Tamer Durak: Deniz İşçileri, kaleme aldıkları mektup dikkate alınmaz ise seslerini duyurabilmek için neler yapacaklar?
Deniz İşçileri Platformu: Deniz işçilerinin kaleme aldığı açık mektup, dert edinilen sorunların gündem edilmesi için hep birlikte kaleme aldığımız bir yazı. Kendimizi bu alanda duyurduğumuza eminiz. Dikkate alınması için de daha fazla gündem oluşturmak hedefindeyiz. Bunun için kampanyalar örgütleyebilir, protestolar düzenleyebilir ve karşı duruşumuzu daha da güçlendirebiliriz.
Tamer Durak: İşçi sigortasının denizciler tarafından ödenmesi ne anlama geliyor? Sizce bu tasarı neden şimdi geliyor?
Deniz İşçileri Platformu: Öncelikle sistemin baştan sıkıntıları var. Yönetmelik hiçbir zaman denizciden yana olmadı. Uluslararası konvansiyonel sözleşmeler (ILO ve MLC 2006) olmasa eminiz ki 19. yy öncesi kürek mahkumlarından farkımız kalmayacaktır.
Sigorta primlerinin denizciler tarafından ödenmesi armatörün kazancını arttıran aynı zamanda da devletin denizcilerin alınterinden pay alabileceği bir durum. Normal şartlarda bu primi şirket ödemek zorundadır. İşçinin güvencesi olan sigorta priminin şirketler tarafından yatırılmasını için yıllarca mücadele edilerek kazanılmış bir hakkı 21.yüzyılda biz denizciler hala kazanmak için mücadele ediyoruz. Sigorta primi denizcilerden talep edilecek bir mevla olamaz. Düpedüz emeğimizden çalınıyor.
Türk şirketleri yabancı bayraklı gemilerinde çalıştığımız için karada Sosyal Sağlık Sigortamız da bulunmuyor. Gemide kaybettiğimiz sağlığımız için özel hastanelere para veriyoruz.
Yönetmelik değişiklikleri ara ara gündeme gelerek armatör-devletin çıkarlarını gözettiği ölçüde değiştirilmeye çalışılıyor. Bunun öncesinde yıpranma payımızın elimizden alınması da büyük bir hak gaspıdır.
Neden şimdi? sorusuna gelecek olursak, içinde bulunduğumuz ekonomik krizin bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Umarım SGK’nın açığı biz Denizcilerden kapatmayı düşünmüyorlardır.