenecek, sendikaya üye olacak üstelik bu düşünceyi hayata geçirmeye çalışırken bir sürü badire atlatacak ancak karşılığında teslimiyeti, açlık ve sefaleti dayatacaksın. Elbette böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değildi. 

Müzakere ısrarımız karşılık bulmayınca grev irademizi ortaya koyarak kararımızı aldık. Tabi grev kararı aldıktan sonra işveren tarafı boş durmadı elbette. Bu iradeyi kırmak adına birçok girişimde bulunarak işçileri bölmeye ve ikna etmeye çalıştı. Hiçbir şey veremem, borcum harcım var diyenler işçilere ikramiye ve zam tekliflerinde bulundu. Her ne kadar birkaç üyemiz işverenin bu oyunlarına kansa da diğer üyelerimiz grev uygulama kararını hayata geçirmekten geri durmadı. Çünkü işveren ben eğer bölersem sendika burada greve çıkmayı göze almaz düşüncesindeydi. Ancak biz işyeri yöneticilerine sendikal yapımızı ve sınıfsal bakış açımızı grev öncesi yaptığımız son görüşmede aktarmıştık. 

Biz bir işyerinin büyüklüğü veya küçüklüğüne bakarak ticari bir mantıkla yaklaşmayız. Biz sınıfsal bakarız. Bir üyemiz dahi kalsa bu işyerinde grev irademizi kullanacağımızı üstelik bu grevin sadece fabrika kapısında olmayacağını, Tarkett yöneticilerinin bütün yaşam ve faaliyet alanlarında olacağımızı ifade etmiştik.  Nihayetinde grev uygulama günü geldiğinde aldığımız kararı hayata geçirdik. Yaklaşık üç aydan beridir kararlı ve morali yüksek bir şekilde mücadelemizi yürütüyoruz. 

Alev Şahin: Grevinizi sosyal medyadan takip eden benim gibi binlerce insan olduğunu düşünüyorum. Grevin coşkusunu, heyecan veren ruhunu aktarmak adına soruyorum; bir grev gününüz nasıl başlıyor, nasıl sona eriyor? Gün içerisinde neler yapıyorsunuz? 

Şivan Kırmızıçiçek: Grevimiz 7/24 kesintisiz sürüyor. Gece iki arkadaşımız nöbetçi kalıyor. Diğer arkadaşlarımız gün boyu grev çadırında oluyor. Sabah gelen arkadaşlarımız, grev alanımızın fiziksel durumunu gözden geçirip tertip ve düzeni sağlıyor. Sonra tabelamıza grevin kaçıncı günü olduğu yazılıp grev çadırının olmazsa olmazı sabah çayları hazırlanıyor. Kahvaltılar yapılıp gün içinde ziyarete gelecek sınıf dostlarımız bekleniyor. 

Alev Şahin: Ziyaretinize gelen sınıf dostları ile mücadelenizi paylaşmak, sabah çayı eşliğinde sohbet etmek ezilenlerin inceliğine dair çok kıymetli şeyler. Grevler, direnişler en büyük gücünü bu dayanışmadan alıyor diye düşünüyorum. Greviniz özelinde dayanışmayı yeterli buluyor musunuz? Kamuoyunun desteği konusunda ne söylemek istersiniz?

“Yegâne dayanağımız sınıfımızın ortaya koyacağı dayanışma gücüdür.” 

Şivan Kırmızıçiçek: Grev ve direnişleri alınan bir kararla hayata geçirmek elbette mümkün olabiliyor. Ancak grev ve direnişleri yürütmek ve zafere taşımak için dayanışma ağını iyi örmeniz gerekiyor. Dayanışma, basın yayın, kamuoyu yaratma ve ekonomi ayaklarını birbirine paralel olarak yürütmek gerekiyor. Sonuç itibari ile karşında patron var. Devlet kurumları, kanunları, kolluk kuvvetleri, işveren örgütleri, böylesi durumlarda patronlardan yana açıktan taraf olabiliyorlar. Dolayısıyla mücadelemizi zafere taşıyacak olan yegâne dayanağımız sınıfımızın ortaya koyacağı dayanışma gücüdür. 

Grevci işçilerin sahipsiz kalmaması, moral ve motivasyonunun yüksek tutulması bu açıdan çok önemli. Bu anlamda sınıf dostlarımızın değerli dayanışmaları olmakla beraber yetersizlik olduğunu söyleyebilirim. Somut bir örnekle izah etmek gerekirse bazı dostlarımızın greve dayanışmada bulunmadılar denilmesin misali bir kez ziyarete gelip bir daha görünmemeleri gibi.

Alev Şahin: Siteminizdeki haklılığınızı direnen her emekçi yaşamıştır maalesef ancak sınıf mücadelesi hepsini göze alarak doğru bildiği yolda yürümeye devam etti, ediyor, edecektir. Bugün sizlerin yani Petrol-İş’in Tarkett Grevinde, Tek Gıda-İş’in Polonez Direnişinde, Birleşik Metal-İş’in metal grevlerinde olduğu gibi.

Direnenler arasında da bir dayanışma örüldüğünü görüyorum. Grevinizi sürdürürken diğer direnişlerin de gündemini takip ederek destek oluyorsunuz. Bu tavrınız da çok değerli. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz sınıf dayanışmasını?

“Kesintisiz örgütlenme ve güçlü sınıf dayanışmaları elzemdir.”

Şivan Kırmızıçiçek: Sonuç itibari ile bütün bu grevler, direnişler ve hak arama mücadeleleri ezen ve ezilen, sömüren ve sömürülen sınıfların çatışması ile alakalı. Dolayısıyla burada yapay ayrımlara giremeyiz. O sendika, şu iş kolu veya benim işyerim diye bir ayrım söz konusu olamaz. Her kazanım veya yenilgi ezen ve ezilen sınıfların hanesine yazılmaktadır. Bu pencereden baktığımızda, nerede bir eylem ve direniş varsa mutlak suretle desteklenmeli ve başarıya ulaşması için seferberlik ruhuyla harekete geçilmeli, dayanışmayı büyütmeliyiz. 

Emek mücadelesini her alanda büyüterek kadın, çevre, hayvan ve bir bütün ezilen halkların mücadelesi ile birleştirmeliyiz.  Emperyalist sömürü düzenini gerilettiğimiz, emek ve demokrasi mücadelesini büyütüp insanca bir yaşamı hakim kılacak düzene kavuşturmalıyız. Dolayısıyla kesintisiz örgütlenme ve güçlü sınıf dayanışmaları elzemdir. 

Alev Şahin: Sohbetimizi sonlandırmadan önce bir önceki soru bağlamında sormak isterim; üç ayı geride bırakan Tarkett grevini yürüten işçilerin bizlere bir mesajı var mı? Grevin öncü sendikası olarak sizin sınıf dostlarına, aydın ve sanatçılara, demokratik kitle örgütü ve muhalefet partilere bir çağrınız var mı? 

Şivan Kırmızıçiçek: Tarkett Grevimiz üç ayı geride bıraktı. İlk günkü kararlılığımızla mücadelemize devam ediyoruz. İlk günden farklı olarak direnen işçiler artık direnmenin gerekliliği ve kazanmanın önemini daha iyi kavradıkları, dostunu ve düşmanını daha iyi ayırt edebildikleri bir bilinç seviyesindeler. 

Dolayısıyla sınıf kaygısı taşıyan ve emekten yana tavır almış bütün dost çevreleri dayanışmayı güçlendirmeye, işçileri yalnız bırakmayıp mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz. Grevimiz işçi sınıfımıza mutlak zaferi armağan edinceye kadar sürecektir. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz