Ne kadar faşistsiniz veya nasıl iyi faşist olunur?

0
336

Bu hafta yazımız ve sözümüz biraz uzun… Ancak, bir CosmoQuiz kadar olmasa da, faydalı ve ufuk açıcı. İtalyan yazar Michela Murgia, yönerge niteliğindeki başucu kitabı ile eksiklerimizi giderebilmemize olanak sağlayacak ve bizi iyi bir faşist (!) yapacak önemli ipuçları paylaşıyor.

Şu faşizm dedikleri…

Faşizm dediğimizde aklımıza hemen badem bıyıklı siyah beyaz Hitler (yani Führer, lider veya rehber de diyebiliriz) ve düşmanlarını kıskandıracak disiplinde sağ kollarını kaldırarak onu selamlayan takipçileri geliyor. Nedense, ne öncelleri ne de ardılları onun kadar görkemli (!) bir faşizm sunamadılar insanlığa.

Hatta çağdaşı olan ve İtalya’da trenlerin tam zamanında istasyona varmasını sağladığı miti ile anılan Mussolini bile yanında Üç Ahbap Çavuşlar’ın Kazım’ı gibi kaldı. Büyük ihtimalle, Hitler’in Mussolini’yi (yani Duce, ki bu da İtalyanca lider demek) sevme ve onunla müttefik olma nedeni, kendisinden daha kısa ve göbekli olmasıdır. Bu arada Mussolini zamanında dahi İtalya’da trenlerin rötarlarının engellenemediğini hatırlatmak lazım. Ama trenleri bile zamanında çalıştıramayan bir iktidar ülkeyi nasıl yönetecekti ki? Bu yüzden bunun böyle olduğu, bunun böyle olmadığını bilen halka bile inandırıldı.

Faşist fikirlerin ve pratiğin kökeni ilerici akımlara karşı bir fikir olarak gelişiyor.

Oysa ki pek çok faşist fikirlerin ve pratiğin kökeni 1789 ve sonrasındaki ilerici devrim ve isyanların ideolojik gücünü oluşturan laik liberal veya sosyal radikal görüşlere karşı gerici bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Gelelim türlerine…

Irkçılık ilk akla geliverendir elbette. Bütün faşistler biyolojik ırkçı olmasa da ideolojik kabulün ilerleyen zamanlarında ırkçılığı veya bunun yerine iş görebilecek net bir ayrımcılık unsurunu bulmak, eylemde de faşist olabilmeyi kolaylaştırmaktadır. Günümüzde sınırsız üretim kabiliyetimiz ile, ırkçılık yerine bulunabilecek çok sayıda ayrımcılık geliştirmiş durumdayız.

Dinlerin doğal ayrımını da faşizme kaynak olarak kullanmak mümkün. Ancak bu noktada dinin algılanan göstergelerine mesafeli durmak, modern bir esvap içinde ve çağdaş bir anlayışa sahipmiş gibi davranmak önemli. Yoksa faşist değil radikal dindar olarak algılanma ihtimali var. Aksine bu gruptan ayrışmak veya bu grubun ayrışmalarından yararlanmak ve en güçlülerinden birisi ile gizli müttefik olmakta yarar var. Bu yol, özellikle faşist eğitim, paylaşım ve eylemlerin temellendirilmesinde büyük fayda sağlayacaktır.

Bunların yanı sıra en güçlülerinden birisi ise milliyetçilik. İlk dönemlerini ulusalcılık akımları içinde küçük kardeş olarak geçiren faşizm, daha sonra kimi durumlarda vatanseverlik payesini de alarak popülist politikalar içinde palazlanmasını sürdürdü.

Yeni hali ile hem sağ hem de sol oluşumlar içinde kuzu postunda kurt gibi dolaşan faşizm teşhisi ve tedavisi zor sinsi bir hastalık haline geldi. Aynı zamanda virütik yapısı ile de modern dünyada, bugün özellikle yüksek ateş (yabancı düşmanlığı) ve ağrı (hedef gözetmeyen nefret söylemi) gibi semptomları ile pandemik bir hal aldı. Elbette ki birçoğumuz aşılı olsak da yeni varyantlarından etkilenerek bu faşizm hastalığına zaman zaman kapılabiliyoruz.

Ne kadar faşistsiniz?

Şimdi gelelim Murgia’nın hepimizin içini ferahlatacak, özgüvenimizi besleyecek ve bizlere rehber olacak “faşizmetre”sine. Eğer üşenmeden aşağıdaki ifadelerden hangilerine katıldığınızı işaretlerseniz, iyi bir faşist olmak yönünde ilk adımınızı atmış olacaksınız.

Değerlendirmede objektif olabilmek için, kendinize karşı samimi olmanız gerekiyor. İfadelerden kesinlikle katılmadıklarınızı boş bırakacaksınız. Bunun dışında ifade ile ilgili olarak şüpheli dahi olsa, içinizde bir olumlama varsa ifadeyi işaretlemeniz gerekiyor. “Anlayamadım bir kez daha mı okusam acaba” dediğiniz ifadeleri de hiç düşünmeden işaretleyebilirsiniz. Zira bu da bir şüphe göstergesidir.

Haydi başlayalım… Okuyalım ve katıldıklarımız ile şüpheli olduklarımızı işaretleyelim.

Ne kadar faşistsiniz?

[ ] Genel oy hakkı abartılıyor.
[ ] Herkese yardım etmek gibi ahlaki bir yükümlülüğümüz yok.
[ ] Ortalama bir seçmenin IQ’su, on iki yaşındaki orta derecede zeki biriyle aynıdır.
[ ] Parti ve özellikle küçük parti siyasetinden bıktım.
[ ] Diploması olmayan biri nasıl hükümette olabilir?
[ ] Eğitimim, okul hayatından gelir.
[ ] Bu ülkede herkes ‘hayır’ diyebilir ve önemli bir sorunu durdurabilir.
[ ] Sığınma talebinde bulunan biri tarafından işlenirse, tecavüz daha kötüdür.
[ ] Erkekler erkek, kızlar kız olmalıdır.
[ ] Önce, ülkemizin insanı gelir.
[ ] Karnınızı kültürle dolduramazsınız.
[ ] Bu ülkeyi kimse çözemez.
[ ] Bir kadın, ne kadar güçlü olursa olsun, erkeği için her zaman kenara çekilmelidir.
[ ] Batı kültürünün, dünyayı şekillendirmesinin bir nedeni var.
[ ] Bu konuda, gerçekten başka bir tartışmaya ihtiyacımız var mı?
[ ] İktidardakilere sağlanan faydalar, kaçınılmaz bir ayrıcalıktır.
[ ] Biz aslında milliyetçi sosyalistleriz.
[ ] Yurt dışında rahat bir yerde yaşarken, eleştirmek kolay.
[ ] Doğal aile diye bir şey var.
[ ] Askerlerimiz için, herkesin aynı anda dayanışma içinde olduğunu hatırlamıyorum.
[ ] Eşcinsel gündemi biraz kontrolden çıkıyor.
[ ] İnsanlarımızın yorgun olduğunu ve çok çalıştığını kabul etmek gerekiyor.
[ ] Hristiyan (veya) Müslüman köklerimiz korunmalıdır.
[ ] Bu yabancı insanlar çalışmanın ne demek olduğunu bilmiyorlar, bu kültürel bir şey.
[ ] Yabancılar işlerimizi çalıyorlar.
[ ] Sendikalar çalışmak istemeyen insanlar içindir.
[ ] Feminizm kadınlara erkeklerden nefret etmeyi öğretti.
[ ] Yapılacak ilk şey, hükümetteki insan sayısını azaltmaktır.
[ ] Aslında buna inanmıyorlar, onlar sadece erdem söylevi veriyorlar.
[ ] Sınırları olmayan bir ülke, ülke değildir.
[ ] Bunların hepsi aynı.
[ ] Sığınmacılara kendi ülkelerinde yardım etmeliyiz.
[ ] Medeni bir ülke, dağdan yeni inen insanlara oy verdirmez.
[ ] Onlar mülteci değil, ekonomik göçmenler.
[ ] Devlet beni koruyamıyorsa, kendim yapmak zorunda kalacağım.
[ ] Olumlu eylem, azınlıklar için saldırganlıktır.
[ ] Bize yapılanlar ters ırkçılıktır.
[ ] Artık sol ile sağ arasında bir fark yok.
[ ] Fikrimi söyleme hakkım var.
[ ] Bu kişilerin oy kullanmasına izin verilmemelidir.
[ ] Gazetecilerin hepsi zaten taraflı.
[ ] Bizim şiddetimiz gerekli, onlarınki ise kültürlerinin bir parçası.
[ ] Irkçı, cinsiyetçi, dinsiz veya homofobik değilim, ama…
[ ] Haklarımız için savaşan kadınlarımızı ve erkeklerimizi düşünün.
[ ] Liberal seçkinler, süslü takım elbiseleri içinde, her zaman bize tepeden bakıyorlar.
[ ] Kendi mezunlarımız iş bulamıyor!
[ ] Doğum oranı krizini kimse düşünmüyor.
[ ] Onların ülkesine gitsek, bunu yapmamıza izin verilmez.
[ ] Şiddeti solcular veya sağcılar başlattı.
[ ] Cinsiyet çalışmaları aileleri mahvediyor.
[ ] Kuvvetler ayrılığına gerçekten ihtiyacımız var mı?
[ ] Parlamenter sistemin zamanı bitti.
[ ] Her iki tarafta da iyi insanlar var.
[ ] Geleneklerimize saygı duymuyorlar.
[ ] Sana mini etek veya türban zorladıklarında gelip şikayet etme.
[ ] Böyle giyinmiş kızların kendileri bile aslında sorguluyor.
[ ] Eylemler sözlerden daha etkilidir.
[ ] Hepsini toplayıp teşhis etmeliyiz.
[ ] Parti değiştirip duruyorlar – onlara nasıl güvenebiliriz?
[ ] İlk hırsızlık yapan onlar.
[ ] Göç ettiğimizde, zaten bizim bir yapımız vardı.
[ ] Bize yapılan cadı avıdır.
[ ] Sistem çalışmıyor.
[ ] Onları dışarı atar ve hepsini yerle bir ederdim.
[ ] Madem onları bu kadar seviyorsun, neden onlara kendin yardım etmiyorsun?

Evet, samimiyetle yanıtlamak zor ve biraz da iç sıkıcı. Zira hemen herkes işaret sayısının bizi nereye götüreceğini kabaca tahmin etmiştir. Devam edelim o zaman…

Değerlendirme zamanı: Nasıl bir faşistsiniz?

Endişe edecek bir şey yok. Ne kadar çok işaretlemeniz var ise o kadar iyi bir faşistsiniz. E bir şey de de iyi olmak o kadar kötü olmasa gerek. Şimdi sonuçlarınıza göre değerlendirmede yerinizi bulabilirsiniz. Bu sonucu iki şekilde kullanabilirsiniz. Daha iyi bir faşist olmak için yukarıda işaretlemediğiniz ifadelerde kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Ama derecenizi düşürmek istiyorsanız, bu sefer de işaretlemiş olduklarınızdan kendinizi arındırmanız lazım. Her ikisi de çaba istiyor. Yani faşist olmak da olmamak da hiç kolay bir şey değil.

Şimdi sonuçlar… Bakalım durumunuz nedir?

Faşizmde hoşgörü olur mu?

Umut Veren Faşist (1 ila 15 işaret arası) Faşistliğiniz henüz tırtıl safhasında. Size en iyi ihtimalle kızgın demokrat diyebiliriz. Ama umudunuzu kaybetmeyin. Katılımcı demokrasinin, parlamenter sistemin, ifade özgürlüğünün olumsuz taraflarına odaklanarak kendinize güzel bir gelişim yolu açabilirsiniz. Bazı insanların sizi anlamayacağını apriori kabul ederek, sadece sizin gibi düşünen insanlardan çevrenize bir koza örmeniz, bu gelişim sürecinizi huzur içinde geçirmenizi sağlayabilir. Murgia sizden umutlu ama benim pek umudum yok…

Acemi veya Gelişmemiş-Faşist (16 ila 25 işaret arası) Bazı faşizan uygulamaların sonuca ulaşmayı kolaylaştıran faydalarının farkında olmakla birlikte, içinizdeki şüphenin bunları yaşam pratiğine taşımanıza engel olmasına izin veriyorsunuz. Bu aşamada size, kendisi dahil kimsenin hala eğilimine karar veremediği Karl Popper’ın “Hoşgörüsüzler dahil herkese hoşgörü göstermek, hoşgörünün ortadan kalkmasına neden olur” mealindeki ifadesini kendinize rehber almanızı ve çaba sarfetmenizi önerebilirim. Malum çalışmak özgürleştirir…

Yolun Başında veya “Ben faşist değilim ama…”cı Faşist (26 ila 35 işaret arası) İyi bir faşist olmaktan hala uzak olmakla birlikte doğru yoldasınız. Çağdaş demokrasiye karşı demokrasi doktrininin özün oluşturan esaslara daha yakın bir demokratsınız aslında. Özellikle seçme ve seçilme hakkının bu denli eşitlikçi olmasını bir türlü içinize sindiremiyorsunuz. Halk ve hak tanımlamalarındaki netlik ile dogmatik demokrasiyi taçlandıran faşizmin uygulama önerilerini daha ciddiyetli olarak incelemek sizi bir üst düzeye taşıyabilecektir. Ha gayret…

Bilinçli Militan Faşist (36 ila 50 işaret arası) Faşizan uygulamaların altındaki rasyonaliteyi idrak etmiş ve bunun tüm ideolojik saldırılara karşı korumasını yapabilecek bilinç düzeyindesiniz. Hatta kendinizi bir faşist değil ama tam bir liberal demokrat olarak tanıtacak yetenekleri de edinmiş durumdasınız. Bunu kabul etmeli ve faşizmin militanist uygulamalarını da yaşamınıza taşımak zorundasınız. Bunu yapmanızı sağlayacak ve karşıtlarınızın sizinle aynı fikre sahip olmasını sağlayacak ileri dogmatik argümanlar üzerine çalışmalısınız. Cesaret zamanı…

Mükemmel Koruyucu Faşist (51 ila 65 işaret arası) Artık büyük bir sorumluluk alanındasınız. İncelikli bir çaba ile eriştiğiniz bu noktadan geri dönmek faşizmden önce kendinize karşı ihanet sayılır. Bu nedenle bu riski engelleyecek büyük bir idea bulmanız gerekir. İdeayı gerçekleştirmek için ise sermaye ile müttefik olmalı ama her ne şekilde olursa olsun gureba dostu olmalısınız. Yüksek fikirlerinizi ve ışığınızı her vesile ile yaymalı, bunun için ise her yöntemi mübah kabul etmelisiniz. Liderlik zamanı…

Daha önce de söylediğim gibi tercih size kalmış. Ya iyi bir faşist olacaksınız, ya da tam bir detoks. Dünyada ve ülkede gündem ve öncelikler her gün değişiyor. İnsanlığın sorunlarına insanlığın neden olduğu gezegen sorunları da eklenince, akı karayı ayırmak ve gerçek mesulü bulmak gittikçe zorlaşıyor. İklim sorunu ise bir yandan ekonomiyi bir yandan da yaşam alanlarını daraltıyor. Buna göre içimizdeki faşizm de bir yükselip bir alçalıyor. İfadeleri aylık olarak tekraren okumalı ve faşizmetredeki gelişim yönümüzün arzu ettiğimiz ile aynı yönde olup olmadığını kontrol etmeliyiz.

İnanıyorum ki Michela Murgia’nın “How to be a Fascist – A Manual” kitabı zihninizi açacaktır. Günün sonunda faşist olmayı seçseniz bile, ki umarım tercihiniz bu olmaz, en azından haftanın faşisti seçilen bazı bayram şairi fikirsiz iş insanları ve siyasileri gibi sosyal medya soytarısı olmazsınız.

Hepinize, hayal ettiğiniz kendinize ulaşmanıza olanak sağlayacak yönde, sabırlı bir gelişim veya değişim dilerim.

Görseller : (1) Jon Tyson (2) Jen Theodore (3) Ev Epi, unsplash.com