Ulvi Yaman: Pandemi süreci nasıl etkiledi kitap satışlarını? İnsanlar daha çok evde vakit geçiriyorlar, bunun kitap satışlarına bir yansıması oldu mu?
Hakan Tunç: Dijital mecralardaki satışa bakarsanız muazzam artışı var! Ama ülkedeki, salgın öncesi ülkedeki her 100 kitaptan yaklaşış 11-12 tanesi dijital mecralardan satılıyordu. Salgında bu rakam 25 civarına çıkınca sanki yüzde yüz bir artış varmış gibi algılanıyor. Günlük kargo hacimlerinde patlama olunca sanıyorsunuz ki kitabevleri, sahaflar, kitapçılar paraya para demez oldu. Ama gerçek şu, sonuç olarak her yüz kitaptan 75i hala dükkanlarda. Dijital mecralardaki satış artışı önemli ama dükkandaki sıcak satış kanalları kapalı olduğundan dijital mecraların büyümesi anlamsız kalıyor. Ayrıca bence tüm mecralar da iki ayrı dönem olarak incelenmeli. İlk kapanmada insanların panik haliyle yaptıkları alışverişler ile sonrasındaki kısmi kapanmada benzer çok ortak davranış sergilemiş olsalar da tüketiciler, çok farklı davranışlar da sergilediler. İlk kapanmadaki koşullarla bugünkü koşullar bir değil. İlk kapanmada kitap alan insanların bir kısmı şimdi işsiz, başta da dediğim gibi ilk vazgeçilenler arasında kitap var. İşsiz bir kişinin kitap alma alışkanlığı ile iş sahibi birinin kitap alma alışkanlığı bir değil.
Moda Kitap’ın etkilenmesine gelince, sosyal mecralarda okuyucularımızla kurduğumuz güçlü bağlar bu dönemi hafif atlatmamızı sağlıyor diyebilirim. Dükkanı çok az zaman kapalı tuttuk, dükkanda pek sıcak satış imkanı olmasa bile sosyal mecralardan ülkenin ve dünyanın çok farklı noktalarından okuyucularımızın “Kitap alacaksam Moda Kitap’tan alayım.” düşüncesi bize güç vermiş, bu dönemi en az hasarla atlatmamızı sağlamıştır. Hepsine burada teşekkürlerimi iletiyorum. Hepsine tek tek sevgi ve selam. Sözlerimin sonuna gelmişken bir şey sormak daha istiyorum herkese: Kitap lazım mı?
Ulvi Yaman: Artık eskiye göre daha çok kazandığına göre kaçak çayın içine biraz earl grey vb. ekleyip harmanlayarak çayın kalitesini artıracak mısın?
Hakan Tunç: Bu çirkin teklif ya da isteklerini duymamış olayım. Örliy gırey bize yakışmaz. Bugün örliy gırey içen/isteyen yarın iktidar propagandası da yapar. Kongrelere de katılır. En iyi çay bildiğin çaydır. Değişik isimli çaylar, kahveler, içecekler bize yakışmaz. Buradan okuyucumuza sesleniyorum: müsterih olun, eskiyi hiç bozmadan geleceğe daha güzel ve daha çok çayla, kahveyle gidiyoruz. Siz de gelin bu yolculuğumuza katılın. Hem belki kitap lazım olur, bilemezsiniz.
Herkese sevgi, selam, saygılar…