BİR YOLDAŞLIK HİKÂYESİ: Eşlik | Yas ve Ölüm Süreçlerinde Destek Hizmeti

0
822

Modern Yaşam Ölümle İlişkimizi de Değiştirdi

Kadim çağlarda insan-ölüm ilişkisi nasıldı peki?

Berna: Everest Yayınlarından çıkmış bir kitap var Philippe Aries yazmış: “Batıda Ölümün Tarihi”. 8. Yüzyıldan başlayarak günümüze kadar dörder yüzyıllık dönemler halinde ölüme bakışı incelemiş. Beni çok aydınlatan bir kitaptı. Ölüm hayatın bir parçasıydı geçmişte. 8. Yüzyıldan 12. Yüzyıla kadar özellikle… Doğaldı. Beklenendi. Hatta ölümün yaklaştığını hissedenler, ölüme kendi ayaklarıyla giderdi. Tek tanrılı dinlerin kurumlaşması, özellikle Konsüller ile Hristiyanlığın önemli ölçüde değişime uğraması ölüm algısı ve ölümle ilişkide de önemli farklar yaratmış görünüyor. Büyük mezar taşları yapılmaya başlanmış mesela… Ölüm romantize edilmiş. Romantizm dönemi özellikle… Romantik aşkın yüceltilmesiyle birlikte insanlarda kayıp korkusu ağır basmaya başlamış. 20. Yüzyılla birlikte ölümle ilişki adeta vahşileşmiş. Toplum verimliliği ön plana çıkarılmış çünkü. Topluluğun verimini düşürecek her şey “out!”. Acı yok, yas yok, kontrol edemediğimiz hiçbir şey, ölüm yok. Bunlar yerine bireysel mutluluk var, haz var. Adeta bireysel mutluluk, bireysel haz benim anayasal hakkım mottosu var. Çok ilginç, Tibet’in Ölüler Kitabı diye bir belgesel var, seslendirmesini de Leonard Cohen’in yaptığı. Tibet’in dağ köylerinde insanlara “ölümden korkuyor musun?” diye soruyorlar. Şaşırıyor insanlar, “Nasıl yani?” diyorlar, anlamıyorlar soruyu. Ölüm o kadar hayata dahil, o kadar sıradan, o kadar olağan ki. Modern yaşamdaki gibi mutluluğu baltalayan, bir tür başarısızlık olarak görmüyor insanlar ölümü Tibet’in dağ köylerinde. Ayarlarımızla oynandığını düşünüyorum bazen. İnsan olmanın ayarlarıyla oynanmış gibi geliyor. O yüzden ölüm- hayat ilişkimizde sıkıntılar çıkıyor ortaya.

Melike: Son 2 yüzyılda profesyonelleştik ya hesapta? Her alanda tırnak içerisinde bir profesyonelleşme var. İlişkiler, roller nasıldı kadim çağlarda? Çiftçisin, toprağını ekip biçiyordun, ürününü topluyordun, getirip pazarda satıyordun. Hem çiftçisin hem pazarda satıcı, pazarcı. Ya da bir köyde öğretmensin. 5 sınıfı bir araya getiriyorsun. Babam, Hukuk Fakültesi öncesi Adıyaman’da bir köyde öğretmen olarak yapmış askerliğini. 5 sınıfı bir arada okutuyor. Her sınıfa ait bir öğretmen yok mesela bu örnekte. Eve geliyor biri ölmüş, imam köyde değil, gidip onu defnediyor. Köyde bir husumet çıkıyor, muhtar geliyor, husumeti babamla birlikte çözüyorlar. Yani toplumdaki görev dağılımı ve kimlikler şimdiki gibi insanların üzerine sabitlenmiş değil. Çok daha geçişken, esnek. Toplulukta birçok kişi birçok görevi, sorumluluğu üstlenebilecek beceriye sahipti. Çünkü topluluk vardı ve 7’den 70’e herkes o topluluğun parçasıydı, hep birlikte kotarılırdı yaşam.  Bahsettiğim örnek 1960’lar. Çok uzak bir tarih değil yani. Ama son 2 yüzyıldır, özellikle de son 50 yıldır çok şeyin değiştiğini hep birlikte görüyoruz.

Eşlik I Yas ve Ölüm Süreçlerinde Destek Hizmeti ne yapıyor tam olarak?

Berna: Öncelikle ölüm doulalığı (eşlikçiliği) programlarımızı yapmaya devam ediyoruz. Türkiye’de olduğum zamanlarda yüz yüze, olamadığımda online olarak bu programları yapıyoruz. Programlara katılanların ölüme yaklaşımları nasıl, birlikte buna bakmaya çalışıyoruz. Eskiden nasıldı ona bakıyoruz. Çeşitli kaynaklardan farklı yaklaşımları ele alıyoruz. Çeşitli araştırmalar, referans kitaplar var onları okuyoruz. Ölüme yaklaşan kişiye ve ailesine bizlerin nasıl yaklaşabileceğimizi bulmaya çalışıyoruz. Bütün bunların yanında kendimize nasıl bakım verebileceğimizi araştırıyoruz. Çünkü çok yoğun bir görev bu, insanın kendisini şarj etmesini gerektiren bir görev. Sınırlarımızı nasıl belirleyip koruyacağımıza bakıyoruz. Bütün bu konuların üzerinden geçiyoruz programlarımızda. Bu arada bizim de eşliğe ihtiyacımız var elbette. Hemşiremiz, psikoloğumuz, hukukçumuz var, onlardan kendi uzmanlıkları doğrultusunda bilgi ve destek alıyoruz. Örneğin hemşiremiz kendi bakış açısıyla ölümü nasıl değerlendirdiğini anlatıyor. Psikoloğumuz demans ve Alzheimer gibi özel alanlarda bilgilendirme yapıyor. Hukukçu arkadaşımız ölüm sonrası işlemler, vasiyet gibi hukuki ayrıntılarla ilgili bilgilendiriyor. Temel programımız bu şekilde ilerliyor.

Hastanelerle görüşüyoruz. İstanbul, Büyükçekmece Mimar Sinan Devlet Hastanesi, Palyatif Bakım Merkezi ile gönüllülük temelli bir ilişkimiz var. Daha fazla hastane ile iletişim kurmak, birlikte çalışmak istiyoruz. Hastanelerin kendi iç süreçlerini bu tür bir çalışma için planlamaları gerekiyor tabii… Bu süreçlerin değerlendirilmesini, planlanmasını beklemek zorundayız. Sabırlıyız biz… Yine de hastanelerin kapılarının diğer kurumlara oranla daha kolay açılacağını görüyor ve düşünüyoruz. Onun için de hastaneleri çalışmalarımız hakkında bilgilendirmeyi önceliklendiriyoruz.

Melike: Sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışmak istiyoruz, bu doğrultuda daha fazla sağlık çalışanına ulaşma gibi bir hedefimiz var. Sağlık çalışanlarının, özelllikle yoğun bakım ve palyatif bakım bölümlerinde çalışan sağlık çalışanlarının çok ihtiyaçları olduğunu görüyoruz. Huzurevleri ile, hasta ve yaşlı bakım evleriyle çalışmak istiyoruz. Bakım verenin kendine bakımı da çok mühim zira. Yerel yönetimlerle birlikte çalışmak istiyoruz. Aslında her mahalleye erişebilmek istiyoruz çünkü her mahallenin bu farkındalığa ve topluluklara ihtiyacı var.

Daha çok İstanbul odaklıyız şu anda ama İzmir, Ankara başta olmak üzere büyük kentlerde bu ihtiyacın fazla olduğunu biliyor ve zaman içerisinde büyük kentlerde bu çalışmaların yaygınlaşacağını düşünüyoruz.

Ölüme gidenlerin yakınları ve daha sonra da yakınlarını kaybedenlerin yas süreçlerinde de eşlik ediyorsunuz?

Berna: Aslında illa böyle olmasına gerek yok, ölümü merak edenlerle de çalışıyoruz. Henüz yakınları sağ ve sağlıklı ama ileride başına geleceklere hazırlanmak isteyenlerle… Kendi yaşlılığı, ölümü, yakınlarının ölümü üzerinde düşünmek isteyenlerle… Sağlık personelleri ile… Sonuçta ölümün uğramadığı/ uğramayacağı ev yok. Herkesle çalışabiliriz, herkes bizimle düşünebilir, çalışabilir…

Peki temel bilgilendirmeleri yapıyorsunuz, birlikte araştırma, okuma, tartışmalar yürüyor…  Sonra?

Berna: Bütün bu temel çalışmaların ardından pratik çalışmalarda yer almak isteyen arkadaşlarımızı hastanelerle koordine ederek yerleştirme aşaması geliyor. Umuyorum başarabiliriz bunu.

Bu programlara katılmak, Eşlikçi olmak isteyenler için belirli kriterleriniz var mı?

Berna: Devamlılık. Bizim öncelikli olarak aradığımız kriter bu. Çünkü çalışmada bir ortak zemin geliştiriyoruz. Ortak bir dil kuruyoruz, birbirimizi zaman içerisinde anlıyoruz. Çalışmalara düzenli olarak katılmak bu nedenle çok önemsediğimiz bir konu. Belirli bir yaş kriterimiz yok. Genellikle 40-50 yaş grubundaki arkadaşlar ilgi gösteriyor çalışmalarımıza.

Ne gibi yükümlülükleri oluyor peki çalışmalarınıza katılmak isteyenlerin?

Berna: Katılımcıların soru sormasından çok hoşlanıyoruz. Bir zorunluluk, yükümlülük demeyelim ama eğer illa bir yükümlülükten söz edeceksek soru sormak, merak etmek, kurcalamak… Bunlar her katılımcımızdan beklediğimiz şeyler. Olabildiğince interaktif tutmaya çalışıyoruz bu yüzden programlarımızı. İçeriğimizde temel tıbbi bilgiler var. Temel hukuk var. Dil ve iletişim becerileri var. Bir hastanın, hasta yakınının yanında kullanacağımız dil büyük önem taşıyor çünkü. Şefkatli bir iletişim becerisi değer kazanıyor. Karşındakini önyargısız biçimde dinleme, anlama, konuşabilme becerisi önem kazanıyor.

Peki Eşlik, ölümden sonra bitiyor mu?

Berna: Yas uzun ve zorlu bir süreç. Sanıldığının aksine her zaman ölümle de başlamıyor Sinan. Bazen, hatta çoğu zaman hastalık haberi geldiği anda başlıyor ve ölümden sonra değişken zamanlara yayılıyor yas süreci… Ölümden sonra eşlik gereksinimi tamamen kişiye bağlı bir durum. İletişimi devam ettirmek isterse ettirir… Onu dinlemeye açık bir çift kulağa, onu anlamaya açık bir kalbe ihtiyaç duyduğu sürece…

Peki son olarak sizlere nasıl ulaşabilir ihtiyaç duyanlar onu da paylaşabilir misiniz?

Melike: Tabi, çok teşekkürler. Eşlik | Yas ve Ölüm Süreçlerinde Destek Hizmeti olarak web sitemiz  https://www.eslik.org/ ve instagram hesabımız @eşlik_org

Çok teşekkür ediyorum ve kolaylıklar diliyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz