Mevsimin döndüğü, yaprakların kızardığı kuzeyli rüzgarların hafiften kendini hissettirmeye başladığı sonbahar günlerine geldik. İklim krizi etkisi ile havalar artık daha yavaş soğusa da yağışlar...
Geçtiğimiz 2 hafta hidroyidler ve deniz tavşanlarından bahsederken ucundan kenarından mikro biyolojiye girdik, hafiften bir ders ortamı oluştu, o yüzden bu hafta biraz rahatlayalım,...
Geçen hafta sualtı yaşamının göz önünde olan ama hep gözden kaçan canlılarından hidroyidleri konuşmuştuk, bu hafta ise minicik ve çok farklı yapılarına rağmen, sualtı...
Sualtı dünyasına iç uzay denmesinin en önemli sebeplerinden biri sualtı canlıların bize uzay filmlerindeki uzaylı tasvirlerini hatırlatan şekilleri, farklı yaşam biçimleri ve görüntüleri herhalde....
Sualtı yazılarında en sevdiğim dalışları gece yaptığımı anlatmıştım, bugün de yine gece dalışından ve gece dalışının keyfinden, güzelliğinden bahsedeceğim.
Aysız bir gecede bulutsuz açık havada...
Dalışa başlarken aklımızda bir soru çınlayıp durur, “su altında nasıl nefes alacağım?” İnsanlık iki ayağının üzerine kalktığından beri suyun dışında karada yaşadığı için olsa...
Bu hafta diyorum ki öyle çok derinlere inmeyelim, mağaralara, batıklara dalmayalım, 7-8 metre derinlikte kıyı kıyı sığdan sakince dolaşalım. Malum eylül ayına geldik, sonbahar...
Geçen hafta karanlıktan korkmuyorsunuz değil mi diye başlamıştım ve bu hafta Türk Hamamı mağarasını anlatacağım sözü ile uzun bir yüzey beklemesine kaçmıştım, kaldığımız yerden...
Karanlıktan korkmuyorsunuz değil mi? Korkuyorsanız da bir korkuyu yenmenin en iyi yolu onunla yüzleşmektir, haydi gelin bugün hem denizin altına hem de zifiri karanlık...