Kripto Paralar

0
174

Bu yazıyı kafamda kurgularken günlük işler filan derken arada, önce Elon Musk tan Tesla araçların Bitcoin ile satışı konusunda bir geri adım geldi, hemen ardından da kripto para üretimi sırasında kullanılan elektriğin kaynağının fosil yakıtlar olması sebebiyle bu konudaki çekincelerini twitter da dile getirdi…Bu gelişmeler sonrasında Bitcoin in fiyatı yaklaşık 50% düştü. “Yahu durun, şimdi toparlar; bunlar kar satışları” derken kripto para madenciliğine Çin’den yasaklamalar geldi. Tüm bunların ardından yaşanan dalgalanmalar sonucu alt coinlerde kayıplar yer yer %80’lere kadar ulaştı. Bu arada bütün bunların çok kısa bir sürede, sadece Mayıs ayı içerisinde gerçekleştiğini ve “olaylar başlamadan önce” 2.5 trilyon dolarlık hacme ulaşan coin piyasasından yaklaşık 1.5 trilyon doların buharlaştığını hatırlatmakta yarar var.

“Bunları zaten biliyoruz” diyorsanız sıkı durun, ben de artık yazmaya başladım! Türbülansları asıl şimdi görün, bunlar ne ki? ?

Kripto paralarla ilgili yazılıp çizilenlerden bir şey anlamıyorum, zaten bu kriptoculardan da hazzetmiyorum, etrafımda bir sürü ne dediği anlaşılmayan insan, hiç anlamadığım bir sürü şey söylüyor diyorsanız, peşinen söyleyeyim, bu yazı tek tek terimlerin ne anlama geldiğini anlatan ve örneklerle zenginleştirecek bir yazı değil. Üstelik sayıları 10 bini geçen kripto paralar hakkında tavsiyeler sunan, “direnç seviyelerine ilişkin” teknik konuları da bulamayacaksınız bu yazıda. O yüzden, hemen bu noktadan itibaren yazıdan ayrılabilirsiniz.

Ama yok “neymiş şu kripto paralar, merak ettim, bir anlat” diyorsanız, buyurun buradan başlayalım…

Kripto para, dijital para ve Blockchain gibi yarı Türkçe, yarı İngilizce ve daha fazla bir sürü terimi olan bir dijital ortamdan bahsediyoruz aslında.

Yeni çağın parası: Kripto Para

Çok sıklıkla karıştırılan “dijital para- kripto para” karmaşasına ufak bir çentik atalım öncelikle:

“Dijital para” ile zaten hali hazırda günümüzde piyasalarda kullanılan ve “kaydi para” anlamına da gelen paradan bahsediyoruz.

“Kripto para” ile ise arkasında bir projenin veya teknolojik çözüm planının var olduğu ve buna bağlı çıkarılan, çıkarılırken de henüz arz sırasında kurallarının belirlendiği; sirkülasyonda olan/olacak miktarın sınırlandırıldığı veya sınırlandırılmadığı finansal varlıklardan bahsediyoruz.

“Finansal varlık” tartışmalı bir konu. Bir saklama değeri olup olmadığı veya bir değişim aracı olup olmadığı, bu nedenle de aslında bir değer arz etmediği meselesi, “finansal varlığı” tartışmalı hale getiriyor.

Bununla beraber özellikle Pandemi sürecinde evlere kapanan ve ceplerine de alışık olmadıkları şekilde “havadan” para konulan, şanslı ve konuyu yabancı kitleler, kendilerine yeni bir yatırım alanı yaratmak, üstelik bunu bir de sosyal medya aracılığıyla köpürtme fırsatı bulunca, ortaya devasa bir büyüklük çıktı. Tabii bu, daha geniş kitleleri de sürüklemeye başladı.

Muhtemelen içinizden “Aa, ben Robin Hood olayını ve bir sürü gencin bir araya gelerek devasa yatırım bankalarını dize getirdiğini okumuştum” diyorsunuz. 

Elon Musk gibi kerameti kendinden menkul ama geleceğin inşası yönünde çalışmaları ile herkesin şaşkınlıkla izlediği bir zatın, attığı her tweet ile piyasayı hallaç pamuğu gibi oradan oraya savurduğunu da duydunuz muhtemelen… Malum, “şaka olsun” diye 1.5 saatte yazılan, amblemi köpek olan bir kripto paranın, Dogecoin’in değerinin çok kısa sürede 40 katına çıkmasının sorumlusudur kendisi…

Asıl mesele şu ki, yüz yıllık bir felaketin içinden geçmekte olduğumuz şu dönemde yaşanan ekonomik durgunluğu aşmak amacıyla tüm ülke yönetimleri Merkez Bankaları vasıtasıyla farklı yöntemlere başvurarak ekonomilerini ve tabii şirketlerini yaşatmaya çalıştılar. Kimi para basarak, kimi kredi musluklarını açarak, vatandaşlarına direkt biçimde para çekleri göndererek tarihte eşi benzeri görülmemiş bir cennetin kapılarını açtılar. Sadece 4 büyük ülkenin Merkez Bankalarının bastığı toplam para miktarının 30 trilyon Doları geçtiğini söylersek durum daha iyi anlaşılacak sanırım. Ve tabii biliyoruz ki bu rakamın daha da genişlemesine yönelik talepler devam ediyor.

Bu kadar çok paranın pompalandığı, buna karşılık ekonomik aktivitenin pek çok sektörde neredeyse sıfırlandığı dünyada bireyler, ellerine geçen bu parayı yatıracak ve kendilerine daha büyük gelir elde edecek fırsatları aramaya koyuldular.

İşte! Kripto paralar tam da bu noktada karşılarına çıktı bu kalabalıkların…

Para basma otoritesinin devletlerin elinde olması ve Merkez Bankaları ile bu işlemin ve para sirkülasyonunun sağlanması, kripto paraların devreye girmesiyle birlikte sarsıntıya uğradı. Düşünsenize, bu otoritelerin kontrolü dışında bir varlık birikimi ortaya çıktı ve devletler buna dahil olamıyor! Olacak şey değil!

Kopan gürültünün kaynağı da bu! Birçok ülkeden kripto paralara ilişkin engelleme, düzenleme ve hatta yasaklama konusunda haberler geliyor.

Tabii olayı bu kadar basite indirgemek ve kopan gürültüyü  salt para basma olayının merkezi yönetimlerin kontrolünden çıkarak serbestleşmesinin ardından beliren “merkeziyetsiz finansal ortamın yarattığı gerilime” bağlamak, kriptopara ve blockchain dünyasının arkasındaki gerçekleri küçümsemek anlamına gelir.

Son dönemde kripto para piyasasına yatırım yapan kurumsal firma ve fon sayısının artması, işlem borsalarının sayısının 500’e ulaşması giderek gelişen yeni bir varlık piyasasının ve çok daha dijital bir ortamın “artık hazır olduğunun” göstergesi.

Ancak hala daha bazı ufak ayarlamalara ihtiyaç var: Mesela kripto paraların geçerli bir değişim aracı haline gelebilmesi… Yüksek teknoloji ve çözümler sunan projelerin, örneğin “yani ben herhangi bir coin ile pizza satın alabilecek miyim?” basitliğine takılıp kalması…

Bunun için çok sayıda çalışma yürütülüyor. Örneğin Paypal, müşterilerinin kripto varlıklarını geri çekebilmesine izin verecek bir altyapı üzerinde çalışıyor. Yine Paypal kendi sistemi üzerinden sirkülasyonda olan paralara anında dönüştürülebilen ve alışverişi mümkün kılan bir altyapıyı çoktan müşterilerinin kullanımına sundu bile.

Farkındaysanız bu yazıda bu kadar sözden sonra daha işin regülasyon kısmına, işlem hacimlerinin ulaştığı noktalara, kripto para borsalarına ilgi duyan fonların büyüklüğüne değinemedim bile. İlerleyen haftalarda bu konulara da değineceğiz. O güne dek piyasalarda koltuklarınıza sıkı sıkıya tutunmanızı tavsiye ederim. Zira kripto paraları ve kripto paralarla ilgilenenleri hayli engelli ve uzun bir yol bekliyor…