Ulvi Yaman:Yine yukarıda soruyla bağlantılı olarak kitabın geleceğini nasıl görüyorsun? Hayatımıza bir e-kitap kavramı girdi ama tam giremedi, hala geleneksel olanla dijital olan arasında bir geçiş noktasındayız. Biraz kitabın geleceğinden, e-kitaptan konuşalım mı? Neler söylemek istersin?
Can Öktemer: Genelin aksine kitabın yok olacağını düşünmüyorum. Büyük üretimler olmasa da bir şekilde hayatına devam edecektir; çünkü objenin kendisi hala çok önemli. Diğer yandan kâğıt krizi giderek artacağına benziyor, e-kitabın da iyi bir alternatif olarak yanı başımızda olabilir. E-kitap okuyuculardaki teknolojik ilerlemenin de ileriki yıllarda daha iyi noktaya geleceğine inanıyorum. O yüzden geleneksel yayıncılıkla, dijital yayıncılık yan yana yürüyecek, bence. Kitabın obje olarak değeri hala çok önemli çünkü.
Dijital yayıncılık rayına oturabilirse sanırım en çok Türkiyeli yayıncılar rahatlayacaklar. Döviz kurunun bu kadar yüksek, ekonomik krizinin bu denli derinleştiği bir yerde yayıncılık yapmak çok zor hatta neredeyse imkânsız. Kitap giderek temel ihtiyaçtan çok lükse doğru everiliyor. Dijital yayıncılık hiç olmazsa bu konuda bir yardım sağlayabilir iyimserliğini korumaya çalışıyorum. Yine de söylemeden geçmeyeyim sağlıklı, huzurlu bir yayıncılık ortamı için sağlıklı ve huzurlu bir ülkede yaşamak lazım. Umarım o günler yakındır.
Ulvi Yaman: Yerli, yabancı yeni ve genç yazarlardan kimler var dikkatini çeken? Kimleri severek okuyorsun?
Can Öktemer: Son zamanlarda genç yazarlardan Elif Batuman, Karl Ove Knausgaard, Alejandro Zambra, Halil Yörükoğlu, Aylin Balboa, Giray Kemer, Valeria Luiselli, Joshua Ferris, Bülent Çallı, Barış Bıçakçı gibi isimleri severek okuyorum diyebilirim.
Ulvi Yaman: Oldum olası fanzinleri çok sevdim. İstanbul’da yaşarken gördügüm her yerde mutlaka toplar, okur, hatta sevdiğim sayıları, örnekleri biriktirirdim. Fanzinler konusunda neler söylemek istersin, hala eski gücünü koruyor mu yoksa onlar da dijitale teslim mi oldular? Sadece fanzinler değil tabii ki basılı olan dergiler de birer birer kapanıp dijitale dönüyorlar.
Can Öktemer: Kültür endüstrisinin dışında, bandrol olmadan, özgürce yayın yapabildikleri için fanzinler benim için de çok kıymetli. Sanırım eski güçlerini kaybettiler çünkü kâğıda erişim çok zor. Dijital dünyada varlıklarını sürdürüyorlar daha çok. Onur Çalı’nın büyük emeklerle devam ettirdiği Parşomen Fanzin, türünün en iyi örneklerinden biri. Dergiler ve fanzinler kitaplara göre internet üzerinden daha rahat okunup daha kolay paylaşılabiliyor. Bu noktada dönüşüm kaçınılmaz ama emekleri ve sözleri umarım hiç kesilmez.